Yaşanmamış zamanları ele geçirmek ister aşk Sevda denilen körlük Gündelik hayata sinmiş savaş resimleri Gözlerinde sadece beni değil geçmişini arıyor yitirilmiş anlar Ölüm ile yaşam arası en kısa yol zamanla giz değiştirir fotoğraflar Gölge üstünde yer değiştirir pus ve ışık Gözlerini koru bakacak fotoğraf kalmaz sana Öğretilmiş bir duruşla bakıyorsun hayata Uzakta kalmış kolları bağlı...
Son Yazılar:
ARTWEEKS: SANAT FARKLI BİR VAROLUŞ TARZIDIR
Bir Anlam İnşa Etme Kılavuzu
Gotik Kalkışmanın İzinde
Offspace: Sanatı Sıradışı Mekanlara Taşıyan Yeni Nesil Pop-Up Galeri
ÖZGÜR BALLI İLE YAPAY ZEKA VE DİJİTAL SANAT ÜZERİNE
DEVRİMDEN KARŞI DEVRİME, KARŞI DEVRİMDEN YENİDEN KURULUŞA
Nihat Özdal’ın Umami’si Üzerine
Eksanat Sanat Seçkisi 2 Çıktı
Zeki Demirkubuz’un Objektifinden: 1 Kasım’da CerModern’de Açılıyor
“Elit” ve Türevi Sözcüklerin Çeviride Yarattığı Zorluklar
Hafızanın Kartografyası: Nilhan Sesalan’ın Maddenin Poetikası Üzerine
7 ve anne (Şiir)
Jandarma (Şiir)
İçeriden Dışarıya: Bayburtlu Kadınlardan Hikâyeler
Yeni Kitap // Spinoza Marx’la Buluştuğunda // Tracie Matysik
GÜNEŞE UÇAN KANATLAR
İçteki Putların Çağı: Asaf Hâlet Çelebi’nin “İbrâhim” Şiiri Üzerine Bir Okuma
Ankara Film Festivali’nde ‘Taptaze’ filmler
YENİ KİTAP: OPERA VE BALEDE MİMARLIK
Kategori: Litera
dışarısı (şiir)
evvel de zamanın içinde iki hilal arasında dertleşir içimiz deniz, martıların sırtında kayıp bir zamana değeriz gecikmiş yaslar akar ağlaşır ruhumuz, akıttıklarımız ağustoslar anlaşamadığım uzlaşamadığım rüzgarlı günler sarılıp kokusuna annem’e üflendiğim sıcak, yakıcı zamanlar… belki de devrim olur. organ nakli kolaylaşır. trilyoner olurum. vadiye bakan o evi alırım. sahi, develer ne zaman tellal oldu? dışarısı...
HAZAN DER Kİ; BIRAK YAĞSIN (ŞİİR)
Eril aklın iğdiş ettiği insanlık , aynı kafayla, dişinin yaratıcılığını zedeleyerek zimmetine geçirme arzusunda, katılaştırdı İnsanı. Tabiatın doğasına patronluk taslamak, Küresel ısınmayla “New Age “ yeni bir sonbahar inşa ediyor. Ve bu, yüreğin soğuk tankında hayatı dondurmakta! Sahte isyankâr ruh haliyle, İnsan betona dönüşüp sertleşti. Ezildiğinde, toprak sertleşir Ezilenlerin dünyasında , ezildiğinde İnsan, sertleşir. Vakit...
TRAJEDİNİN SUSKUNLUĞU: ANLATININ -GÜCÜNÜ KAYBEDEN- İFADESİZLİĞİ
Özgür ol[a]mayan düşünce kendisini kendi kavramlardan soyutlayarak, kurtarabilme süreci XVII. yüzyıldaki ‘aydın’ tanımlanmasından bu yana, kendi kurallarını kendi içine hapsederek ‘deney yaratmak’ ve ‘simgeci görüntü’yü kullanabilmeyle koşul[lu] bir öneri haline ‘özgürlüğe ulaşma tekniği’ konusunda Rus düşünürleri temelden sarsacak yeni önermeler sunuyordu. İçe/içeriye dönük olan ve kapanan simge‘nin, biçim düzeyinde alınıp, anlatının her türlü işlevinde [resim/sinema/heykel/mimari/edebiyat/tiyatro]...
