Bildiğimiz anlamda polisiye ya da cinai veya dedektiflik romanlarını 19. yüzyıla borçluyuz. Özellikle de endüstri devrimiyle büyüyen, bünyesinde toprağından sürülen yoksulları barındıran ilk modern metropoller (Paris, Londra, Newyork) suçu da beraberinde getirecektir. Cinayet, kentin varoşlarında biriken öfke ve sefalet, endüstri çağını selamlayan makine ve buhar istifine eşlik ediyordu. Polisiye işte böyle gerilimli (sınıf savaşına gebe)...
Son Yazılar:
KÖYÜN KALBİNDEN YÜKSELEN BİR UYGARLIK HAYALİ
SELMAN NACAR’IN TEREDDÜT ÇİZGİSİ ÜZERİNE
G-art Galeri’den Bir Sergi: Herkes Biliyor…
Nihat Özdal’ın Sözcüklerin Kokusu Sergisi Üsküp’te
DEPREM
MODERNİZM ÜZERİNE BİR DENEME
TARİHİN İLK PSİKOLOGU: MEVLANA
Foto muhabiri Ali Öz’den bale ve dans fotoğrafları sergisi
Titanik Harriet Quimby’nin Rekorunu da Batırdı
YENİDEN BAŞLAYAN AVANGARD: KAVRAMSAL SANAT
HALKÇI PAMUK PRENSES
Institut français Goncourt ödüllü yazar Leïla Slimani’yi ağırlıyor
Bir Fethiye Sözlüğü: Dilce, Köyce, Anıca
NÂZIM HİKMET NEW YORK’TA (OYUN)
Ravel 150: Üç Usta Piyanistten Türkiye Turnesi
GIORGIONE – LA TEMPESTA (FIRTINA) ÜZERİNE BİR İNCELEME
Hasan Sarıtaş Gallery’de Yeni Sergi: Harun Acı-Bakmak & Görmek
AGORA (ŞİİR)
HALFETİ’DE BİR SERGİ: KOKUYU TAŞIMAK
Ana Sayfa
Kenan İmirzalıoğlı