özgürlüktü rüyası odalığın renklerinden kaçarak manolyalı şalvarının ölü ya da diri rehaïku [odalisque] c’était la liberté son rêve de l’odalisque en se fuyant par les couleurs de son saroual aux magnolias morte ou vive Kapaktaki resim şair Daniel Leuwers’in editörlüğünde “fakir kitaplar” serisinden Fransız ressam Henri Matisse’in 70. Ölüm...
Son Yazılar:
İLK SESSİZLİK (ŞİİR)
Yavuz Çetin’in Melodileri, Yıldızlarla Buluştu
Ketebe Çocuk Ağustos ayını üç kitapla karşılıyor
TOLSTOY: SANAT NEDİR?
Gönül Bağı (Şiir)
Mavi (Şiir)
Kasım’a notlar (Şiir)
…aşk? (öykü)
g o d o t (şiir)
Oksitosin (Şiir)
miras (şiir)
Deniz Kızı (Şiir)
İşte Çekiç: Aki Kaurismäki
Nietzsche ve Torino Atı Filmi Üzerine
Çürü Yen (Şiir)
alogos (şiir)
Notalardan Boyaya: Nino Varon’un Sessiz Melodileri
Fotoğrafçılıkta Estetikten Tanıklığa-Görünürlükten Gözetlenmeye
Tuğçe Diri’nin Kişisel Sergisi “Sessiz Tanıklar” Anna Laudel Bodrum’da
Kategori: Manşet
YENİ SUPERMAN FİLMİ FİLİSTİN YANLISI MI?
Tüm dünyayla eş zamanlı olarak geçen hafta ülkemizde de vizyona giren yeni Superman filminin Filistin sorununa göndermeler ve bu bağlamda Filistin yanlısı bir tutum içerdiğine ilişkin iddialar hem ABD’de hem Türkiye’de sosyal medyada dolaşımda ve Türkiye’de pek fazla yankı uyandırmasa da ABD’de ana akım medyaya dahi bir miktar yansımış durumda. Öncelikle şunu kaydetmek gerekli ki...
HİKÂYE (ŞİİR)
Dünün ekmeğini almakta adam Üstünde başkasının hikâyesinde eskimiş gömlek Kendince geçmişi istifliyor kuyrukta Şu zamanda şurada unuttuğu huzur Usulca okşayıp geçiyor yüzündeki kırışıklığı Kim demişti ‘yaz gelir ve kederler biter’ Çekilir kendi sularında dinlenceye Yaprakların toprağa kavuştuğu günlere değin Oysa iklim değişti Başka sözcüklerle başka cümlelerin devrinde Bir kadın saçlarını esmerliğine düşürüyor Kadın...
Viraneler de Ağlar (Şiir)
Sallanır iki yana, dizlerini döver ve ağlar Ağıtlar yakar tek menteşeyle asılı kalmış ahşap bir kapı Sadece görenler anlar Nasıl direnmiş yok olmaya karşı Durmaksızın kanayan gönül yarasına rağmen hayatta kalmış O ağlamış dağlar dinlemiş Anlatmış dağlara soykırımı, tehciri Gitti de gelmedi öykülerini Umutlar bağlanmış gelecek günlere Asırlık ahşap kapı meydan okumuş zamana Budakları kurşun...
Bedreddin’den Gezi’ye- Anadolu’da Halkçı Kültürün Şafağı ve Tasfiye Girişimi (1)
Bir Kopuşun Anatomisi ‘Neden korkuyorsun, ruhumuzun Şeytan’ın eline geçmesinden mi?” “Hayır, ona verecek bir ruhumuz olmamasından.” Kesişen Yazgılar Şatosu/Calvino Türkiye’de sol, modernitenin çalkantılı sularında hem halkla bağ kurmaya çalışmış, hem de halkı eğitilecek bir nesne olarak görme ikileminden hiç kurtulamamıştır. Buna rağmen kültür-sanat alanında bu güne dek canlı kalan yer yer avangart çıkışlar yapma kudretine...
Robinsonad (Şiir)
Robin Çoban’ın temas, aynı geminin yolcuları, zamana akan, dönüşüm, sıkışanlar ve dünyamın yükü isimli heykellerinden referansla zamandan kurtulan bir şey yuvarlanır...
Okul Şiiri
Okul hüzünlü bir kelimedir insana kutuyu hatırlatır müzik kutusunu değil ama balerin dönmez üstünde vals de yapmaz kimse geride bırakarak eksik bir aşk kapanır paydos ziliyle Sessiz bir salonu anlat deseler hani çıt da çıkarmadan hiç kimse yokmuş gibi nefesler tutulmuş, ama gülüş nasıl tutulsun birazdan bırakılacak, kahkahalar kopacak komik bir yerdir okul ve komik...
Saf Laylom (Şiir)
işkembe, kelle paça bol sirkeli istediğin kadar de yemem eti yan komşu Safiye teyze yanağında koca etli, kıllı beni kavurur sabah akşam sarı leblebi cart diye çekti işte tefeci atar damarını astı üstüne bir güzel yırtık, lekeli donlarını sen çırp dur daha balkondan dört nala çeyizlik İran halını kim bilir bulursun belki dönerken kuyruk başını...
KORİKOS KALESİNDE KAÇ AKŞAM (ŞİİR)
Kim sevdalanmışsa hayata ölünce bir yer açılacak göğün sofrasında Ben doyamadım yürüyen hiçbir ufka Korikos Kalesi’nin dibindeyim ağır, ağır ve kanlı katliamların ortasına kurdum şapelimi bu gece ihanetlerin şeceresini çıkarıyorum kanlı bir atlasın üzerinden yüzleşirken bile insanın yüzüne kan sıçradığı gerisin geri gelen ölülerden Sorulmayan hesapların defteri ufalanıyor avucunda zamanın unutuşla kesilmiş dili toprağın konuşmuyor...
Uriel’in Izdırabı (Şiir)
“Ölüler, ölüleri gömsün.” (Luka 9: 60) O gün gelir. Bin yıllık ruhları sarsan gizler saçılır yeryüzüne. Döktüğü kanları, ağuladığı nefesleri imgelerin, Mutlak ki ben bilirim. Ve işte kanlı tırnakların parçaladığı dantellerden Gehonnim Vadisi’ne dökülürken yalazlar, Elbette ki ben şahidim. Düşmüş meleklerin ızdırabını bir zamansızlıktan duyarız. Ölü bedenler inleyerek toplanırken Uriel’in başına, Mantığa dair tüm sözler...