SİNEMADA “APTAL SARIŞIN” İMGESİ

1775 yılında Paris’te tiyatro sahnesinde Landry in yazdığı  “Les Curiosites de la Foire Saint Germain/ Saint Germain Fuarının Merak Edilenleri” oyunu büyük bir ilgiyle izleniyordu. 12. asırda başlayan Paris’in bu çok ünlü sokak fuarını konu alan tiyatro oyununun büyük ilgi görmesinin, kahkahalarla izlenmesinin nedeni başrol  kadın oyuncuydu. Başrol oyuncunun, her sorulan soruya cevap vermeden önce uzun süre düşünmesi ve sonunda gerçekten gereksiz, ilgisiz aptal cevaplarla konuşması izleyiciler tarafından çok eğlenceli bulunuyordu. Oyun yazarının yaratıcılığına bağlanan zekice yazılmış olan Les Curiosites de la Foire Saint Germainoyunu o dönemde en çok ilgi gören tiyatro oyunu oluyordu. Aslında yazar Landry bu oyunda yazdığı başrol kadın karakteri düşlememiş, yaşamında tanıştığı gerçek bir kadını sahneye taşımıştı. Landry oyunu yazmadan bir kaç ay evvel o dönemde Paris’in en ünlü fahişesi olan Catharine-Rosalie Duthe ile tanışmıştı. Tanıştıklarında 28 yaşında olan bu kadın, çok güzel sarışın bir kadındı. Konuşma şekli, her konudaki acaip mantıksız konuşmalarının saf ve aptal derecede olması Landry’e bu oyunu yazma kararını aldırmıştı. Catharine-Rosalie Duthe o dönemde çok moda olan  porselen vazolarda altın renginde çizilmiş bir güzellikte olan sarışın bir kadındı.  Bu kadının aptalca davranışları tiyatro sahnesinde ilk defa sahnede bir “aptal sarışın” tiplemesini yarattı. Catharine-Rosalie Duthe 1748 yılında Versay’da doğmuştur.

Önceleri Paris Opera Balesinin dansçılarından biri olmuş, daha sonra ise ressamların aranan gözde bir modeli haline gelmiştir. O dönemin Paris’in ünlü ressamları olan François Hubert Drouais, Salbreux Perin, Antoine Vestier kendisinin resimlerini yapmışlardır. “Aptal sarışın” tiplemesi Paris sahnelerinden sonra Avrupa’ya yayılmaya başlamıştır. İngilizler bu tipi çok beğenmişlerdir. 1868 yılında  İngiliz vodvil grubu dört  güzel sarışın kadından oluşan sahne gösterisini New York’a turneye taşıdı. Sarışın olan bu dört kadının giydikleri dar şortları ve sahnede zıplayan dansları Amerika turnesinde büyük ilgi görmüştür. “British Blondies/İngiliz Sarışınları” ismini alan bu gösterinin yarattığı etki Amerikalıların aklına takıldı.  Güzellik tanımını sarışın kadınlarla bağdaştıran bu gösteriler bazı tutucu çevrelerce yasaklanmak istendi. 1889 yılında Kansas da  din adamları kilise konuşmalarında bu “sarışın güzellerin” gösterilerinin bölgelerindeki tiyatro sahnelerine yakında geleceğini fakat bu gösterilerin yasaklaması gerektiğini söylüyorlardı. İngiliz ekibin turnesi Amerika’da “sarışın güzel kadın” kavramının oluşmasını sağlamıştır. Bu dönemde yepyeni bir eğlence biçimi doğmaktaydı. Paris’te 1895 yılında başlayan sinema, kısa filmler olarak New York’ta yapılmaya başlamıştı. Daha sonraları Hollywood’a taşınan film yapımlarında filmlerin siyah beyaz olmasından dolayı, başrol kadınlar genellikle koyu saçlı esmer tiplerden seçilirdi.  Hollywood güzel  “sarışın kadın” tiplemesinin filmlerde bilet satışını arttıracağının çok sonra farkına vardı. 1897 yılında Brooklyn, New York’ta doğan sarışın biri Avrupa da yıllardır kullanılan bu akımı Holywood’a taşıyıp daha sonraları sinema dünyasına kabul ettirdi. Mae West adlı bu kişi, altı yaşında sahnelerle tanışmıştı. 1920’lerde 20’li yaşlarındayken  kendi yazdığı vodvil tipi sahne oyunlarıyla Broodway’in aranan kişisi oldu. 1926 yılında kendi yazdığı ve başrolü oynadığı Sex isimli oyun büyük yankılara neden oldu. Oyun yasaklandığı gibi Mae West de hapise atıldı.

