Yapay Zekanın Sanatı ve Sanatçının Geleceği

Yapay zekâyla üretilen sanat çalışmaları ve bu alanla ilgilenenlerin sayısındaki artış ile konunun sanat dünyasında yoğun olarak tartışılır hale gelmesi; Yapay Zekâ-Sanatçı-Sanat Eseri ilişkisini ve bu ilişkiden ortaya çıkan üretimin orijinaliteden telif hakkına kadar birçok detayı tartışılabilir hale gelmiştir. Sosyal medya ile yapay zekâya yaratılan aşırı ilginin yanında dijital ortamda üretmenin maliyetinin düşüklüğü nedeniyle, sanat piyasasındaki önemli yapay zekâ ürünlerinin yanında basit dijital çalışmalardan oluşturulan çok sayıda basit yapay zekâ ürünü görsellerden oluşan sanat üretimi ile dijital sanat üretimi iç içe girmiştir. Yapay zekânın sanatın içinde yer almasıyla gelinen bu aşamada sanatçı ve sanat eseri kavramının içeriği bugüne kadar bilinenden başka bir boyuta gelmiştir. Yapay zekânın sanat eseri üretip üretemeyeceği, yapay zekâyı kullananların sanatçı ve üretilenlerin de sanat eseri olamayacağı konusundaki tartışmalardaki hararet giderek düşmekte ve anlamayla başlayan bir gerekçelendirerek tartışma ortamı her geçen gün sanat dünyasında hâkim olmaktadır. Konvansiyonel boya-fırça-tuval resmi yapanların temel resim sanatı bilgisine sahip olmamasına rağmen farklı yüksek teknoloji özelliklere sahip ve yapay zekâyı çok rahat kullanabilen bu yeni kullanıcılar; yüksek teknoloji aracılığıyla bilim-kurgu-fanteziyle veya rastlantı temelli çizim isteklerine dayalı olarak olarak cazibesi yüksek ve iyi tasarlanmış çalışmaları çok rahat üretebilmektedir. Sanat dünyasının bir kısmında ise bu üretimlere ‘”Sanat Eseri” muamelesi yapılmazken, bir kısmındaysa sanat eseri olarak kabul görmektedir. Yapay zekâ ile üretilen resimlerin sanatsal, görsel veya teknik kalitesi, artık sanat merkezli değil, ticari değere ulaştıkları noktada değerlendirilir hale gelmektedir. Yapay zekâ kullanımı sonucunda teknoloji ve görüntü kalitesi hızla gelişmeye devam edecek ve bireyler muhtemelen dekoratif veya yaratıcı zevklerini karşılamada geniş seçenek sunan yapa zekâ tarafından üretilen sanat çalışmasını çok rahat satın alacaktır. Şu an yapay zekâ sanat devriminde yaşanan tanımı net yapılıp sınırları belirlenemeyen sorun, dijital ve teknolojik ilerlemelerimizin çoğundan kaynaklananlar ve orada da yaşadığımız sorunlarla temelde aynıdır. Yeni teknoloji; her an kendisini çok hızla yenileyip değiştirdiği için toplum üzerindeki etkisi veya uygun kullanımı hakkında durup düşünerek bir tartışma için yeterli ve gerekli zaman sağlayamadan, bu defa yeni teknoloji başka bir boyutla insanlığın sahnesine çıkmaktadır. İnsan teknoloji, zaman ve hayat arasında sıkışıp kalmaktadır. Teknoloji sürekli yeni teknoloji yaratır yapıya ulaştığı için öncülük artık teknolojinin elindedir!

