20. yüzyılın ilk yarısında Batılı ressam ve heykeltraşlardan bazıları, Afrika, Avustralya, Malinezya gibi, hala varlıklarını sürdüren primitif halkların ürettikleri işlerde ilkel, ancak sağlam bir arkaizmin sağlıklı, anıtsal biçimlerini gözlemlemişlerdir.
Son Yazılar:
ARTCONTACT İSTANBUL 2025
Hasan Sarıtaş Galeri’den Yeni Sergi: Filiz Kallenci-“ESSE”
İRAN’DAN BİR FOTOĞRAF SANATÇISI: ALİ DAGHİGH
İlhan Koman: Akdeniz’e Doğru sergisi
Sait Faik’in adasında bir Hollandalı: Koenraad Marinus Van Lier
Çekirdek kabuğu
Ahşaptan Dijitale: “Mektup Selam Söyle…”
Yunus Emre’de Sevgi veya Dostluğun Meta-Ekonomipolitiği
Galeri Artist’te Yeni Sergi: Alexey Firsov-Podima Blossom
Geçmişin Gölgesinde Bugünü Anlamak
SİNEMADA “APTAL SARIŞIN” İMGESİ
Yeni Kitap: Ölümünün 71. yılında Sait Faik’e Yeni Bir Bakış
Şule Gürbüz: Zamanın İçine Gömülü Ruh
Nasıl Faşist Olunur?
AŞK ÜZERİNE ÇİZGİ DIŞI BİR TEZ
SANATSAL YARATICILIK VE DUYGUDURUM BOZUKLUĞU
20. Uluslarlarası İşçi Filmleri Festivali başlıyor
KÖYÜN KALBİNDEN YÜKSELEN BİR UYGARLIK HAYALİ
SELMAN NACAR’IN TEREDDÜT ÇİZGİSİ ÜZERİNE
Yazar: Işıl Savaşer
POSTMODERNİST SANATTA METİNSEL YÜCENİN KEŞFİ
Postmodern teriminin felsefeye girmesi ve insani bilimlerde popülerleşmesi, büyük ölçüde Lyotard sayesinde olmuştur. Lyotard’ın “Postmodern Durum” adlı kitabı, terimin felsefe alanında kullanıldığı ilk çalışmadır. Lyotard, her şeyden önce bütünleştirici ve evrenselleştirici kuramlara ve yöntemlere saldırırken tüm kuramsal düzlemlerde ve söylemlerde farklılık ve çoğunluğun bir numaralı yandaşı olarak ortaya çıkmıştır. Söylemlerin heterojenliğini vurgulayan Lyotard, Kant’ı izleyerek...
SOSYAL GERÇEKÇİ YAKLAŞIMLA SANAT ANALİZİ
Tarihsel süreç içerisinde pek çok değişkenlerden etkilenmiş olan sanat, yeni yollar arama ve kendini ortaya koyma çabalarından ötürü toplumların kültürlerini, insanlığın izlerini geleceğe taşıyan önemli roller üstlenmektedir. Sanat, çok çeşitli etkenlerden tetiklenmekte, bazen tepki olarak kimi zamanda bu etkenlerin yanında yer alarak varlığını ortaya koymaktadır. Sanat, insanların duygularında, bilinçlerinde güzellik anlayışlarında etkili olan subjektif bir...
SANAT VE ESTETİK DENEYİM
Yunanca “aisthesis” sözünden türemiş olan “estetik” kelimesi, duyusal biliş ya da duyu algısı anlamlarını içermektedir. Bu terim, 18. yüzyılın ortalarında Alexander Baumgarten tarafından felsefi sanat çalışmaları için uyarlamıştır. Baumgarten, “estetik” kelimesini, sanat yapıtlarının esas olarak duyusal algıya yönelik olduğuna inandığını ifade etmiştir. Baumgarten, sanata algı yönünden bakmış, onu sanatın izleyiciye bağlı bakış açısı ile algılayıp...
KAVRAM SANAT ESERİNE DÖNÜŞEBİLİR Mİ?
