FEMİNİZM Mİ? PEPUZA
Montanistler dinde kadın haklarını savunmalarından dolayı her dönem ana akım kilise örgütü tarafından dışlanmışlardır.
2000 yılında temmuzun 22’siydi. sıcak bir gündü vadide yürümekteydik. Güneşin tepemizde bizleri en fazla yaktığı saatlerdeydik. Aniden kayalardan oluşan dağın içindeki mağarayı gördük. Sivri kayalıkların arasında üç kat mağara bulunuyordu. Mağaranın önüne geldik ama mağara yerden bayağı yukarıdaydı, tırmanmamız imkansızdı. Tahta bir merdiven bulduk onu dayadık ve dağdaki mağaraya o merdivene tırmanarak ulaştık. Tarihi bir anı yaşıyorduk.18 asır önceden kalan bir mağaranın içindeydik. Sayısı elliyi geçen oda şeklindeki bölümler arasında yürüyorduk. Kilise, mutfak çeşitli bölümler bulunuyordu. Burası o kadar genişti ki içinde yüzlerce kişi yaşayabilirdi. Asırlar öncesinde adım adım geziniyorduk. 19..asırdan beri tarihçiler burasını aramaktaydı. Pepuza’yı ilk biz bulmuştuk ,ve yerleşim yerinde yürümekteydik. O anda sağanak yağmur başladı, yağmurun sesi çalan trampetler gibiydi. Sanki doğa bizi selamlıyordu, şölen tertiplemişti….
1386 yılında kurulan Heidelberg Ünivesitesi Jeoloji Prof. Dr Peter Lampe heyecanla anlatmaya devam ediyordu.
Pepuza’yı yıllarca yanlış yerlerde arıyormuşuz. 1998 yılında Susuz Erenköy köyünde Ramazan isimli bir köylü yürürken bir evin giriş basamağında üstünde yazılar olan bir taş onun dikkatini çekmiş. Anlayamadıkları yazılar olan taşı Uşak Müzesine götürmüşler. Orada anlaşılmış ki bu taşta antik Pepuza kentinin bulunduğu yer yazıyor..Biz bu taşta yazılı yere gittik ve işte o gün dünya tarihini asırlardır çözülemeyen bilmecesi olan yeri Pepuza’yı bulduk.
Pepuza, Uşak kentinin Karahallı ilçesindedir. Hristiyanlık içerisindeki bir reform hareketi olan Montanizmin kurulduğu yerdir. Buradaki toprakların kutsal olduğuna inanan Montanistler M.S 165-550 yılları arasında (dört yüz yıl) Pepuza’da yaşamışlardır.
İsmini kurucusu kabul edilen Montanus’dan alan Montanizmin o dönemde yayılmakta olan ana akım Hristiyanlıktan en büyük farkı hareket içerisindeki kadınların aktif rol almasıdır.
Montanist’ler “niçin bütün papazlar, bütün psikoposlar erkek hatta neden peygamberler erkek, kadın olamaz mı acaba?” diyerek kadınlardan piskopos atamışlar hatta kadının peygamber olabileceğini belirtmişlerdir.
Montanizm ortaya çıkmasından kısa bir süre sonra Roma İmparatorluğu’nun pek çok bölgesine, Anadolu, Kapadokya’dan Pontus’a, Bitinya’ya Roma;ya, Balkanlara, Avrupa’ya ve oradan Kuzey Afrika’ya kadar yayılmıştır
4 yüzyıl hüküm süren Montanistler için Pepuza bir haç merkezi olmuştur. Montanistler dinde kadın haklarını savunmalarından dolayı her dönem ana akım kilise örgütü tarafından dışlanmışlardır.
Altıncı yüzyılda ise çok dindar bir Hristiyan olan imparator Justinianus (527-565) kilisenin kesin çizgileri dışında kalan ve kadın haklarını savunup, uygulayan bu insanlara bir soykırım başlattı. 550 yılında Justinianus’un misyonerleri Pepuza’ya geldiği zaman buradaki sayıları 250 kişiden fazla olan Montanistler, kayalara oyulmuş üç katlı mağaralarına kapatıp hepsini yaktılar.
Ülkemiz toprakları içinde bulunan bütün bu özellikleri yanında, 18 yüzyıl önce “feminist kavram”nın yaşama geçtiği yer olan Pepuza’nın dünyaya yapılacak bir tanıtımla tarihe katkısı ve turizm gelirlerimize sağlayacağı büyük gelirin kullanılmamasına hayret ettim.
Bir yıl süren bir çalışmayla Pepuza isimli 52 dakikalık bir belgesel yaptım. Bu konudaki uluslararası ünlü yurt içi ve yurtdışı uzmanların yer aldığı bu belgeselin tanıtımı ve kullanılması için yaptığım toplantıda Uşak Belediye Başkanı izlediği belgeseli çok beğenmesine rağmen aklı o andaki Uşakspor Futbol takımına alacakları santrafor konusunda belediyece yapacakları maddi destek olduğundan bana sadece “biz sizi arayacağız” dedi. Aradan iki yıl geçti…. Arayacaklar!
Not: Pepuza belgesel filminin İngilizcesi Londra’da yapılmaktadır. Başta ABD olarak dünyaya dağıtımı gerçekleşmektedir. (Destek alınmadan yapılmaktadır)
Bir Cevap Bırakın