Yapay zekâ sanat resmini anlayabilmek için öncelikle sanatçı özgünlüğünü Tuval-Boya-Fırça sınırlarına sıkıştırılmış ustalıktan çıkarmak gerekir. Yapay zekâ görüntü üretiminin ürünlerinin bir sanat eseri olduğunu anlayabilmek için öncelikle bu çalışmalara da ‘sanat eseri’ ile yaklaşmak gerekir. “Bu çalışmalara da” derken yapay zekânın çıkmış olması konvansiyonel Tuval-Boya-Fırça resmini yok saymayı gerektirmemektedir. Konvansiyonel Tuval-Boya-Fırça resimden hareketle, yapay zekâyı yok sayan ve sadece inkâr mantığıyla yapay zekâ sanatına bakmak teknoloji ile sanatta gelinen aşamayı anlaşılmamış olma sonucunu yaratır. Mevcut basit yapay zekâ programlarının kullanımı ve tekrarlara dayanarak üretilen sadece mekanik mantıklı ürün görüntülerinin sanat olarak kabul edilmemesi gerektiği düşüncesindeyim. Sanat eseri; özgünlüğün, farkındalığın ve bilincin bir ürünüdür. Özgünlüğün, farkındalığın ve bilincin sahibi olan bireyin; Tuval-Boya-Fırça yerine yapay zekâ kullanımının hiçbir önemi yoktur. Yapay zekâ da tıpkı Tuval-Boya-Fırça gibi birer araçtır. Bilinçli bir yaratık dünyayı algılar, zihninin öznel doğasını uygular ve zihinsel süreçlerinden türetilen bir görüntü veya nesneyi araçlarla yaratır.

Bugün itibariyle, en son yapay zekâ teknolojisi de henüz insanın öz farkındalığa veya bilince henüz ulaşamadı. Mevcut yapay zekâ görüntü üreten mekanizmalar; duyarlı bir yaratıcı varlıktan çok mekanik makineye benzer süreçleri kullanır. Örneğin, yapay zekâ görüntü sistemi DALL-E 2 1 nokta ve desen tanıma yoluyla görüntülerin nasıl oluşturulacağını öğrenen difüzyon adı verilen bir tür dijital programlama olan süreci kullanır. Tüm mekanik makinelerde giren, çıkan ve sonuç sınırlı bir programla belli olduğu için DALL-E 2’de de yaratıcılık yoktur. İnsan zihni makineye hangi malzemelerin girileceğine karar verir ve insan zihninin ürünü olan görüntü ortaya çıkar. Burada malzeme edilgen ve insan zihni ise etkendir.

Şu an mevcut en son teknoloji ürünü yapay zekâ görüntü oluşturma programlarının ardında yatan makine öğrenimi ve algoritmalar da mühendislik temelinde dijital temelli olsa da, mekanik mantıkla çalışır. Bugünün yapay zekâ görüntü sistemleri düne göre çok yüksek ve daha gelişmiş, yarına göre ise ilkel ve basit yapılardır. Diğer teknolojilerin zaman içindeki seyri de buna benzerdir. Zaman değişse de temel prensip aynıdır. Mekanik bir makine ve yapay zekâ görüntü oluşturucu da; insanın yaşam süresi içinde konforunu sağlamak, görevini daha verimli ve kolay hale getirmek için tasarlanmış araçlardır. Buradaki her iki araç da bir görevin konusunda uzman olmayan birisi tarafından başlanılmasına, yapılmasına ve tamamlanmasına olanak tanır. Ortalama bir insan başka kişilerden yardım almadan her sabah kendisine kahve yapabilir veya çizim yapma görevini yerine getirebilir. Teknolojiye yapılan yatırımın maliyeti yanında beklenen teknolojik verimliliğin de bir bedeli bulunmaktadır. Yapay zekâ teknolojiye yapılan yatırım parayla ölçülen bir bedel olsa da, o yapay zekâ teknolojisini kullanan insan bilinciyle ( veya bazılarına göre insan ruhuyla ) üretilen sonuçları üreten bireyin bedeli parayla ölçülemez.

Gelecekteki otonom sürüş teknolojisindeki gelişmeler taksi şoförlerinden uçak pilotlarına kadar bugün için bu görevleri yapanlara olan ihtiyacı ortadan kaldıracak ve bu mesleklerde çalışan milyonlarca insanın geçimlerini sağlamak için yeni bir yol bulmalarını gerektirecektir. Böyle bir ekonomik çalkantının hiçbir zaman titiz bir planlama ve değerlendirmeden sonrasında zamana yayarak insanların zarar görmesini engelleyecek şekilde yapılacağını beklemek biraz saflıktır. Mevcut ekonomik yapılanma; daha çok zenginlik yaratmak ve teknolojik ilerlemeyi teşvik etmek için kurgulandığı için bu sisteme dâhil olanlara fırsatlar sunar. Yapay zekâ otomasyonunun faaliyet göstereceği alan; iç içe geçmiş sınır tanımayan kapitalizm ile insan veya sosyal sermayeyi çevreleyen endişeler ortamıdır. Bugüne kadar dünya üzerinde gelişmiş yapay zekâ görüntü oluşturucularını serbest bırakmanın insan üzerindeki etkileri hakkında detaylı hiçbir tartışma veya etkin planlama yapılmamıştır. Şu an her görüntü oluşturucunun mevcut görüntülerle ‘eğitilmesi’ gerektiği gerçeği başka bir konudur. 2

