Ölüm yüzyıllardır gerek ilkel gerek modern insanın korkusu olagelmiştir. Bu korkunun temelindeyse ölümün ne olduğunun bilinemeyişi yatmaktadır. Ölüm kendi içinde çelişkiyi barındırır. Bir yanıyla var oluş sürecini tamamlarken diğer yanıyla var diye zannedileni yok etmektedir. İnsanın doğumundan itibaren oluş süreci başlar, var oluş ile kendini tamamlama sürecine girer. Fakat insanın tam olması yahut tamamlanması yaşadığı sürece mümkün...
Son Yazılar:
Yazma Oyunu
PEKİ SUNUCU KİM OLACAKTI? BEN GAZZARA
SIFIRDA YÜZMEK (ŞİİR)
ÇAVLAN (ŞİİR)
DÜŞÜNCENİN COĞRAFYASI
CENK MISIRLIOĞLU’DAN KUŞADASI’NDA SERGİ: ‘ADANMIŞ ZAMANLARA BİR DÖNÜŞ’
RUHUMDA HASAR TESPİT ÇALIŞMALARI (ŞİİR)
Dejavu (Şiir)
VAROLUŞ REFLEKSİ: EDEBİYAT
SOYSUZ AT (ŞİİR)
Omeomeria (Şiir)
DENİZLERİN DOĞRULUĞU (ŞİİR)
Körlük Üzerine
Bir Entelektüel Harita: Baudrillard’ın Nietzsche’den Simülasyona Yolculuğu
G-art Galeri’den Genç Sanatçılara Alan: ‘Artist at the Corner’
28 YIL SONRA: ERKEKLİĞE DEĞİL OLGUNLUĞA GEÇİŞ YOLCULUĞU
Adana Altın Koza’ya başvurular başladı
İklim Grevinden Küresel Vicdana: Greta Thunberg
20. YÜZYIL MODERNİZMİNİN İFADE BİÇİMİ: SOYUT SANAT
Ana Sayfa
Tuba Ulaş