GEÇ VICTORIA ÇAĞINDAN HİROŞİMA’YA BİR PANORAMA DENEMESİ Edebi modernizm, toplumsal düşüncede Marx, fen bilimlerinde Darwin, felsefi düşüncede Nietzsche, kozmik düşüncede Einstein ve psikolojide Freud’un kurduğu yeni paradigmalarla, daha önceki düşünme, açıklama, yorumlama biçimlerini terk etmeye başlayan sanatçıların 19. yüzyılın sonlarıyla 20. yüzyılın başlarında, özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika’da ortaya çıkardığı ve 1920’lerde altın çağını yaşayan...
Son Yazılar:
KEREM QOSARÎ: “DİLERİM ÇOK DİLLİ SAHAFÇILIK HEDEFİMİZE ULAŞIRIZ.”
Hologram Etler
BİR KAR GECESİ (ÖYKÜ)
Sinemanın Sırları: Louis Malle
AŞK’IN KANAYAN HİKÂYESİ
Hasan Kıran’ın “Abuzambak” sergisi Brieflyart Galeri’de
Beyoğlu Film Günleri başladı
Yeni Dalga’nın Büyükannesi: Agnes Varda
KAÇ DUA BAĞIŞLATIR (ŞİİR)
“Arkası”–Nihat Özdal ve Ebru Ceylan’dan Fotoğraf ve Metin Arasında Bir Diyalog
RESSAM – TASARIMCI ROZA TULGA İLE SÖYLEŞİ
LABİRENT SANAT’TAN YENİ SERGİ “SUPERNATURA”
Hüzün Boşluğunda Bir Dünya: Kazan mı Yoksa Kaynayan mı?
Elif Karaosman: FIRTINAYI HİSSETMEK
SIR: WERNER HERZOG – SİNEMADA GERÇEKÇİLİK
İdeolojik Bir Tekrarın Kurgusu: Tienanmen’de İsyan
BENTO’NUN TUHAF HUYLARI
“SOLO BOTTER: BURHAN UYGUR” SERGİSİ, CASA BOTTER’DE ZİYARETE AÇILDI!
Adorno’yu Yanlış mı Anladık? Eleştirel Teorinin Günümüze Etkisi
Yazar: Hasan Aksakal
CHATTERTON’IN ÖLÜMÜ, SANATÇININ ÖLÜMÜ
Bu yazı Corona salgını sırasında onuru için intihar eden müzisyenlere ithaf olunmuştur. “Uzun süren güzelim bir intihardır sanatçı yaşamı.” Oscar Wilde Romantizmin belki de en kalıcı imgesi, küçücük bir tavan arasında, yatağında sırtüstü uzanan bir şairin imgesidir; genç ve güzel, göz alıcı bir cesettir bu. Meleksi bir ışığı olan bu şair, dehası nedeniyle acı çekmiştir;...
KULTURPESSIMISMUS: AVRUPA ENTELEKTÜEL TARİHİNDE KARAMSARLIK VE ÇÖKÜŞ SÖYLEMİ
“Zeus, öteki kötülüklerden de fazlasıyla eziyet çeken insanın, yaşamı kestirip atmamasını, hep yeni eziyetler çekmeye devam etmesini istemişti. Bunun için insanlara umudu verdi —kötülüklerin en kötüsüdür umut…” Friedrich Nietzsche, İnsanca, Pek İnsanca, #71 “Kulturpessimismus [Kültürel karamsarlık] Nietzsche’yle müsemma —ama bu aslında ona Schopenhauer’dan bulaşmış. Hatta Nietzsche aslında sadece taşıyıcı. Suçu, van den Bruck, Spengler, Lagarde...
EDWARD SAİD’İN MÜCAHİTLİĞİ ÜZERİNE BİR ÇİFT SÖZ
Günlerdir İsrail’in Filistin halkına uyguladığı zulme Batı dünyasının sessiz kalışı karşısında İslam toplumlarından–yine Batı dünyasına dönük– bir adalet çağrısı yükseliyor. Dünyanın geri kalanı bir yana, İslamın kalbi denebilecek yerlerdeki haksızlıklarla ilgili olarak İslam dünyasından adalet beklemek artık Müslümanlar için bile demode bir iş olduğundan kimse Suudi Arabistan kralını ya da Mısır diktatörünü bir şey yapmaya...