Aralık 2022 itibarıyla , daha gelişmiş yapay zekâ görüntü araçlarından ikisi olan DALL-E 2 ve Midjourney 3 ilk program eğitim veri kümelerini kamuoyuna açıklamadı. Potansiyel olarak milyarlarca görüntüden oluşan veri kümeleri içinde izinsiz kullanılan çok fazla görüntü olmadığına inanmak güçtür. Peki, şimdi ne yapılabilir? Bu işin sırrı ortaya çıktı. Tarih boyunca sanatçılar ve fotoğrafçılar, gelecekteki mesleklerinin çoğunu modası geçmiş hale getirmeye çalışacak bir teknolojinin yaratılmasına istemeden ve farkında olmadan katkıda bulundular.

Şu an için giderek hızlanan yapay zekâ teknolojisi karşısında resim veya çağdaş sanat yapımı ile uğraşan görsel sanatçılar bir derece güvende görünüyor. Buradaki sınır; insan özelliğine yakın ve/veya o sınırı aşabilen bilince sahip bir yapay zekânın bir tuvale boya uygulayabilmesi veya öznel iç gözlem yoluyla tuval üzerinde duygular yaratabilmesidir. Şu an için zor mudur? Şu an için zor ve uzak görünse de, gelecekte pek de uzak değildir. Piyasa işleri ile sanatın değil, özellikle bireysel finansmanı için seri halde ve duygusal pornografi 4 içeren tarzda ticari resimler yapan ticari sanatçılar ve illüstratörler için engel olamayacakları kasırga değil, sistemlerini ortadan kaldıran büyük bir tisunami gelmektedir. Şu an sanat dünyasında göz önünde olan bu çok satan ticari resim üreticilerinin özellikle duyarsız bir teknolojik devrime karşı yapacakları hiçbir şey bulunmamaktadır.

Yapay zeka görüntü teknolojisi ilerledikçe Andy Warhol’a atfedilen “ Herkes bir gün on beş dakikalığına ünlü olacaktır.” Sözlerinden hareketle cep telefonundan bile albenisi olan bir çizim üretebiliyor ve bunlarla da on beş dakika için meşhur insan muamelesi görüyorsanız; neden sabır, yetenek, eğitim ve tecrübe gerektiren konvansiyonel teknikle yapılan resim sanatı ile uğraşasınız? Yapay zekâ görüntü oluşturucusu içeren bir programa abone olursanız hayal edebileceğiniz her türlü görüntüyü üretir ve on beş dakikaları artırmak için çaba sarf edersiniz.

Bugünkü koşullarla sanatçılar ve illüstratörler telif hakları yasaları aracılığıyla dün ve bugün olduğu gibi gelecekte de çalışmaların telifleri üzerinden para kazanmak için mücadeleye devam edecektir. Nadirliğinden dolayı her zaman insan yapımı illüstrasyonların değerli olacağı düşüncesindeyim. Gelecekte seri üreten, tekrarcı ve ticari sanatçılar için dünya pek kolay olmayacaktır. Normal bir insanın akıllarına gelebilecek her türlü tasarımı ortaya çıkarabilen süper gelişmiş yapay zekâ görüntü oluşturucularıyla ticari sanatçıların rekabet etmesi mümkün değildir. Her nesil kendi döneminin teknolojisini geçmişe göre üstün olduğunu kabul ederek geçmişe küçümseyici gözle bakar. Bugün doğan bir genç ise dönemin teknolojilerinden kolayca vazgeçemez.