Kavramsal sanatta düşünce, alışılmışın dışında değişik yöntemler ve malzemeler ile ifade edilmektedir. Kavramsal sanat için eserin arkasındaki kavram ya da düşünce sanat nesnesinden çok daha fazla önem taşımaktadır. Kavramsal sanat vurgusu, II. Dünya Savaşı’ndan sonra formel sanat eğilimlerine tepki olarak ortaya atılmış, terim ilk kez Henry Flynt tarafından 1961’de kullanılmıştır. Amerikalı sanatçı Sol Le Witt,...
SANAT VE BİLİM İLİŞKİSİ
İnsanın tarih boyunca sanat alanında yaratmış olduğu potansiyel, önemli bir birikim oluşturmuş, sanatı bilimsel olarak incelemek 18. yüzyıldan itibaren zorunlu hale gelmiştir. Çeşitli yönlerden etkileme ve etkilenme biçimlerine sahip olan sanatsal süreçte, birbiri ardına çok farklı sanat disiplinleri ortaya çıkmıştır. Sanat felsefesi, sanat tarihi, sanat psikolojisi gibi… İnsanın sosyal yaşamının dinsel açıdan değil, bilimsel olarak...
21. Yüzyıl ve Çağdaş Sanat Algısı
Sanat tarihinde dönemselleştirme ve tarihlendirmeler göreceli olmaktadır. Dönemselleştirmeler, bir olguyu belirli göstergeler, ölçütler kullanarak o doğrultudaki değişimin izlenmesi ile yapılabilmektedir. 21. yüzyılda sanat, öncelikle “yüzyıl” ölçeğini taşımaktadır. Sanat tarihçileri modern sanatın başlangıcını 19. yüzyılın son çeyreğinde izlenimciler ile başladığını kabul etmiş olsalar da John Ruskin 1860’ta beş cilt olarak yazdığı “Modern Painters” kitabının ilk cildini...
I. DÜNYA SAVAŞI SONRASINDA AVRUPA’DA SANAT VE AMERİKAN SOYUT DIŞAVURUMCULUĞU
1933’te iktidara gelen Alman Nazizm’inin uyguladığı dış politikalar ve 1920’lerde tırmanan İtalyan faşizmi II. Dünya Savaşı’nın çıkmasının en önemli sebepleri olmuştur. Küresel düzeyde dış politika üreten devletler de bu sürecin savaşa dönüşmesini engelleyememişlerdi. Ağustos 1930’da Almanya, Sovyetler Birliği ile Sovyet Saldırmazlık Paktı anlaşmasını imzalamış, Polonya 1 Eylül 1939 yılında işgal edilmiştir. Bu durum II. Dünya...
NESNEDEN ÖZNEYE YOLCULUK
Sanatın sosyolojik kimliği, 20. yüzyılın başından itibaren sanatçının iradesiyle daha belirgin şekilde yansıtılmaya başlanmıştır. İnsanlık tarihi boyunca ‘birey’ olma mücadelesi, sanatı direk olarak etkilemiştir. Günümüzde sanat, önceki dönemlerin ritüellerinin, mitolojilerinin, güçlerinin etkisinde yüzyıllardır devam eden edilgin karakterinden kurtulmuştur. Bireyin varlığı, sanatçının toplumsal bir kimlik ve bir özne olarak evrene bakışı çerçevesinde biçimlenmiştir. Günümüz sanatı, özne...
SANATTA ESTETİK VE ELEŞTİRİ
Felsefe, metafizik, epistemoloji ve etik gibi kapsamı geniş olan konular “akılcı eleştirel düşünce” alanı olarak incelenebilmektedir. Estetik sanat felsefesi ve sanat kuramı terimleri birbirleri ile örtüşebilir, fakat eş anlamlı değillerdir. Genellikle “estetik” kelimesi sanat felsefesi ile eş anlamlı olarak kullanılmaktadır. Sanat felsefesi, sanatın doğasını, tanımlamalarını ve güzelliğe verilen tepkileri incelenmektedir. Etik ve estetik arasındaki ilişkileri,...