SAMUEL TAYLOR COLERIDGE: YANIP SÖNEN BİR YILDIZ
İngiltere’de Romantik Devrimin öncülerinden biri olan Samuel Taylor Coleridge, birkaç yıllık bir coşku çağına sığdırdığı eserleriyle edebiyat tarihinin Panthéon’una girmeye hak kazanmıştır. İngiliz edebiyatının en önemli şiirlerinden birkaçını o kısa aralıkta yazan, edebiyat eleştirisi alanının kurucularından biri olan ve Alman Romantizminin kaynaklarını İngilizceye taşıyan Coleridge’i, bu kısa yazıda 1790’lardan 1820’lere uzanan bir dönemin ilişkiler ve...
UGO FOSCOLO VE İTALYAN ROMANTİZMİNİN DOĞUŞU
Sen oğlundan bu şiirden başka bir şey alamayacaksın Ey benim anayurdum, kader bize Gözyaşlarından yoksun bir mezar yazmış Ugo Foscolo, “Zakintos’a”, 1897. Avrupa Romantizmi üzerine yapılan değerlendirmelerde İtalyan Romantizmi pek de önemsenen bir alan değildir. Hatta politik ya da felsefi Romantizm konusunda akıllara İtalya’dan pek kimse gelmez. Edebiyatta ise Ugo Foscolo (1778-1827), Giacomo Leopardi (1798-1837)...
RUSYA’NIN RUHU: ALEKSANDR PUŞKİN ve RUS ROMANTİZMİ
Orada Rus ruhu var… Orası Rus kokuyor! Ben de oradaydım ve bal şarabı içtim; Gördüm denizin kıyısındaki yeşil meşeyi; Altında oturdum ve bilge bir kedi Kendi masallarını anlattı bana. Aleksandr Puşkin, Ruslan ve Ludmilla, 1820 Ve sonunda doğacak mı yurdumun üzerinde Güzel şafağı bilginin ve özgürlüğün? Aleksandr Puşkin, “Köy”, 1819 Rusya’nın çalkantılı, uzun on dokuzuncu...
1820’LERDEN 1850’LERE FRANSA’DA ROMANTİK ÇAĞ
DELACROIX, LAMARTINE, BERLIOZ VE DİĞERLERİ Romantizmin, 18. yüzyılın son çeyreğinde Rousseau’nun eserleri aracılığıyla Fransa’da ilk kez dile geldiğini ve büyük ölçüde Klasisizm ve Neo-Klasisizmin sanat anlayışındaki mühendisliğe ve katı kurallara tepki olarak ortaya çıkan bir sanat akımı olduğunu bir önceki yazıda ifade etmiştik. 19. yüzyılın ilk bölümünde Chateaubriand, Lamartine ve Victor Hugo’nun eserlerinde en müstesna...
JEAN-JACQUES ROUSSEAU’DAN VICTOR HUGO’YA FRANSA’DA ROMANTİZM
Fransız Romantizmi mutlak mânâda Klasisizme tepki olarak doğmuştur. İngiliz, Alman ya da İspanyol Romantizminin aksine, onda doğa ya da doğaüstü büyük bir yer tutmaz. Onda Yunan mitolojisi kutsanmaz. Onda yaşamın mistifikasyonu öncelikli mesele değildir. Fransız Romantizmi diğer birçok özelliğinden önce Aydınlanma felsefesinin siyasete tahvilinin getirdiği sonuçların sanattaki yansımasıdır. Zaten olgun meyveler vermesinin komşu ülkelerdeki Romantik...
DOĞANIN VE YÜCENİN ŞAİRİ: WILLIAM WORDSWORTH 250 YAŞINDA
İngiliz Romantizminin kurucu şairi kabul edilen William Wordsworth, bundan 250 yıl önce, 7 Nisan 1770 tarihinde, İngiltere’nin Göl Gölgesi diye bilinen yöresinde, Cumberland’de, orta sınıf bir ailenin ikinci çocuğu olarak doğdu. Henüz çok küçükken önce annesini, birkaç yıl sonra da babasını yitirdi. Kardeşleriyle beraber bir akrabası tarafından yetiştirilen ve iyi bir eğitim alan Wordsworth, on...