Teşbih Çekerken Düşündüklerim (Şiir)

Ben ne zaman, sabahı hohlayıp külle ovarak söze başlasam

gelecek külliyen geçmiş, talan edilen deneyimler hatıra olur

olacaklar olmayacak, olmayacaklar olacak, alacaklar borç olur.


Ben ne zaman, yanlış rüyalarda sabahlayıp güne başlasam

gökçekimi’nden kurtulan lirik ve diyalektik bir kitap yere düşer

o’saat aktivist yeniden militan, yarçekimine tabi alıntılar ve dipnotlar sahici olur.


Ben ne zaman, boş bir duvara rastlayıp yazılamaya çıksam

rengahenk üstümü-başımı babamdan gizli yıkadıkça şarkılı annem

buselik makamının rast perdesinde nihâvend olur

kaytan ipte kururken ipini kıran pankartlar sosyalist uçurtma

korsan mitingte yakalanan pankartlar, birinci şubede gözbağı olur.


Ben ne zaman, maddemi içimdeki mânâ kuyusuyla aldatıp

aşağı mahalleye su tarifi yapan diline kuş konmuş bir saka avazıyla

teorimiz hatır ve pratiğimiz hatıra senetleriyle dolu’ demeyi göze alsam

beni sözaltına alıp mevcutlu götürenler kendi sonlarına su(ç) taşır olur.


Ben ne zaman, ‘bildiklerimiz bilmediklerimize, cevaplarımız sorularımıza

güldüklerimiz ağladıklarımıza’ yetmiyor, sitemiyle yaralama defteri’mden alıntı yapsam

ilk tahlilde kahkaha atan cevaplar, son tahlilde çocuk muamelesi yapılan soru olur.


Ben ne zaman, ‘uzaklara bakarken yakına bakmayı unutuyoruz

bazılarıyla geleceğe değil geçmişe de gidilmiyor’, mealinde yazılamaya çıksam

yatay sorularımın izini itinayla süren olur, üstünü sır kalemi ile çizen olur.


Ben ne zaman, akıntıya karşı yürek çekerek, hâl ve kal diliyle

başımız sadece bu günle değil, geçmiş ve gelecekle de belâda’ saflığıyla

kırmızı yanlışlarımızı çok ama ziyadesiyle çok sevdiğimizi hatırlatsam

ilk ve son bakışta hemhâl olanlar, ‘kavramları sulandırmayalım’ olur.


Ben ne zaman, başımı güzel belâlara sokan kitaplardan
başımı kaldırıp

teori ile pratik arasındaki şiddetli geçimsizlik sürüyor’

gafletinde bulunsam, alıntıları, sayfa numaralarını mülk edinen teorisyen

başımıza icat çıkarma’ demekle kalmaz, ânında namağlup devrimci olur.


Ben ne zaman, ‘hazıra devrim ve devrimci, şaire şiir

âşığa aşk dayanmıyor’, meâlinde mânâ düşürmekle kalmayıp

işin Bahtin’ine ve karnavalına kaçarak ağzımdan ‘eylemce’ sözcüğünü

kaçırsam, gıyabımda yüzüme ve istikbalime karşı ne çok konuşan olur.


Ben ne zaman, birbirimize devlet olmakta üstümüze yok

Ben ne zaman, bulunduğumuz yerde, eski kendimizde fazla oyalandık

Ben ne zaman, eski kendinizden yeni kendinize taşınmaya ricacı

Ben ne zaman, kelimeyi saadet getirmekte ısrarcı cazhıraş mecazcı

Ben ne zaman, ‘Devrim size de çıkabilir’ piyangosunda bileti yanan

Ben ne zaman, geçmişin yüzüne Ayine-i İskender tutan aynacı

Ben ne zaman, teşbihte, tespihte ve tespitte peşrev olmaz, ne çıkarsa şiir

Haziran 2025-NARistanbul

Resim: Yavuz Tanyeli

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.