GÖKTE ULUYAN BEDEN (ŞİİR)
Kırmızı bir kurdele ölüm, Sarı gözlü kızın başına bağlanan El çabukluğuyla çözdüm ölümü Döktüm ovama, kaskatı burgaç-takvimde ayraç Sırtımda erik ağacı, beton perdesi-Ayastefanos Ülkelerin vahşi tarihiydi zaman Yer sallanıyordu martıların horoz dövüşünde Kafesimden atladı, kavanoz kanatlı cinler Bir makara gibi çözdüm ölümü Üşüyen karıncalar haykırdı tellerde Ebrumdu, kan tekkesinde aylak kıraathanem Bardaklarımda topraktan alev… Çeyiz...
Uykusuz Yüzyıllar (Şiir)
bir çağ çöktü gözkapaklarıma uykusuz yüzyıllar boyu bekledim bir çocuğun ağzında yarım kalmış ninnileri ve barışa emekleyen dizleriyle kan içinde uyuyan sabahları hiçbir tarih kitabı yazmaz bir annenin kurşunlanmış sütünü ya da taşla örtülmüş oyuncakların hangi mezarlıkta ağladığını ben gördüm— her kelimenin bir mezar kazdığı topraklarda yürek yastık olmuyordu artık çünkü dinmeyen acılar gözyaşı değil,...
sütliman (şiir)
beni hiç böyle görmemiştin değil mi şiirlerimin astarı ne sandın acı çekiyorum mutfakta gece gündüz savruldum her şeyden yalnızlık parlak gösteriyor dostları içine sığındığım mağara yapraklarını birlikte döktüğüm ağaç sıkılma söyle gene geçtik bu sene de değil mi dalında yerlere dökülen karadutları sit alanının bahçesine ekmişler gibi unutmuş ağaçlar bile yaşıyor olduklarını toz içinde üstleri...
Dervişler (Şiir)
İçinde uçsuz bucaksız Evren’in, gezegenler döner dervişler gibi daireler çizip, gitgide hızlanarak ve her bir dönüşte Sonsuz Aşk’a daha da yaklaşarak. Dansları öylesine ilahi, kalplerin ahenkli atışlarıyla- ve nabzıyla bütün Evren’in. Sessizdirler. Dans ederler. Sessizdirler. Dönerler uzayın ve zamanın ötesinde. Sonsuzluğa yelken açarlar bir aşk teknesinde. (Çeviri: Mustafa Seyfi)
EN ÇOK ZAMANIN (ŞİİR)
göz ne zaman kulak ne zaman ellerimiz bir zaman yollarımız bir zaman kumdan kaleleri yıkan dalgalar gibi kavuşurken yalnızlığına kıyıların susarken susulması gereken her yerde konuşurken konuşulması gereken bir yerde bir yüz bir yüze ne anlatır? uykusu bölünmüş çocukların ağrısı kuşun kurdun yaprağın çağrısı kuyuda susuzluk suda kuyusuzluk huysuzluk çağında huy edinen dervişin kişneyen...
ARKADAŞLIK ŞİİRDİR: HAYDAR ERGÜLEN
Türk edebiyatında şair/yazar arkadaşlıklarının pek çok örneği var. Bunların bir kısmı edebiyat içi dayanışmaya adanan uzun arkadaşlıklar, bir kısmıysa çeşitli nedenlerden kısa süren yakınlıklar olarak edebiyat tarihine kaydedilmiş durumda. Akla ilk gelenlerden bazıları şöyle sıralanabilir: Namık Kemal-Ziya Paşa, Recaizade-Fikret, Halit Ziya-Mehmet Rauf, Yakup Kadri-Halide Edip, Haşim-Yahya Kemal, Nâzım Hikmet-Vâ-Nû, Cahit Sıtkı-Ziya Osman, Yaşar Nabi-Ziya Osman,...









