“Gündüz Rüyaları”ndan “Geyikli Gece”ye

“Gündüz Rüyaları”ndan “Geyikli Gece”ye

Aysun Öner: Fulya Çetin’in “Gündüz Rüyaları” ve İlhan Sayın’ın “Geyikli Gece” isimli sergileri Yapı Kredi Kültür Sanat’ta “Bir Arada” başlığı altında buluştu ve bizleri de bu röportajda buluşturdu. Öncelikle hoş geldiniz. Bu ikili buluşmalar da sanat dünyasına hoş geldi diyelim. Bu buluşmalar ilk bu sergide başlamadı tabii… Peki nasıl doğdu bu ikili sergiler fikri? Didem Yazıcı: Hiçbirimiz birbirimizden bağımsız yaşamıyoruz. Bireysellik ve kendi kendine yetme fikri abartılabiliyor. Oysa hiçbirimiz birbirimizden bağımsız değiliz ve bir aradayız. Dolayısıyla “Bir Arada” olma hali ve hayatın kendisi zaten; kolektif bir olgu. Karma sergilerde bu daha belirgin. Kişisel sergiler ise tek bir sanatçının pratiğine odaklanıyor....

Bir Entelektüel Harita: Baudrillard’ın Nietzsche’den Simülasyona Yolculuğu

Bir Entelektüel Harita: Baudrillard’ın Nietzsche’den Simülasyona Yolculuğu

Anlattığınız bu düşünsel kırılmaların [kavramların parçalanması,  teorinin çözülmesi ve düşüncenin kendi kendini tüketen yapısı] arka planında etkili olan  belirli isimlerden söz edebilir miyiz? Nietzsche, Marx, Freud, Durkheim, Saussure, Mauss  gibi düşünürlerin bugün sizin açınızdan taşıdığı önem nedir? En fazla yakınlık hissettiğiniz  isim kim olurdu?  Yıllar içinde işler elbette değişti. Mauss başlangıçta benim için oldukça  önemliydi, ama hiçbir zaman baskın bir etki oluşturmadı. Freud ve Marx herkes için  olduğu gibi benim için de önemliydi. Nietzsche ise şahsen benim açımdan, en önemli  olmaya devam eden figür; fakat bu, onu açıkça bir referans noktası olarak aldığım ya da  sık sık alıntıladığım anlamına gelmiyor....

İRAN’DAN BİR FOTOĞRAF SANATÇISI: ALİ DAGHİGH

İRAN’DAN BİR FOTOĞRAF SANATÇISI: ALİ DAGHİGH

Abbas Kiyarüstemi , Asghar Ferhadi  veya Cafer Penahi isimlerini duyarsak hemen İran sineması aklımıza gelir. Dünyaya önemli kültürel değerler katan İran’da fotoğraf sanatı ne durumdadır? Acaba o ülkenin hiç bir fotoğraf sanatçısını bilir miyiz? İşte bu soru aklıma takıldığından beri araştırdım ve bugünün en bilinen İranlı fotoğrafçılarından birini buldum. 1974 Tahran doğumlu Ali Daghigh. Küçük yaşlarda evinde karanlık oda kurarak başlayan fotoğraf merakı yaşamı boyu devam etmektedir. Üniversiteden mimar olarak mezun olsa da o İran, Macaristan ve Fransa’da sinema ve fotoğrafcılık eğitimleri aldı. Avrupa, Afrika ve Asya’yı gezerek oradaki insanların davranışlarını, umutlarını, günlük yaşamlarını kamerasının karelerine taşıdı. Fotoğraflarında görülen karakteristik...