Broodway’i yakından takip eden Hollywood yapımcıları “sarışın” bir tipin yaratığı ilginin farkına vardılar. Sarışın biri hem de sex sembolü olarak filmlerde oynayabilirdi. Mae West Hollywood’a taşındı ve peş peşe filmler yapmaya başladı 1932 yılındaki ilk filmi Night After Night filmiyle sarışın “sex sembolü”  Mae West sayesinde 1930’larda yapılan çeşitli filmlerde başrol olarak görülmeye başladı. 1933 yılında Holywood’da kendisinin Broodway sahnelerinde yazıp oynadığı  Diamond Lil oyunundan adapte edilen She Done Him Wrong/ Kadın erkeğe yanlış yaptı filmini yaptı. Filmde söylediği şarkılar tutucu çevreler tarafından büyük eleştirilere neden olsa da film bilet satışlarında patlamaya neden olmuştur.

Böylece Holywood “sarışın kadın” ve “sex” kavramlarının filmlere karlı bir gelir olduğunun farkına varmıştır. 1933 yılında yaptığı bir diğer film olan I Am No Angel/ Ben Melek Değilim filminin Amerika’da olduğu gibi Avrupa’da da çok ilgi görmesiyle uluslararası bir üne kavuşan Mae West, senaryolarındaki açık saçık diyaloglar ve şarkılarıyla filmleri Amerika da sansüre takılmaya başladı. Filmleri Amerika’daki  tutucu ve dindar kesim tarafından skandal olarak isimlendiriliyordu. Bu nedenden dolayı 1940’larda yaptığı filmlerdeki rolü erkekleri etkileyen kadın parodileri haline dönüştü.

O dönemde kurulmuş olan Hollywood stüdyo sistemi tutucu çevrelerden gelen eleştirilere cevap bulmada gecikmedi. Sarışın kadın tiplemesine dump blonde/aptal sarışın tiplemesi eklemesiyle bu eleştirilerin önüne geçmeye karar verdi. Böylece bu sarışınlar aynı zamanda aptallardı. Bu karakterlerin ciddiye alınmaması gerekirdi. Fransa da oluşan ilk aptal sarışın tiplemesinden 150 yıl sonra Hollywood yapımcıları da o kavramı benimsediler. Artık aptal sarışınlar modası başladı. Bu akım Mae West tarafından uygulansa da gerçek yaşamında Mae West çok akıllı bir kadındı. Aslında durumuyla alay eder gibiydi. “Erkekler benim hayatım, elmaslar benim kariyerimdir” derdi.

Mae West o kadar ünlü olmuştur ki  2. Dünya savaşında kullanılan şişme can yeleklerine onun ismi verilmiştir: Meywest. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde de meywest can yelekleri kullanılmaktadır.1950 yıllarına girince sinema tarihindeki en büyük rakibiyle tanıştı: Televizyon. Büyük bir süratle evlere yayılan televizyonlar, sinema seyircisini evlere kapatmıştı. Hollywood sinemayı canlandırmak için çeşitli yollar denedi. Televizyonun seyirciye sunamadığı bütün yeni teknolojiler bu dönemde gerçekleşti. Sinemascope, büyük ekranlar, üç boyutlu filmler evde televizyon başında ki seyircileri sinemaya çekmek uğraşıydı. Bu yıllarda akıllı bir kızda kumral olan saçlarını sarıya boyayıp, “sarışın güzel kadın” tiplemesini yarattı. 1953 yılında Marilyn Monroe Gentelmen Prefer Blonde/ Erkekler Sarışın Tercih Eder filmiyle ortaya çıktı. Box office’de patlama yaratan bu filmde Loreleis rolünü oynayan Marilyn Monroe’nun karakteri şöyle demektedir: Aslında önemli bir durum olunca ben akıllı olabilirim, fakat erkeklerin çoğu bundan hoşlanmaz. Filmde kullandığı bu diyalog aslında Monroe’nin gerçek yaşamını yansıtmaktaydı. Marilyn Monroe oldukça zeki ve akıllı bir kişiydi. 1956 yılında oynadığı Bus Stop/ Otobüs Durağı  filminin ünlü yönetmeni Josh Logan kendisi için: Monroe oyuncu olarak bir dahidir. Kendisi Garbo’dan sonra gelen sinema tarihindeki tam anlamıyla aktrist olan tek kişidir. İyice izleyin her bir filmini, söylediği hiç bir diyaloga önem vermez o gözleriyle, dudaklarıyla oynar. Mükemmeldir.

