“Hatıralarını kaybedemezsin. Onlar canını hep acıtacak.” István Szabó’nun bir söyleşinden 1981 tarihli Mephisto filmini ilk izleyişimi dün gibi hatırlarım: 1988 yılında Adapazarı Atatürk Lisesi’nde son sınıfta okuyordum. Sakarya’da, film festivali düzenlenmişti. Sadece beş film gelmişti. Bunlardan biri, Mephisto diğerleri; Dünyayı Sarsan 10 Gün [Sergei Eisenstein–Grigori Alexandrov, 1928], Amarcord, [Federico Fellini, 1973] Sıradan Faşizm [Mikhail Romm, 1965], Gel ve Gör [Elem Klimov, 1985]. Her biri kendi...
Son Yazılar:
ARTCONTACT İSTANBUL 2025
Hasan Sarıtaş Galeri’den Yeni Sergi: Filiz Kallenci-“ESSE”
İRAN’DAN BİR FOTOĞRAF SANATÇISI: ALİ DAGHİGH
İlhan Koman: Akdeniz’e Doğru sergisi
Sait Faik’in adasında bir Hollandalı: Koenraad Marinus Van Lier
Çekirdek kabuğu
Ahşaptan Dijitale: “Mektup Selam Söyle…”
Yunus Emre’de Sevgi veya Dostluğun Meta-Ekonomipolitiği
Galeri Artist’te Yeni Sergi: Alexey Firsov-Podima Blossom
Geçmişin Gölgesinde Bugünü Anlamak
SİNEMADA “APTAL SARIŞIN” İMGESİ
Yeni Kitap: Ölümünün 71. yılında Sait Faik’e Yeni Bir Bakış
Şule Gürbüz: Zamanın İçine Gömülü Ruh
Nasıl Faşist Olunur?
AŞK ÜZERİNE ÇİZGİ DIŞI BİR TEZ
SANATSAL YARATICILIK VE DUYGUDURUM BOZUKLUĞU
20. Uluslarlarası İşçi Filmleri Festivali başlıyor
KÖYÜN KALBİNDEN YÜKSELEN BİR UYGARLIK HAYALİ
SELMAN NACAR’IN TEREDDÜT ÇİZGİSİ ÜZERİNE
Kategori: Vizör
ACI VE HÜZNÜN SİMGESİ OLARAK SİGARA
Beat Kuşağı, lanetlenmeyi bilmeden, lanetlenen insanların hikâyesini anlatır. Bu hikâyenin aktörleri; Jack Kerouac, William Burroughs ve Allen Ginsberg, 1960’lı yıllarda insanlara alkol ve uyuşturucunun etkisiyle ‘yapay bir cennet’ vaat ediyorlardı. Bu yapay cennet, yaşanan hayatı kendi mutsuzluğunun taşlarıyla örüyordu. Artık, hayattan nefret etmeyi bilen bir hayat; şiiriyle, sinemasıyla ve müziğiyle ortaya çıkıyordu. Janc’lar, getto’lar da uyuşturucunun etkisiyle mutsuzluklarından silkiniyordu. Dennis...
HOLLYWOOD: MUTSUZ İNSANLARIN HİKÂYESİ (1)
MANİFESO 1960’lı yıllar, kıyasıya bir mücadeleye sahne oluyordu. Vietnam Savaşı’na karşı verilen mücadelede Marcuse, Mills gibi radikallerin yazılarıyla harekete geçenlerin sayısı azımsanmayacak kadar fazlaydı. Mc Carty tarzı baskılara, öfkeyle karşılık veriliyordu. ABD’de ilk sinema salonu, 1902 yılında açıldı. 1908 yılındaysa bu sayı, 10.000 olmuştu. Talep arttıkça, şablonlar değişmeye başlıyordu. Artık yüksek bütçeli filmler çekilmeye çalışılıyor, film süreleriyse yavaş yavaş...
