Adalet Ağaoğlu’un Karanfilsiz öyküsü; kamyon vb. araç kasalarını süsleyen, geleneksel zanaatını usta-çırak ilişkisi bağlamında dededen beri sürdüren bir esnafın; kaporta boyama iş kolunda -seri üretimin kapitalist biçimde yayılmaya başladığı tarihsel aşamada- geleneksel zanaatın hükmünü yitirmesine neden olan süreçten olumsuz etkilenmesi üzerine kuruludur. Öykü, “İşim mi?.. Eh işte…” sesini kalabalık bir caddede duyan bir gözlemcinin aktarımıyla...
Son Yazılar:
Geleneğin Trajedisi, Kapitalizmin Kısa Öyküsü: Karanfilsiz
Biz eskiden, İzmirFuar’da DagaDa da Raks ettik sevgili Nisyan!
ÖDÜL TÖRENLERİNE KATILMAYAN EN İYİ KADIN ve ERKEK OYUNCULAR FİLMİ
Çok mu karışık, Metamodernizm nasıl anlatılır?
AŞK HERŞEYİ EŞİTLER
boş vestiyer (şiir)
İRONİK YAPI ÜZERİNE
John Ruskin’in Eseri: Modern Düşünce ve Yaşama Etkisi – I
BİR YOLCULUĞUN GÖLGESİNDE: UZAKTA BÜYÜYEN ÇOCUK (ÖYKÜ)
Teşbih Çekerken Düşündüklerim (Şiir)
2. Yalçın Gökçebağ Resim Yarışması Başladı!
kiraz ağaçları (şiir)
11. GİO Ödülleri İçin Başvurular Açıldı!
AKM’DE YENİ SERGİ: KAOTİK KENTİN GÖLGESİNDE MANZARA
Defneli, Leylalı (Şiir)
Kalbim Sarsılır Ülke Olursun (Şiir)
Denizlere giden yılan (Şiir)
ÖYKÜM (ŞİİR)
BİBLO (ŞİİR)
Kategori: Manşet
Biz eskiden, İzmirFuar’da DagaDa da Raks ettik sevgili Nisyan!
“Adımların dünya yapıyor.” Bir kadın elinde boombox tape ile gelir, tape’i bir yere koyar, düğmeye basar, çıtır diye bir ses gelir, müzik yükselir, kadın dans eder, dünya dans eder. Dans. – “Buralar yandı.” Şair Nihat Özdal bir gün bana bir kaset-kitap ile geldi. Kaseti kına taktım, kulaklıkları usulca yerleştirip hedefine, gözü kapadım. aktı dizeler, en...
ÖDÜL TÖRENLERİNE KATILMAYAN EN İYİ KADIN ve ERKEK OYUNCULAR FİLMİ
Sabah beş buçuk gibi indim otobüsten. Terminal çıkışında bekleyen Taksilerden sıradakine atladım, “Çukurambar.” Dedim. Beş dakikada gökdelenlerden birinin önündeydim. Güvenlik görevlisinden anahtarı aldım, Asansöre bindim Ve Orta katlardan birindeki kapının Kilidini açtım. Dairenin kendine has Yeni mobilya, tıbbi malzeme, Mutfak ve havalandırma sistemi kokusu İçinde; Biraz önce söndürülmüş sigaramın baskınlığındaki, Soğuk ellerim ve pardösümün Dışarı...
Çok mu karışık, Metamodernizm nasıl anlatılır?
GİRİŞ: “Metamodernizm” terimi; ilk olarak akademik kültürel çalışmalar alanında, kültürel teorisyenlerin ve sanat eleştirmenlerinin postmodernizmden bu yana yeni kültürel gelişmeleri kavramsallaştırmaları ve çerçevelemeleri için bir yol olarak ortaya çıktı. Bu söylem, bu gelişmeler hakkında önemli içgörüler ve post-postmodern sanat eserlerini değerlendirmek için yeni bir ölçüt sunan iki Hollandalı kültür teorisyeninin 2010 yılında yayınladığı “Metamodernizm Üzerine...
AŞK HERŞEYİ EŞİTLER
1990’ların ortasında New York’ ta Mevlana filmini ve Mesnevi’den tiyatro oyununu yaparken, ABD’de ki Mevlana konusunda araştırmalar yapıp, kitap yazan kişilerle temasa geçtim. O yıllarda Mevlana konusunda kitap yazmış veya eserlerini çevirmiş kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu. Bunlardan en bilgili sadece üç kişiyi buldum ve onlarla uzun görüşmeler yaptım. 2000’lerin ortasına doğru ise Mevlana Amerika’da...
boş vestiyer (şiir)
bu yapraklar hışırtısı karanlık bir gecenin iç geçiriyorum pencerelere doğru koşmaya kırmızı renkte olan her şeyi reddediyorum zorluyor kendini kafeste tutuklu mutluluk kuşları ağaçlar uyumuş toprak rahat ediyor biraz ne de olsa kök damarları suyu çekmiyor artık evin içinde dış kapının hemen yanında bir vestiyer kimse yok boş duruyor şimdilik saat on ikiye kadar radyo...
İRONİK YAPI ÜZERİNE
Yoksa sözlerim karanlıkta yok mu oluyor? Sanatın özgürlükle ilişkisi tartışılmazdır. Gücünü aldığı asal kaynak, bu özgürlük zemininde tesis edilir zira. Bunun sönümlendiği her devirde vazifesini icra edemez hale geldiği, sunî bir görünüme büründüğü fark edilecektir. Kimyasını ‘hesap vermezlik’ üzere dengeleyen bütün sanat edimleri zapturapt altına alınmaya kalkışıldığında büyük bir alt üst yaşayacaklarını bildiklerinden buna karşı...
John Ruskin’in Eseri: Modern Düşünce ve Yaşama Etkisi – I
Çeviri: Deniz Gökduman Eleştirinin pratik faydaya sahip olduğu iddiasının tartışmasız şekilde kanıtlandığını söylemek güçtür. Kitaplar üzerine yazılmış kitapların, dikkat çeken kişilerin yayımlanmış eserleri hakkında kaleme alınan eleştiri ve yorumların her geçen gün kabaran listesine şöyle bir göz gezdiren her düşünceli insan zaman zaman kendine şu soruyu sormuştur: “Acaba büyük eserlerle okur kitlesi arasına bu şekilde...
BİR YOLCULUĞUN GÖLGESİNDE: UZAKTA BÜYÜYEN ÇOCUK (ÖYKÜ)
İnsan bazı yolculuklara bir bavulla değil, bir ömürle çıkar. Ben öyle çıktım bu yola. Yola düşmeden evvel sırtımı yasladığım koltukta, zihnimde bir duvar kâğıdı gibi asılı duran geçmişin gölgeleriyle vedalaştım. Gökyüzü yorgundu, ben daha da yorgun… Ama içinde umut serpintisi taşıyan her yorgunluk, aslında bir yeniden doğuş sancısıdır. Bu yolculukta belki oğluma kavuşacaktım, belki kendime....
Teşbih Çekerken Düşündüklerim (Şiir)
Ben ne zaman, sabahı hohlayıp külle ovarak söze başlasam gelecek külliyen geçmiş, talan edilen deneyimler hatıra olur olacaklar olmayacak, olmayacaklar olacak, alacaklar borç olur. Ben ne zaman, yanlış rüyalarda sabahlayıp güne başlasam gökçekimi’nden kurtulan lirik ve diyalektik bir kitap yere düşer o’saat aktivist yeniden militan, yarçekimine tabi alıntılar ve dipnotlar sahici olur. Ben ne zaman,...