Mahmut Wenda Koyuncu’nun küratörlüğünü üstlendiği M.Latif Sağlam’ın sergisi Mahkeme-i Kübra Nizamı’ndaki 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne kadar, Diyarbakır’da, Ditav Kültür Sanat Evi’inde görülebilir.
Sanatçı Mehmet Latif Sağlam, 1966 yılında Mardin’in Kızıltepe ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Kızıltepe’de tamamladıktan sonra, 1987 yılında Marmara Üniversitesi Resim-İş Eğitimi Bölümü Heykel Ana Sanat Dalı’na girdi ve 1991 yılında mezun oldu.1992 yılında sanat hayatına ressam ve heykeltıraş olarak başlayan sanatçı, sanat eğitimini resim öğretmeni olarak sürdürmektedir. Sanat üretimine baskı resim, fotoğraf, seramik, çeşitli resim teknikleriyle devam etti; aynı zamanda metal kalıp üretimi, takı-madalyon tasarımı gibi alanlarda da çalışmalar yaptı. Sanat derneklerine üyelikleri bulunan Sağlam, çeşitli heykel sergilere ve çalıştaylara katıldı. Uzun yıllar boyunca Mardin Güzel Sanatlar Lisesi’nde görev yaptı ve halen de bu okulda görev yapmaktadır.
Üniversite yıllarında babasının figuratif resme karşı olan olumsuz tavrı sebebiyle nonfigurative resme yöneldiğini, bazı çalışmalarının babası tarafından tahrif edildiğini ve bu durumun “Korkuluklar” serisinin ortaya çıkmasında etkili olduğunu belirtir.
Sanatçı, yaratım süreçlerine değinirken varlık içinde üretim yapan ile yokluk içinde üretim yapan kişileri aynı kefeye koymadığını ifade eder. Akademik olarak iyi eğitim almış, alt yapısı sağlam sanatçılara nazaran Doğu’ya gidildikçe sanat eserlerinde duygu yükünün daha ağır bastığını dile getirir. Şiirden ve edebiyattan beslendiğini sık sık belirten Sağlam, eserlerini üretirken feyz aldığı konuları derinlemesine araştırmaktadır. Enstalasyonlarında yer yer gerçek dokümanlar kullandığını, tüketilir sanat beklentilerine karşılık vermediğini, sanatını maddi kaygılardan azade tutuğunu, dert edindiği meseleler üzerine üretim yaptığını belirtmektedir.
Mardin Kızıltepe’de atölyesi bulunan sanatçının, aynı zamanda Midyat Şenköy’de dededen kalma çocukluğunun geçtiği bir mağarayı da atölyeye dönüştürme hedefi bulunmaktadır. Sanatçı, bu mağarada özünü bulduğunu ve Turabi Bölgesi olarak adlandırılan bu yerde, bahar aylarında yetişen ‘hım hım’ adı verilen bitkiden elde edilen ‘’Affora’’ isimli maddeyle kap kacak ve heykelcikler yapmayı planladığını dile getirmektedir. Bu madde, sertleşen yapısı sayesinde yerel kökenlere dayanan eserlerin üretiminde kullanılmaktadır. Atölyesini aynı zamanda bir galeriye dönüştürmeyi düşünen sanatçı, sanatın estetik anlamda etkileyici olmasının yanı sıra insanın özüyle de temas etmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Latif Sağlam’ın sanatı, kendi yaşamından beslenen bir temada, kendine has bir anlatım biçimiyle şekillenir. Ezilen, ötelenen, yok edilmeye çalışılan toplumsal bilinci ve hafızayı sanat yoluyla görünür kılmaya çalışmaktadır. Çalışmalarında Türk edebiyatının önemli eserlerine sıkça yer vermektedir. Sağlam, 2024 yılında Mar Hırmız Keldani Kilisesi’nde “Dört Çarpı Dört Poetik Enstalasyon” adlı sergide eserlerini sergilemiştir. Bu sergide, şiirlerin duygusal yoğunluğunu plastik sanatlara taşıyarak farklı şehirlerde de sergilenen bu projeyi Mardin’in tarihi dokusuyla birleştirmiştir. Serginin şiirsel mekânla kurduğu büyülü bağ ve şiirlerin seslendirilmesiyle oluşan atmosfer, sergide şölen havası yaratmıştır.
Sağlam, bu sergide odacıklar oluşturduğu dönen bir platformda izleyiciye sıra dışı ve çok yönlü bir deneyim sunmayı amaçlıyor.
Sergide dört farklı şairin dört ayrı şiiri farklı plastik sanat yorumlarıyla ele alınıyor:
-Nazım Hikmet’in “Kadınlarımız”,
-Ahmed Arif’in “Otuzüç Kurşun”,
-Hasan Hüseyin Korkmazgil’in “Koçero”,
-Orhan Veli’nin “İstanbul Türküsü”.