Marilyn Monroe, 20.asırın en önemli düşünür-yazarlarından biri olan Arthur Miller’le beş yılı aşkın bir süre evlilik yaşamıştır. Arthur Miller: Marilyn kadar akıllı, duygusal bir insan tanımadım. Ona aşık olmamak elde değil. demiştir. Monroe 130 yılı aşan sinema tarihinde hiç bir oyuncunun yapmadığını da yapmıştır. 1955 yılında kendisi dünya starıyken, her bir film kontratından milyon dolarlar kazanırken Marilyn her şeyi bırakmış ben oyunculuk eğitimi almalıyım, gerçek oyuncu olmalıyım diyerek yaşamında en güvendiği kişi olan arkadaşı Sam Shaw’u aramıştır. Sam Shaw (MM’in etekleri uçan fotoğrafını çeken kişidir): “Gece yarısını geçmişti telefonum çaldı. Los Angeles’ten  Marilyn’di arayan, her zamanki nezaketiyle kusura bakma uyandırdım galiba dedi. Los Angeles’le bulunduğum New York arasında 3 saat fark vardır. Burada gece saat 2’ydi. Bana sen tanırsın ben Lee Strasberg’in oyunculuk atölyesine katılmak istiyorum. Bana yardım edip Actor’s Studio’ya kabul edilmemi sağlar mısın lütfen dedi. Duyduklarıma inanamıyordum. Marilyn dünyanın aradığı stardı. Filmleri dünyada gişe rekorları kırıyordu. Bütün film yapımcıları peşindeydi. Hollywood’u bırakıp New York’a gelip Actors Studio’da oyunculuk eğitimi almak istiyordu. Kendisini çok iyi tanıdığımdan bir şey diyemedim. Kafasına koyduğunu yapardı. Sadece tabii Lee’yle konuşurum.” diyebildim.

Marilyn 1955 de New York’a gelip Actor’s Studio’da oyunculuk eğitimi aldı. Le Starberg kendisi için şöyle demektedir. “Ben yıllar boyunca yüzlerce aktör ve aktristle çalıştım. Sadece iki tanesinin yeteneğine hayran kaldım. Biri Marlon Brando diğeri Marilyn Monroe’dur. Marilyn kadınların sembolü olmalıdır. Akılı, duygusallığı eşsizdir. Her yaptığının mükemmel olmasına bu kadar değer veren birini bilmiyorum. Bence gelmiş geçmiş en önemli aktristlerden biridir.

Marilyn Monroe 1962 yılında öldü. ABD’de Dump Blonde/Aptal Sarışın kavramının kullanılışı aynı hızıyla devam etmektedir. Sinema sektöründe Avrupa’ya yayılan bu kavram önceleri Brigitte Bardot’la denenmişse de, Fransız film yapımcısı Agnes Varda’nın 1962 yılında yaptığı Cleo 5 to 7 / Cleo, 5 ‘ten 7’ye filmi ile kavram yeni bir boyuta taşınmıştır. Güzel aptal sarışın kavramı “kararlı akıllı sarışın kadın” boyutuna taşınmıştır.

Cleo 5 to 7 filminin yarısında başrolü oynayan güzel sarışın kadın (Corinne Marchand)  başındaki sarı peruğunu çıkarır atar. Bu değişim daha sonraki Fransız filmlerindeki güzel sarışın başrol kadınların “aptal sarışın” değil “akıllı, kararlı güzel sarışın” kişiliklerde olmasını başlatmasının işaretidir. Fransız sineması incelendiğinde, güzel sarışın ünlü oyuncular Mylene Demongeot veya Catherine Deneuve’ün oynadığı filmlerde bu değişim kolayca görülür.

Hollywood’da ise dump blonde/aptal sarışınlar devam etmektedir. Amerika bu tiplemeyi çok sevmiştir. 1959’da başlayan Barbie bebekler, Amerika’da yetişen kuşaklarında bu imajla devam etmesini sağlamaktadır. Bugün dünyada her bir dakikada 100 adet, her yıl ise 59 milyon adet sarışın Barbie bebek satılmaktadır.

 

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.