Ana Sayfa Litera

Kategori: Litera

Yazı
CÜMLESİZ BİR ŞARKI (ŞİİR)

CÜMLESİZ BİR ŞARKI (ŞİİR)

Eksilen zamanın rüzgârlarıydık Her nereye yetişeceksek, Esip durduk, esip durduk Ayaklarımız kocamandı, dünya ufacık Bütün yolları sanki biz yorduk Kendimizi her yere ulaşır sandık Heybemizde hayallerle büyüttüklerimiz Güz dalında ayva, kış dalında nar Başka bahçenin malıydı onlar Kokusundan anlardık Bambaşka tatları vardı İbrişimden parlak renkleri Uzanıp koklamaya utandık Onlar bizim sadece uzaktan gördüklerimiz Cıvıltılarıyla oyalanırdık...

Yazı
Rüzgârın Saçları (Şiir)

Rüzgârın Saçları (Şiir)

Rüzgârın sarı saçlarıyla gittin Kavruktu zaman Sular tünemişti bulutlara Ağıtlara gebe akşamlarla gittin Gittiğinde Ufkundan hançerlenmiş gök Kızıla kesmiş kanıyordu Rüzgârından ayrılmış bir bulut Çisil çisil ağlıyordu Gittin Dereler peşinsıra gitti Menekşeler rengine küstü İştar tammuza Tarla öküze küstü Ferhat erdi de şirine Gönül o kıza küstü Gittin Ay peşinsıra gitti Saçını yoldu güneş Yunus...

Yazı
Gece Telefonu (Şiir)

Gece Telefonu (Şiir)

– Martı olmak isterdim; özgürce çığlıklar atabilen bir martı. Üstelik bir İstanbul martısı… Hani vapurların arkasına takılır ve gökyüzünün alçaklarında çığlıklar atar ya İstanbullara aldırmadan… + Evet, martıların kadın çığlığına benzeyen bağırışları vardır: Aaa, cik cik… Ben de daha küçük bir kuş olmak isterdim. Gri bir serçe mesela. Yazmıştım bunu. Eski bir diyet şiirim kendiliğinden,...

Yazı
YIRTICI ARYALAR (ŞİİR)

YIRTICI ARYALAR (ŞİİR)

Yaşanmamış zamanları ele geçirmek ister aşk Sevda denilen körlük Gündelik hayata sinmiş savaş resimleri Gözlerinde sadece beni değil  geçmişini arıyor yitirilmiş anlar Ölüm ile yaşam arası en kısa yol zamanla giz değiştirir fotoğraflar Gölge üstünde yer değiştirir pus ve ışık Gözlerini koru bakacak fotoğraf kalmaz sana Öğretilmiş bir duruşla bakıyorsun hayata Uzakta kalmış kolları bağlı...

Yazı
dışarısı (şiir)

dışarısı (şiir)

evvel de zamanın içinde iki hilal arasında dertleşir içimiz deniz, martıların sırtında kayıp bir zamana değeriz gecikmiş yaslar akar ağlaşır ruhumuz, akıttıklarımız ağustoslar anlaşamadığım uzlaşamadığım rüzgarlı günler sarılıp kokusuna annem’e üflendiğim sıcak, yakıcı zamanlar… belki de devrim olur. organ nakli kolaylaşır. trilyoner olurum. vadiye bakan o evi alırım. sahi, develer ne zaman tellal oldu? dışarısı...

Yazı
HAZAN DER Kİ; BIRAK YAĞSIN (ŞİİR)

HAZAN DER Kİ; BIRAK YAĞSIN (ŞİİR)

Eril aklın iğdiş ettiği insanlık , aynı kafayla, dişinin yaratıcılığını zedeleyerek zimmetine geçirme arzusunda, katılaştırdı İnsanı. Tabiatın doğasına patronluk taslamak, Küresel ısınmayla “New Age “ yeni bir sonbahar inşa ediyor. Ve bu, yüreğin soğuk tankında hayatı dondurmakta! Sahte isyankâr ruh haliyle, İnsan betona dönüşüp sertleşti. Ezildiğinde, toprak sertleşir Ezilenlerin dünyasında , ezildiğinde İnsan, sertleşir. Vakit...

Yazı
TRAJEDİNİN SUSKUNLUĞU: ANLATININ -GÜCÜNÜ KAYBEDEN- İFADESİZLİĞİ

TRAJEDİNİN SUSKUNLUĞU: ANLATININ -GÜCÜNÜ KAYBEDEN- İFADESİZLİĞİ

Özgür ol[a]mayan düşünce kendisini kendi kavramlardan soyutlayarak, kurtarabilme süreci XVII. yüzyıldaki ‘aydın’ tanımlanmasından bu yana, kendi kurallarını kendi içine hapsederek ‘deney yaratmak’ ve ‘simgeci görüntü’yü kullanabilmeyle koşul[lu] bir öneri haline ‘özgürlüğe ulaşma tekniği’ konusunda Rus düşünürleri temelden sarsacak yeni önermeler sunuyordu. İçe/içeriye dönük olan ve kapanan simge‘nin, biçim düzeyinde alınıp, anlatının her türlü işlevinde [resim/sinema/heykel/mimari/edebiyat/tiyatro]...

Yazı
GÖKTE ULUYAN BEDEN (ŞİİR)

GÖKTE ULUYAN BEDEN (ŞİİR)

Kırmızı bir kurdele ölüm, Sarı  gözlü kızın başına bağlanan El çabukluğuyla çözdüm ölümü Döktüm ovama, kaskatı burgaç-takvimde ayraç Sırtımda erik ağacı, beton perdesi-Ayastefanos Ülkelerin vahşi tarihiydi  zaman Yer sallanıyordu martıların horoz dövüşünde Kafesimden atladı, kavanoz kanatlı cinler Bir makara gibi çözdüm ölümü Üşüyen karıncalar haykırdı tellerde Ebrumdu, kan tekkesinde aylak kıraathanem Bardaklarımda topraktan alev… Çeyiz...

Yazı
Uykusuz Yüzyıllar (Şiir)

Uykusuz Yüzyıllar (Şiir)

bir çağ çöktü gözkapaklarıma uykusuz yüzyıllar boyu bekledim bir çocuğun ağzında yarım kalmış ninnileri ve barışa emekleyen dizleriyle kan içinde uyuyan sabahları hiçbir tarih kitabı yazmaz bir annenin kurşunlanmış sütünü ya da taşla örtülmüş oyuncakların hangi mezarlıkta ağladığını ben gördüm— her kelimenin bir mezar kazdığı topraklarda yürek yastık olmuyordu artık çünkü dinmeyen acılar gözyaşı değil,...

Yazı
sütliman (şiir)

sütliman (şiir)

beni hiç böyle görmemiştin değil mi şiirlerimin astarı ne sandın acı çekiyorum mutfakta gece gündüz savruldum her şeyden yalnızlık parlak gösteriyor dostları içine sığındığım mağara yapraklarını birlikte döktüğüm ağaç sıkılma söyle gene geçtik bu sene de değil mi dalında yerlere dökülen karadutları sit alanının bahçesine ekmişler gibi unutmuş ağaçlar bile yaşıyor olduklarını toz içinde üstleri...