tatlı şurup kaldım kavun kokulu saf su ile çalkalandım. zehri sağılmış yılan kadar tehlikesiz. siniri alınmış diş kadar sancısızım öfkemi kaybedeli ahşap bir çan kaldım pencere önünde tok sesli öfkemle biz parmaklarını birbirine takmış iki tırmıktık. iki bezelye kabuğunda iki muhafızdık sınırda şimdi gelseler ki geldiler sınırları aşsalar ki hoyratça vursalar kırsalar yalan...
Son Yazılar:
Eksanat, Eleştirel Kültür-Sanat Seçkisinin 2. Kitabı Çıktı.
Zeki Demirkubuz’un Objektifinden: 1 Kasım’da CerModern’de Açılıyor
“Elit” ve Türevi Sözcüklerin Çeviride Yarattığı Zorluklar
Hafızanın Kartografyası: Nilhan Sesalan’ın Maddenin Poetikası Üzerine
7 ve anne (Şiir)
Jandarma (Şiir)
İçeriden Dışarıya: Bayburtlu Kadınlardan Hikâyeler
Yeni Kitap // Spinoza Marx’la Buluştuğunda // Tracie Matysik
GÜNEŞE UÇAN KANATLAR
İçteki Putların Çağı: Asaf Hâlet Çelebi’nin “İbrâhim” Şiiri Üzerine Bir Okuma
Ankara Film Festivali’nde ‘Taptaze’ filmler
YENİ KİTAP: OPERA VE BALEDE MİMARLIK
ÇÜRÜMELİSİN INGRID ÇÜNKÜ DÖNEM ÇÜRÜMÜŞ!
Yirmi Sekizinci Rüya: Bu, Çocukluktan Kalma (Şiir)
Pompei (Şiir)
Şairin Odası Nasıl Çalındı?
YAŞADIKLARIM ÜZERİNE BİR YAPBOZ DENEMESİ
Yahya Kemal Beyatlı ve Rindlerin Akşamı
Cinler Sınırımızdaydı Yapıştırılmış Kaşlarıyla (Şiir)
Kategori: Manşet
Kusurlu Harede Kusursuz Sörf (Şiir)
Hiromi’ye… Yanımdasın ve sarılıyorum sana sonsuz Ama sonsuz da yetersizmiş, öğrendim Yanımdasın ve hasretim sana, hâlâ Bilmiyorum ki nasıl anlatsam Hani bir gözün...
geri sar. (şiir)
belki dylan ehyeh asher ehyeh’ye atıfta bulundu, exodus 3:14’e inşa ettiğimiz ne varsa kırılgan, dedim ben de sahte belgeseller gösterdi gerçeği hepimize (hepimiz -konuşanın kendisi de içinde olmak üzere onunla bir arada olanların tümü- diye değil). geri sar. ali’nin bir şairden bahsettiğidir: hem zampara hem kulampara yüz mil 160,9344 km ne de olsa...
ÖZGÜL AĞIRLIK (ŞİİR)
Sadece insanlar para kullanır Sen köpek misin diye bağırdı yanından geçen adama Ve sen kedi misin? diye sordu kadına Ya sen dedi bir semender olmadığından Ne kadar emin olabilirsin ki? Para ve insan ne korkunç bir ikili Ayladı kadın hööö’ledi adam Semender bir ara sokağa dalmıştı çoktan Ölüler kadar bilemezsiniz her şeyi dedi Ölüler zarif...
DAVID CRONENBERG’İN YENİ FİLMİ KEFENLER
Kefenler oldukça merak uyandıran bir muamma filmine dönüşüyor; gözetim toplumu, komplo teorileri, paranoyalar vb. teknoloji bağlantılı toplumsal temalar ön plana çıkmaya başlıyor. Dünya sinemasının en sıra dışı, en özgün sinemacılarından David Cronenberg’in ülkemizde geçen yıl Ankara Film Festivali ve Filmekimi’ndeki gösterimlerinin ardından nihayet geçen ay Başka Sinema dağıtımı üzerinden sınırlı ölçekte vizyona giren yeni filmi...
Kamboçya Tapınak Şehirleri: Angkor Wat ve Preah Vihear
Çalışmam, Kamboçya’nın en önemli iki tapınağı olan Angkor Wat ve Preah Vihear’ı, Germain Bazin’in rasyonel ve irrasyonel toplumlar kuramı çerçevesinde incelemeyi hedefler. Bazin’e göre toplumlar, ahiret inancını kavramsallaştırma biçimlerine göre ayrılır: Rasyonel toplumlar, ahiret olgusunu dünyevi verilerle açıklayabilir ve bunu mimarideki düzenli yapı, gerçekçilik ve anlatı yoluyla ifade ederler. Buna karşılık irrasyonel toplumlar, mistisizm, soyutlama...
DESTAN VE ŞİİRLERE TUTKUN BİR SANATÇI: M. LATİF SAĞLAM
Mahmut Wenda Koyuncu’nun küratörlüğünü üstlendiği M.Latif Sağlam’ın sergisi Mahkeme-i Kübra Nizamı’ndaki 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne kadar, Diyarbakır’da, Ditav Kültür Sanat Evi’inde görülebilir. Sanatçı Mehmet Latif Sağlam, 1966 yılında Mardin’in Kızıltepe ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Kızıltepe’de tamamladıktan sonra, 1987 yılında Marmara Üniversitesi Resim-İş Eğitimi Bölümü Heykel Ana Sanat Dalı’na girdi ve 1991 yılında...
Fırça ve boya kullanmayan ressam: Ahad Saadi
Ateşle oynama denen çocuk büyüdü. Ateşle yepyeni bir resim yapma yöntemi yarattı: Ahad Saadi. Ateşle çizim yapma anlamına gelen Azarnegari Ahad Saadi tarafından bulunup. geliştirilen bir resim yapma tekniğidir. 1999 yılından beri bu yöntemle çalışan Ahad Saadi, eserlerindeki her bir rengi ufak olarak kesilmiş kumaş parçalarının ateşle yakılarak üst üste yapıştırılmasıyla (bazen 20-25 katman) oluşturuyor....
YOKLUĞUN SANCISI (ŞİİR)
Şiir yazamıyorsam artık Bil ki susmuşum kapında Göçmen kuşlar terki diyarda Susuz kalmışız besbelli Toprak cılız rengini çalmış bizden Yok yüzünde tek gülümseme. Yapraklarını döker ağaçlar Yalnızlığın ormanındayız Dargın kalmış ayrılıklar Söylemeye gücümüz yok Ölmeyi beklemektir tek suçumuz Adını koymasak da. Resim: Anselm Kiefer
ESKİ BİR KALP AĞRISI İÇİN (ŞİİR)
hangi tanrının esiriyiz -ki, güneş burada nasıl soldu- burada! bu esrarlı bir tarihe uzanan kapılarda leylaklar uzardı: modigliani boynu kadınlar ay yüzüyle tül perdeler aralığından çiçek sulayan parmaklar ayrılık kokardı her yer kapalı bir hüzün kokardı -ıpıssız- karanlık bir yaraydı geçmiş zamanlardan o eski aşklar veda kokardı eksik tanrıların yalnız bıraktığı gönüller her...









