Günlük tutmak, anıları yaşatmanın en güzel yoludur. Anlar ve anılar yazıya dökülürken kişi, iç dünyasını gözden geçirir; iç sesini dinler ve dünyanın gürültüsünden, anlık da olsa, uzaklaşır. Hayatın getirdiği baskıya bir direniştir günlük — kendi kendine verilen bir mücadele… Her gün not edilen birkaç satır, bir paragraf, bir günün kaydı; insanın kendini kaybetmemesi için çizdiği...
Son Yazılar:
Yahya Kemal Beyatlı ve Rindlerin Akşamı
Cinler Sınırımızdaydı Yapıştırılmış Kaşlarıyla (Şiir)
YANGI (ŞİİR)
Ankara Garı (Şiir)
Kafka’nın Dönüşüm Kitabının Çeviri Karşılaştırmaları
Dahi Kadınlar – Dikkate Alınmayan Kadınlardan Dünyayı Değiştiren Kadınlara
şimdi bir ömür daha lazım (prolog)
Bir Adamızın İsmiyle Anılan Meşhur Bir Restoranın Uzun Masalarından Bizimki (Şiir)
Hatırlarsan Kırılmaz Sergisi ile Red Rouge Art Gallery Yeni Adresinde
NÜ (ŞİİR)
Gecenin Adları (Şiir)
FEHMİ GERÇEKER 24 EKİM’DE TRABZON’DA
AŞK ÖLDÜRÜR (ÖYKÜ)
40 (ŞİİR)
KÜS (ŞİİR)
Eloğlu’nun Güneşi (şiir)
DİONİZYAK TAŞKINLIK (ŞİİR)
Çünkü çok şeydir yollarda olmak (Şiir)
ISLAK YAPRAK (ŞİİR)
Kategori: Manşet
Yahya Kemal Beyatlı ve Rindlerin Akşamı
Rindlerin Akşamı Dönülmez akşamın ufkundayız. Vakit çok geç. Bu son fasıldır, ey ömrüm; nasıl geçersen geç. Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle. Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan geçince başlayacak bitmeyen sükûnlu gece. Guruba karşı bu son bahçelerde keyfince ...
Cinler Sınırımızdaydı Yapıştırılmış Kaşlarıyla (Şiir)
Yeni vurulmuş bir aile vardı Evdi, attı, eldi, avdı saat iki miydi Tam, vanadan bardak bardak Buram buram yangın Yerde newrozlar damla damla belirdi Aşk ayan bu bu bir yurt Madara güne bir gurur verdi işte ateş Kılıklar bazen yarının uzvu Dinlenen makamlar sille sille silah bırakmış bir hatıra kaldı Naneli, neneli anneli lamla türken...
YANGI (ŞİİR)
Orada incecik bir bahar duruyordu Zifiriyle ramak kalmıştı aramızda Karsız kayınsız ormansız gecede Bir sıcak aradıktı Şi Tek yeşil damla göçer gagalarımıza Yeri göğe işleyen teyel çözüldü Nedensiz kanayan ağaç kesti sütünü Turnam allı turnam ne yatarsın çorakta Bütün davaları bir bir kaybettik Şi Cümle anlam şaibeli İnsan yangı mıdır Şi Akıl vahim arıza Umut...
Ankara Garı (Şiir)
Tepeden tırnağa derin bir yara, Döner de devran, açar mıyız bahara? Susturulmuş türkülerin tınısında unutulduk, Lal bırakılmış bir dağın tipisine tutulduk. Yitti baş üstlerimiz, sıcak kalbimiz. Ağırladı, ağırladık, ağladık. Her birimiz! Şimdi yarım ağızla bir tebessüm konsa, Koparmak isterim dudağı, tebessüm oysa! Ne kırgınlık ne naz, çekilmiyor bu ara, Gözlerimi kaçırsam...
Kafka’nın Dönüşüm Kitabının Çeviri Karşılaştırmaları
1- Artık bir böcek olan Gregor Samsa işe gidemediği için eve müdür gelir. Oğlunu savunmak için baba her şeyin yolunda olduğu konusunda müdürü teskin etmeye çalışır. Kafka[1]: Der Junge hat ja nichts im Kopf als das Geschäft. Ich ärgere mich schon fast, daß er abends niemals ausgeht; jetzt war er doch acht Tage in der...
Dahi Kadınlar – Dikkate Alınmayan Kadınlardan Dünyayı Değiştiren Kadınlara
Janice Kaplan’ın “Dahi Kadınlar” adlı eseri, tarih boyunca dâhilik kavramının erkeklik ekseninde tanımlanış biçimini sorgulayan ve bu kalıpları tersine çeviren bir çalışma. Yazar, kadınların tarihsel görünmezliğini yalnızca bireysel hikâyeler üzerinden değil, aynı zamanda kültürel ve sistemik önyargılar bağlamında ele alıyor. Bu yönüyle kitap hem bir entelektüel yeniden değerlendirme hem de bir kültürel hafıza düzeltmesi işlevi...
şimdi bir ömür daha lazım (prolog)
pencerenin önünde bir ölü bir anlam şairin pişmanlığı belki de niyesi niçinini inkâr eden soru aldanışla geçer mi ömür sarı bir kalem yazabilir mi hakikat ne, sözcük nasıl, acı niye dünya…çırpınıyor oysa sözcüklerle döndük yıkımdan sonra virane ten sağalmadı ve arzu özneyi dışlarken döndük rüzgarı anlamaya…rüzgarı o metruk çağrı ve gaip sızı neden...
Bir Adamızın İsmiyle Anılan Meşhur Bir Restoranın Uzun Masalarından Bizimki (Şiir)
Sol tarafımda oturuyordu. “Şarap içerim normalde Ama neyse rakı alayım ben de.” Dedi. Bir ödül töreni sonrası, Kutlama yemeğindeydik Hep beraber. Servis başlamıştı. “Yemek yemek en büyük zevkimdir, Yapmayı da çok severim. Çok güzel tatlılar, mezeler, Salatalar yaparım. Sen neler yapıyorsun, Görünmüyorsun hiç ortalıkta?” Dedi. Çatalına dizdiklerini İştahla çekerken dişleriyle, “Gerçi ne haltlar karıştırdığını Şiirlerinden...
Hatırlarsan Kırılmaz Sergisi ile Red Rouge Art Gallery Yeni Adresinde
Nişantaşı’na giderken genelde Maçka Parkı’nın içinden süzülen eski teleferiği kullanmayı pek severim. Şehrin gürültüsünü yukarıdan seyrederken, ağaçların arasından yükselen gri apartman cephelerine, ara sokaklara karışan o kentsel dokuya bakmak insanın içini hem tuhaf bir huzurla, hem de eski bir özlemle doldurur. O kısa yolculuk, İstanbul’un zamanla kurduğu ilişkide bir kesit gibidir; durur, sallar ve geçer....