Sanatçı, bu şiirleri heykel ve resim çalışmalarıyla yorumlayarak sanatseverlerle buluşturur. Örneğin; “Dört Çarpı Dört Poetik Enstalasyon” sergisinde ele aldığı Ahmed Arif’in “Otuzüç Kurşun” şiiri, 1943 yılında Van’ın Özalp ilçesinde 33 köylünün kurşuna dizilmesini konu alır. Sağlam, bu şiiri heykel formunda sanatsal bir yapıya büründürerek tarihi bir trajediyi görünür kılmıştır. Bu tarihsel yarayı sanatın evrensel diliyle harmanlayarak, topluma hem yerel hem de evrensel bir mesaj iletmiştir. Zulüm, adaletsizlik, haksızlık, yargısız infaz, öfke ve acı gibi güçlü duyguların altını çizen sanatçı, aynı zamanda toplumsal hafızayı da diri tutmayı hedefler. Asıl derdi; Ahmet Arif gibi zulme karşı ortak bir hafızayı oluşturma duygusallığı ve derinliği içinde ezilenlerin sesi olmaktır. Sağlam, bu trajediyi sanatına taşıyarak, insan hakları ihlallerine karşı kolektif bir farkındalık yaratmayı amaçlamıştır.
Nazım Hikmet “Kadınlarımız” adlı eserinde, toplumun temel yapıtaşı olan kadınların yaşadığı zorlukları, gösterdikleri fedakarlıkları ve verdikleri yaşam mücadelelerini yansıtmıştır. Bu eser, kadınların toplumsal rollerini, karşılaştıkları engelleri ve onların direnişini sanat diliyle anlatır. Sağlam’ın diğer eserlerinde olduğu gibi, “Kadınlarımız” da izleyiciyi düşünmeye sevk eden, toplumsal bilinç ve farkındalık oluşturmayı amaçlayan bir çalışma olarak değerlendirilebilir.
Hasan Hüseyin Korkmazgil’in “Koçero” adlı eserinden esinleneren “M. Latif Sağlam’ın Koçerosu kimdir?” sorusunu da gündeme getirmiştir. Gerçek adı Mehmet İhsan Kilit olan, nam-ı diğer Koçero, 1930’yılında Batman’ın bir köyünde doğmuştur. Ailevi bir mesele yüzünden damadını vurmuştur. Hakkında sayısız arama kararı çıkarılmış, uzun bir süre yakalanamamıştır. 1950’lerde dağlara çıkarak eşkiyalık yapan Koçero, zulme karşı dik duruşuyla tanınmıştır. Halk arasında kahraman addedilmiş, hakkında çok sayıda rivayet ortaya atılmıştır. Kahraman mı haydut mu olduğu üzerine çokça konuşulan Koçero, halk anlatılarında; hayatını zenginlerden alıp fakirlere veren, adalet arayışı hiç bitmeyen, zulme karşı duran ve ezilenlerin sesi olan bir figür haline gelmiştir. Koçero’nun hayat mücadelesi türkülere, şarkılara, şiirlere, romanlara ve filmlere konu olmuştur. Bu bağlamda, Koçero gibi halk arasında efsaneleşmiş bir kişiliğin sanatçı Sağlam’ın eserlerinde yer alması, Koçero’yla özdeşleşen değerler üzerinden toplumsal hafızayı diri tutma amacı taşımaktadır.
14 Aralık 2024 tarihinde Mardin Meyman Sanat Evi’nde açılan ve M. Latif Sağlam’ın küratörlüğünü yaptığı “Parmak Damgası” sergisi, modern öncesi toplumlarda sembolik anlam taşıyan parmak izinden ilham alınarak oluşturulmuştur.. “Parmak Damgası” sergisi, farklı sanat disiplinlerini bir araya getirerek izleyicilere eserlerle derin bir etkileşim kurma fırsatı sunmayı amaçlamıştır. Sergi kapsamında çeşitli söyleşiler ve sanatçı konuşmaları da düzenlenmiştir.
Sanatçı Sağlam’ın ifadesiyle; Coachella gibi uluslararası platformlarda yer almak, sanatını bölgesel değerlerden çıkarıp evrensel ve insani değerlere uzanan bir perspektifte sunma çabasıdır. Bu çaba tüm insanlığın ortak değer ve mefhumlarından beslendiğinin bir kanıtı niteliğindedir. Eserlerinde adalet ararken ezilenlerin, mağdur edilenlerin sesi olur. Sanatçı unutulmaya yüz tutmuş trajedileri sanat yoluyla gündemde tutmaya çalışır. Toplumsal problemleri, insani ve hayati kavramları incelikle ele alarak bunu ortak evrensel değerler içinde harmanlar. Mehmet Latif Sağlam’ın sanatı; toplumsal olayları duygusal ve düşünsel bir zeminde aktarırken düzene karşı duruşunu da sanat yoluyla görünür kılar. Sisteme muhalif, inandığı değerlerden ödün vermeyen duruşu, kendine özgü düşünce yapısıyla dünyada bir etki yaratma derdindedir.