Doğu’da Cinayetin Cazibesi: Ustinov’lu Hercule Poirot Filmleri
Büyük polisiye yazarların imza dedektifleri vardır ve bu dedektifler yazarlarla özdeşleşmenin ötesinde sinema sektörünün her dönem ilgisini çekmiştir. Arthur Conan Doyle’un Sherlock Holmes’ü, Patricia Highsmith’in Bay Ripley‘i yaratıcılarının en önemli karakterleridirler ki Bay Ripley kovalayan değil kaçan taraftadır, suçu işleyendir. Söz konusu yazar Agatha Christie ise iki ayrı dedektiften söz edebiliriz Belçikalı Hercule Poirot...
Yeniden Çevrim Zamanı: Scarface
Kısa bir süre önce Scarface’in yeniden çevriminin yapılacağı duyuruldu. Yönetmen koltuğunda Luca Guadagnino oturacağı filmin senaryosunu Joel ve Ethan Coen kardeşler yazacak. Filmin oyuncu kadrosunda ise henüz kimlerin yer alacağı belli değil. Yeniden çevrimin yapılacağı duyurulduğundan beri Scarface ismi çeşitli internet siteleri ve televizyonlarda yer aldı. Dr. Meliha Elif Demoğlu’nun değerli katkıları ile yazdığım yüksek...
2000’lerin En İyi Yerli Yönetmenler Seçkisi
Geçtiğimiz günlerde bir sinema sitesinde yapılan 21. Yüzyılın En İyi Yerli Film Yönetmenleri seçkisi bağımsız sinema yazarlarının eleştirilerine maruz kaldı. Yapılan seçkide yetkinliği tartışmalı birçok sinemacı dikkati çekiyordu. Üstelik 21. Yüzyılın çıkmasına 80 yıl kadarcık vardı! Dolayısıyla biz de birçok farklı mecrada kalem oynatan, çeşitli renklerdeki sinema yazarlarına ulaştık ve ortaya 2000 ile 2010...
Arrabal, Jodorowsky ve Geç Dönem Bunuel Sineması Üzerine Karşılaştırmalar
Bunuel’in 1932 yılında sürrealist gruptan ayrılması, Cinéma Pur olarak adlandırılan dönem (1920-1930) içerisinde ve sürrealist sinema adına öncü olarak altı çizilen filmlerin (Emak Bakia, Anemic Cinéma, L’etoile de Mer, Coquille et le Clergyman) iki dünya savaşı arasında kalmış ‘arşiv filmler’ olarak değer kazanması, Amerikan avant-garde hareketinin kendi tarihsel koşulları gereği sürrealist sinemayı yeniden canlandıramamış olması...
Natuk Baytan’ın Kemal Sunal Filmleri
Başlığı tersten atmak da mümkündü çünkü Natuk Baytan’ın yönetip Kemal Sunal’ın oynadığı filmler hem Sunal’ın en komik metinlerine, karakterlerine denk düşer hem de Baytan’ın kariyerinde belki en parlak filmlerine. Bu öznel görüşün ardı sıra daha öznel davranarak kimi ayrımlara gideceğim. Kemal Sunal ile başlayayım. Sunal’ın güldürülerini bir seyirci gözlemiyle dörde ayırmak istiyorum. Eğilmez’in yapımcılığını üstlenip...
Korona Günlerinde İzlenecek 100 Film
NO YIL FİLM ADI YÖNETMEN 1 1919 Das Kabinett des Dr. Caligari / Dr. Caligari’nin Muayenehanesi Robert Wiene 2 1925 Bronenosets Potyomkin / Potemkin Zırhlısı Sergei Eisenstein 3 1927 Napoleon Abel Gance 4 1928 La Passion de Jeanne d’Arc / Jeanne D’arc’ın Tutkusu Carl Dreyer 5 1931 M – Eine Stadt Sucht Einen Mörder /...
Bir Salgın Filmi Üstüne: Fatal Contact: Bird Flu in America (2006)
‘Fatal Contact: Bird Flu in America’ bir salgın filmi.(*) Filmin korona salgınına ilişkin olarak söyleyecekleri var. Bu, bir kuş gribi filmi. Salgın Çin’de başlar; bir işçi üzerinden, Çin’i ziyaret eden Amerikalı bir iş insanına bulaşır. Sonrasında ölümler milyonları bulacak, sayılar bu kadar artınca cenazeler çöp kamyonlarıyla taşınıp büyük bir çöp çukurunda topluca gömülecektir. Filmde salgın,...