Ölüm yüzyıllardır gerek ilkel gerek modern insanın korkusu olagelmiştir. Bu korkunun temelindeyse ölümün ne olduğunun bilinemeyişi yatmaktadır. Ölüm kendi içinde çelişkiyi barındırır. Bir yanıyla var oluş sürecini tamamlarken diğer yanıyla var diye zannedileni yok etmektedir. İnsanın doğumundan itibaren oluş süreci başlar, var oluş ile kendini tamamlama sürecine girer. Fakat insanın tam olması yahut tamamlanması yaşadığı sürece mümkün...
Son Yazılar:
DEPREM
MODERNİZM ÜZERİNE BİR DENEME
TARİHİN İLK PSİKOLOGU: MEVLANA
Foto muhabiri Ali Öz’den bale ve dans fotoğrafları sergisi
Titanik Harriet Quimby’nin Rekorunu da Batırdı
YENİDEN BAŞLAYAN AVANGARD: KAVRAMSAL SANAT
HALKÇI PAMUK PRENSES
Institut français Goncourt ödüllü yazar Leïla Slimani’yi ağırlıyor
Bir Fethiye Sözlüğü: Dilce, Köyce, Anıca
NÂZIM HİKMET NEW YORK’TA (OYUN)
Ravel 150: Üç Usta Piyanistten Türkiye Turnesi
GIORGIONE – LA TEMPESTA (FIRTINA) ÜZERİNE BİR İNCELEME
Hasan Sarıtaş Gallery’de Yeni Sergi: Harun Acı-Bakmak & Görmek
AGORA (ŞİİR)
HALFETİ’DE BİR SERGİ: KOKUYU TAŞIMAK
VANESSA REDGRAVE: “ÇOK DAHA İYİ OLACAK!”
Zafer Malkoç Solo Sergisi Artweeks Istanbul’da
Sosyolojik Bir Okuma Bağlamında Kişi İsimleri
Sessizlik (Şiir)
Ana Sayfa
Ritüel