Latif Sağlam, Ahmed Arif’in edebi mirasını ve toplumsal hafızadaki yerini; onun onurlu duruşunu güçlü bir biçimde yansıtan epik şiiri ‘’ Otuzüç Kurşun’’u seramiğin diliyle yeniden yorumlar. Ahmet Arif’in şiirleri; halkın acılarına tanıklık eden, memleket sevgisini, adaleti, barışı, halkların kardeşliğini dizelerinde taşıyan güçlü bir mirastır. ÜSTADIN aramızdan ayrılışının 34. yılında Diyarbakır’da anma töreni düzenlenecektir.
Ahmed Arif, yalnızca bir şair değil; bir halkın vicdanı, bir coğrafyanın direnişi, şiirin en yalın ve en yakıcı halidir. Şiirlerinde umudu, direnci ve sevgisi yankılanır. Toplumcu gerçekçiliği halk diliyle buluşturur; her dizesi kurşun gibi ağır, köz gibi yakıcıdır. Ardında tek bir şiir kitabı bırakmıştır: Hasretinden Prangalar Eskittim. Arif, 2 Haziran 1991’de hayatını kaybetmiştir. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Dîtav Diyarbakır Kültür Sanat Evi iş birliğiyle gerçekleştirilecek anma programı kapsamında Dîtav Sanat Galerisi’nde “Hani Kurşun Sıksan…” sergisi açılacaktır. Heykeltıraş Mehmet Latif Sağlam, Ahmed Arif’in unutulmaz eseri ‘’Otuzüç Kurşun’’ şiirinden ilhamla hazırladığı seramik heykel ve tabletlerle bu sergide yer alacaktır. Bu eserler, Diyarbakır’dan yükselen barış ve insan hakları mücadelesini; coğrafyaları aşarak meydanlarda, duvarlarda ve gönüllerde ses olmaya devam edecektir.
Sanatçının katıldığı sergilerden bazıları şunlardır:
- 1991: Baskı Resim Gösterisi, İstanbul
- 1999: Korkuluklar-1 Resim Sergisi, Antalya
- 2000: Otuzüç Kurşun Heykel Sergisi, Antalya
- 2000: Lal Düşler Heykel Sergisi, Antalya
- 2002: Otuzüç Kurşun Heykel Sergisi, Diyarbakır
- 2003: Şiir Tadında Portreler Rölyef Sergisi, Diyarbakır
- 2003: Heykel Atölyesi Çalışması, Diyarbakır
- 2003: Otuzüç Kurşun Heykel Sergisi, Kızıltepe
- 2003: Otuzüç Kurşun Heykel Sergisi, Hasankeyf
- 2003: Heykel Atölyesi Çalışması, Batman
- 2003: Korkuluklar-2 Resim Sergisi, Antalya
- 2003: Açık Hava Heykel Çalışması, Antalya
- 2003: Dört Çarpı Dört Enstalasyon Sergisi, Antalya
- 2004: Heykel Sergisi, İzmir
- 2004: İdoller Serisi Heykel Sergisi, Antalya
- 2004: Şiir Tadında Portreler Rölyef Sergisi, Antalya
- 2005: Dört Çarpı Dört Enstalasyon Sergisi, İstanbul
- 2005: Heykel Atölyesi Çalışması, İzmir
- 2007: Heykel Atölyesi Çalışması, Bergama
- 2007: Otuzüç Kurşun Heykel Sergisi, Van
- 2010: Heykel Atölyesi Çalışması, İzmir
- 2011: Uluslararası Heykel Atölyesi Çalışması, İzmir
- 2011: Heykel Atölyesi Çalışması, Manavgat
- 2012: Otuzüç Kurşun Heykel Sergisi, Malatya
- 2012: Açık Hava Heykel Çalışması, Pertek
- 2013: Heykel Atölyesi Çalışması, İzmir
- 2013: Uluslararası Resim Çalıştayı, Göreme
- 2014: Uluslararası Resim Çalıştayı, İstanbul
- 2015: Resim Çalıştayı, İstanbul
- 2019: Otuzüç Kurşun Heykel Sergisi, İstanbul
- 2023: Uluslararası Resim Çalıştayı ve Sergisi,
Sanatçı M. Latif Sağlam, Instagram’da, “@melas__art” kullanıcı adıyla eserlerini ve sanatsal çalışmalarını paylaşmaktadır.
Bir Cevap Bırakın