Marshall McLuhan’ın “Araç mesajdır.“ sözü; belirli bir aracın içeriğinin, aracın toplum üzerindeki genel etkisinden daha az önemli olduğunu ifade eder. Bilinçsiz ve tekrara dayalı ürün ortaya koyan yapay zekâ görüntü üreticilerinin ürünleri veya yaratımları; ilk bakışta cazip ve parlak, ama boş nesnelerden başka bir şey olmayacaktır. Duygusal pornografi içeren ve sadece yapanın finansmanına yönelik görüntüler alınıp satılmasında sanata katkısı olmayan ve sadece ticaret çarkını yağlayacak verimlilik beyaz fil biblolarının satışından öteye bir şey olmayacaktır. Buna rağmen yapay zekâ görüntü üretim araçlarının toplum üzerindeki genel etkisi giderek artmaya devam edecektir. Yapısı itibariyle içerikleri tarafından öylesine hipnotize edileceğimiz, ama buna rağmen serbest bıraktığımız teknolojik araçlarının etkilerini ölçemediğimiz, ölçebilsek de engelleyemediğimiz için etkilerini planlayamıyor veya dikkate alamıyoruz. Yapay zekâ ürünü görsel üreticileri karşısındaki sorunlu konumumuz tam da burada yatıyor.

Netice:

Yapay zekâ daha da geliştikçe, insanların yarattığından ayırt edilemeyen yeni tür sanat eserleri yaratabilir. Bu yeni durum; insan sanatçıların yerinden ve işinden edilmesine yol açabilir ve bu sanatçılar, insan yapımı sanat eserlerine daha az değer veren bir pazarda iş bulmakta zorlanabilir; Başka bir deyimle teknisyenliğe dönüşebilir. Yapay zekânın uygunsuz veya saldırgan içerikler üretmesi durumunda, bazı kişiler yapay zekânın sanat yaratmak için kullanılması konusunda etik kaygılar duyabilir. Yapay zekâ tarafından yaratılan sanatın, bazı insanlar tarafından yaratılan sanatta bulunan insan dokunuşundan veya duygusundan yoksun olduğunu iddia edebilir. Bu, toplumun sanata verdiği değerin azalmasına yol açabilir. Yapay zekâ tarafından yaratılan sanat eserinin fikri mülkiyet haklarının kime ait olduğu konusunda da sorunlar olabilir. Yapay zekâ orijinal sanat eserleri üretiyorsa, yaratıcı olarak kimin anılması gerektiği ve sanat eserinin satışından elde edilen kârın kime ait olması gerektiği belirsizdir.

Kapitalizmin birincil amacı kar elde etmektir ve bunun sonucunda işletmeler, karlarını artırmalarına yardımcı olacağına inanırlarsa yapay zeka da dahil olmak üzere yeni teknolojileri benimsemeye motive olabilirler. İşletmeler işgücü maliyetlerini düşürmeye ve verimliliği artırmaya çalıştıkça, insan işçilerin makineler veya yapay zeka sistemleri tarafından yerinden edilmesi de dahil olmak üzere her alanda otomasyona yol açabilir. Yapay zeka ve otomasyonun benimsenmesi, artan verimlilik ve üretkenlik gibi birçok fayda sağlayabilse de, insan işçilerin yerinden edilmesi gibi olumsuz etkileri de olabilir. Yapay zeka ve otomasyonun faydalarını ve maliyetlerini nasıl dengeleyeceği ve olumsuz etkilerin bazılarını hafifletebilecek politikalar ve düzenlemelerin nasıl uygulanacağı toplumun kararına bağlıdır.

Gelecekteki yapay zekâ araçlarımız, insani sonuçlarına dair pek fazla uyarı veya düşünce olmadan sosyal medyanın ortaya çıkıp ulusal söylemimizi çökertmesine benzer şekilde ortaya çıkacaktır. Ancak yapay zekâ araçlarımızdan kaynaklanan sonuçlar, etkiledikleri insanların ruhunu üzerinden toplumu ve dünyayı etkileyecektir. Bugün için birçoğumuz açısından hayatı anlamlı kılan ve bu insan hayatını bazıları için ‘insan’ yapan şeylere nişan alınıyor gibi hissedeceğiz.

Yaşamaktan başka çaremiz yok. Yaşayıp sanatta yapay zekâ kullanımından yapay zekânın sanat üretimine giden yolu ve sanatçı kavramının bilinen kavramlar dışına kayacağını hep beraber göreceğiz.

1 DALL-E 2 : https://openai.com/index/dall-e-2/

2 https://www.euronews.com/next/2022/12/30/dalle-2-stable-diffusion-midjourney-how-do-ai-art-generators-work-and-should-artists-fear-

3 https://www.midjourney.com/home?callbackUrl=%2Fapp%2F)

4 https://www.mecmuaistanbul.com/sanatta-duygusal-pornografi/

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.