Tepeden tırnağa derin bir yara, Döner de devran, açar mıyız bahara? Susturulmuş türkülerin tınısında unutulduk, Lal bırakılmış bir dağın tipisine tutulduk. Yitti baş üstlerimiz, sıcak kalbimiz. Ağırladı, ağırladık, ağladık. Her birimiz! Şimdi yarım ağızla bir tebessüm konsa, Koparmak isterim dudağı, tebessüm oysa! Ne kırgınlık ne naz, çekilmiyor bu ara, Gözlerimi kaçırsam...
Son Yazılar:
Predator: Vahşi Topraklar
Aklın ve Tutkunun Kıvılcımı: Nikola Tesla
PAOLO-VİTTORİO TAVİANİ KARDEŞLERDEN BİR “KAOS” ANLATISI
Franco: İspanya’da Hafıza Savaşının Elli Yılı
Bedia Ekiz: Yüzey ve Leke’nin Diyaloğu
Ayşen Savcı’dan “Mısralar” Atölye Sergisi
Tozan Alkan Seçiciliğinde #eklitera Kasım Şiirleri
HB Art Gallery’den Yeni Sergi: Süleyman Saim Tekcan-Zamanı Dizginlemek
Düzyazı Şiire Şeytan
Hasan Sarıtaş Galeri’den Yeni Sergi: “Çok Uzak, Fazla Yakın”
KADIN OLMAYI KUTLAYAN TEK FESTİVAL “FEMİNİSTANBUL” 8 YAŞINDA
Köylüler (Şiir)
sefih bir yaşam (şiir)
Dönüş (Öykü)
ÇELDİREN AĞAÇ (ŞİİR)
YOLCU (ŞİİR)
“İBİD. ŞİİR” DERGİSİNİN 10. SAYISI VEVEYA.NET’TE
Zihinden Sağ Çıkma Denemesi (Şiir)
Yaz Tarlaları (Şiir)
Kategori: Litera
şimdi bir ömür daha lazım (prolog)
pencerenin önünde bir ölü bir anlam şairin pişmanlığı belki de niyesi niçinini inkâr eden soru aldanışla geçer mi ömür sarı bir kalem yazabilir mi hakikat ne, sözcük nasıl, acı niye dünya…çırpınıyor oysa sözcüklerle döndük yıkımdan sonra virane ten sağalmadı ve arzu özneyi dışlarken döndük rüzgarı anlamaya…rüzgarı o metruk çağrı ve gaip sızı neden...
Bir Adamızın İsmiyle Anılan Meşhur Bir Restoranın Uzun Masalarından Bizimki (Şiir)
Sol tarafımda oturuyordu. “Şarap içerim normalde Ama neyse rakı alayım ben de.” Dedi. Bir ödül töreni sonrası, Kutlama yemeğindeydik Hep beraber. Servis başlamıştı. “Yemek yemek en büyük zevkimdir, Yapmayı da çok severim. Çok güzel tatlılar, mezeler, Salatalar yaparım. Sen neler yapıyorsun, Görünmüyorsun hiç ortalıkta?” Dedi. Çatalına dizdiklerini İştahla çekerken dişleriyle, “Gerçi ne haltlar karıştırdığını Şiirlerinden...
NÜ (ŞİİR)
Aralıklı puslu perdeden Gözlerim haramdan habersiz Soyuyordu sarraf bedenini Zevk veren bir korkuyla derinden Göğsümde doğmaya yakın şiddetiyle harlanan zelzelen Nefesimde daha önce adını hiç bilmediğim Sıra dağlara Bendeki seni resmeden bir hastalık Bilmiyorum belki de erişilmesi Azgın ufuk çizgisinde salonu inleten bir tragedya Yakarışlar sahnenin ızdırabını ele verirken Hıçkırıklarım dilimde buharlaşıyordu Harabeleşmeye...
Gecenin Adları (Şiir)
Beyaz kurnadan su içen Kuşların bekçisidir o: Ak güvercinler eğildiğinde suya, Kol kanat gerer, Kim onun gözüne girer Kalbinde yer ederse Bir acı ıslık gibi geçen hayat Turnanın gözünde sona erer: Bakar aşağılara, süzer Son bir bakışın güzelliğiyle Daima ilktir o gezinti ve dala konma Sulardan içersin ve sessizdir. Borcu ödenmiş bir gece, Yalın bir...
AŞK ÖLDÜRÜR (ÖYKÜ)
1. Uçurum. Vedanın gözyaşları. Büyük bir kırgınlık ve yenilmişlik. İlk kez kendi için ağlamak. Son melankoli. Korku yok. Çünkü asıl yaşamak korkusu sarıyor bir zamanlar aşkla yanan bedenni. Böyle olmamalıydı: (Korkunç kelime) Az sonra bitecek ama…. Damlalar: Boş gözlerle dünyaya bakış. Dehşet yok. Kötü bir sevgiliye sarılmak gibi her şey. Ölüm de öyle… Düşerken ne...
40 (ŞİİR)
Kırk kapıdan geçtim de Ne girdim ne de çıktım Beşikte kırk cevher buldum Her eşikte bıraktım ** Bitsin istersin bitmez Döküp saçsan eksilmez Sen bu tası kimden aldın Baksan dibi görünmez Kâğıt bitti taşa kazdım Taş almadı yere yazdım Kardaşlarım göğe ağdı Elde kalem kalakaldım O göklerde kuşlar uçar Kuşlar uzağımdan...
KÜS (ŞİİR)
Nasıl mı yaşıyorum son zamanlar? Babamın kış günlerindeki yarası gibi… Gün boyu alçak taburelerden insan yamaçlarına bakarak. Hiçbiriyle göz göze gelmeyerek omur kaymasından ötürü. Dört yanım beş yıldızlı denizlerle çevrili ama su damlasından daha çorak. Bazı teraslara çıkıyorum gölge yapmak için gecede. Arafım bildiğim dağlar sımsıcak. Düşüyorum kalbimdeki bir yere, sarmaşık mezarı bahçe duvarlarına tutunarak…...
Eloğlu’nun Güneşi (şiir)
Eloğlu Metin’e Üsküdar’ı kuşladın mı kuşladın, oh be baba! Sen git Üsküdar’ı ‘öylebigüzel’leki gazeller filan yanaşamasın yanına, öylebigazel, sonra da sokak sesini duymasın, güneş seni görmesin diye...
DİONİZYAK TAŞKINLIK (ŞİİR)
sürüncemede kafileler geçiyor bir zaman sonra eksik saracak sarmal. numune saklamak istiyoruz, doğacı android bir seçenek. sağlam bağışıklık kazanacak önermeler ve kesinlik arayan nesillerde derimizin sertliğinden bahsediyorum. bize yaramasa da anlık duygu durumunu elbette bir yere taşıyacak. oldu epey, akladım deliliği ecza dolabında serserilik. makbet koşusuna kadar ben ki hâlâ sevmenin en bereketsiz yerindeyim: “kımıldamaya...









