Gülüşler eskir mi sevgilim? Düşerse Bir intiharın eşiğine zambaklar İncir ağacını hatırla Göğün yere değen yüzünü Hani derdin ya Her şeyin bir zamanı var Kırılınca soğuklar Aşılmaz ormanlar aşılır Unutuluşa yakın Çiçekler açar arka bahçede Yağmuru hatırla Bir aynada saklı duran Tortuları Buharlaşmak yok olmak mıdır sevgilim? Bilinmeyene duyulan korku mudur? Uyandıran Uyuyan ırmakları derin...
Son Yazılar:
KEREM QOSARÎ: “DİLERİM ÇOK DİLLİ SAHAFÇILIK HEDEFİMİZE ULAŞIRIZ.”
Hologram Etler
BİR KAR GECESİ (ÖYKÜ)
Sinemanın Sırları: Louis Malle
AŞK’IN KANAYAN HİKÂYESİ
Hasan Kıran’ın “Abuzambak” sergisi Brieflyart Galeri’de
Beyoğlu Film Günleri başladı
Yeni Dalga’nın Büyükannesi: Agnes Varda
KAÇ DUA BAĞIŞLATIR (ŞİİR)
“Arkası”–Nihat Özdal ve Ebru Ceylan’dan Fotoğraf ve Metin Arasında Bir Diyalog
RESSAM – TASARIMCI ROZA TULGA İLE SÖYLEŞİ
LABİRENT SANAT’TAN YENİ SERGİ “SUPERNATURA”
Hüzün Boşluğunda Bir Dünya: Kazan mı Yoksa Kaynayan mı?
Elif Karaosman: FIRTINAYI HİSSETMEK
SIR: WERNER HERZOG – SİNEMADA GERÇEKÇİLİK
İdeolojik Bir Tekrarın Kurgusu: Tienanmen’de İsyan
BENTO’NUN TUHAF HUYLARI
“SOLO BOTTER: BURHAN UYGUR” SERGİSİ, CASA BOTTER’DE ZİYARETE AÇILDI!
Adorno’yu Yanlış mı Anladık? Eleştirel Teorinin Günümüze Etkisi
Kategori: Litera
Yüksel Caddesi (Şiir)
Yukarıdan görünen, hep aynı sahnelerin çekildiği filmin setinde sis perdesini yırtarak başlarını gökyüzüne uzatmış rengârenk şemsiyeler. Yüksel Caddesi kalabalığının arasında bir çift, inip kalkan göğüslerde eller, diz çökmüş bir erkek ortada, kanat takmış kız çemberi kırıp uçacak tutmasalar. “Evet!” geldiği an alkışlar, tebrikler, çığlıklar, onca gürültü patırtı içinde yükseliyor bir çift kumru görünmeden gökyüzüne.
Sessizlik derin bir çığlık (şiir)
Bir hesaplaşma hali insanın kendisiyle Uzak arayışların içinde bulduğu kendini Ve hep yeniden başlayan bir düş sersemliği. Geceyle bir Sabahları olduran bir bilinçle Kaygılı bir yenilikle Uykuyla uyanıklık arasında gelip gitmelerle Başka bir şiire bir tekrar niteliğinde Alıngan ama açık Belki bir suçluluk Belki bir yanılgı hissiyle Değişen ama hep aynı kalmakla ilgili. Bir ayrıcalık...
aparkat (şiir)
beyanlar ki gizlemek sakınmak azamet satıp durmak üzerine cilveli seslerde susmak bir de istatistiklerin yalan söylediği seri çocuk cinayetleri açık yara uçları zarifçe kesilmiş saçlar bihaber zulümsüz toprak yok yerin yüzünde tımar edilen ve hiçbir sıkılı yumrukta karanlığın nesneleştiği rahneler beliriyor kendi olma çabasında baldırlarımızdaki çiziklerde çevresi kordonla çevrilmiş hiçbir yer ring değilse de dövüşün...
Arayüz Yalnızlığı (Şiir)
Ardına düştüğün yekpare düzlem Yalnızlığından içeri yalnız Ekinler döndü kışa Mevsimler kendilik Siyahına susamış içler gnostik Fosiller katrandan kana bulamış İlahi komedya Fraktal gönüller Totariter bir arayüz Kim ki yağmur üstünü örter mi Emzikli bir ucube Analitiğim serserim Akındığın derelerde son bâkir Saman dikiş tutmaz Üstüne çiz tüm resimleri
Preludes for Delicate Poppies (Şiir)
Akdeniz’den gövdeme akan bir sudur boynun boynun, kıvrımlı yamaçlardan tenime değsin narin, hüzünlü bir şarkıdır gözlerin gözlerin Akdeniz’dir kalbim işgali altında gözlerinin Gökçeada
Sınıfsız Sömürüsüz Düzen Yolunda Ermeni Bir Şair: Aram Pehlivanyan
Aram Pehlivanyan’ın şiirlerine emekçi sınıflar ve yoksullar için güvencesiz bir yaşam ve bu durumun neden olduğu kaygı dile getirilir. Yoksul ailelerin çocuklarının sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı olmadığından halk hekimliği onlar için tedavi adresidir. 1917’de Üsküdar’da doğan Ermeni şair Aram Pehlivanyan’ın şiirlerinin ve yaşamı hakkındaki yazıların yer aldığı Özgürlük İki Adım Ötede Değil adlı kitap Aras...
KARNAVALIN ORTASINDAKİ ADAM romanından KELEBEKLERİN ÇIĞLIĞI filmine
Karnavalın Ortasındaki Adam Ünsal Oskay romanı ile Kelebeklerin Çığlığı filmi aynı yıl içinde geldi. Narrator (Hikâye Anlatıcısı) diye bilinen roman yazarı, akademisyen, sinema yönetmeni Cengis T. Asiltürk, Sırlanmış Zamanın Gölgesinde, Ölüyaprak Vuruşu, Suret romanları ve TRT adına çektiği uzunlu kısalı birçok televizyon filminden sonra, Büyülü Gerçekler, Akordeon, Albatrosun Yolculuğu ve son olarak Kelebeklerin Çığlığı filmleriyle...
BİRİNCİ ŞARLOT AKŞAMI (ŞİİR)
Kendi aramızda bir iletişimimiz yoktu. Başkaları Bir araya getiriyordu bizi birkaç akşamdır, Yakıştırıyorlardı Birbirimize. Günah benden gitmişti. “Kalkayım ben.” Dedim. Son yudumunu aldım kahvemin, Ayaklandım, “İyi akşamlar.” Diledim herkese, Sandalyesini örten uzun saçlarının Bir tutamını Akıtırken Parmaklarımın arasından. Geriye doğru Önce omzuna, Sonra yüzünü kaldırıp bana baktı. Eğildim, “Şarlot’tayım ben.” Dedim. Oturdum Şarlot’a. Bir saat...
süs köpekleri (şiir)
şiir yazdık süs olsun kapılara çıngıraklı tokmak tedirgin havlamaya biraz etli mama evin avlusuna bir kırmızı gül korkuya kelepçelenen bakışlarıyla her şair kendi duvarına işer fiyakalı hörgüç geçen çölün kalbini şiirle okuyarak açtılar haramilerin saltanatını ve köpekler şadırvana su içmeye indiğinde teneşire gölgelerini bırakırdı salasız ölüler şiir sıkılgan toprağa susar zamanın gergefinde nakışlanır dağılan sessiz...