gerçek bir gösteri
1.
saçaklanıp bir çarşı kıyı eşrafında
elbiseden çıkmış bir kadın, parası tükenince–
tanrının bile duyamadığı bir sesle
soyunmuş dünyaya, çatısının altında
tanrı biliyor ya, hiçbir şey bilmiyor dünya!
2.
-karım bir şeyler anlatıyor,
eşyalarımız mezatta
taksitle satıyormuş kendini-
piaf sesinden emin, müslüm can kaybı
bir tuğla daha, kırılıyor gün ortası!
palto
yırtık cebinde iki çocuk
-çocuklar oraya nasıl sığmış?-
derler ki
öncesi vardır paltonun da
ve hiçbir palto
taşıyamaz insanı!
palto, yazılabilir de zamanla
böyledir yaşlandıkça-
“tanrı paltoyu korusun!”
şiddet, evet şimdi
1.
her şey ve her şey, bitmiş
çakılıp kalmış dünya derdine–
konuşanlar, susanlar
gerçeklik bir asansörle
düşüyor gibi
2.
paltoyu ceketinin sol cebine
çocukları kibrit kutusuna,
beynini yakan o soruyu…
…
şiddet; evet şimdi, düşerken hakikatin üstüne!
bugün pazar,
bugün eve bir kedi al
anahtar çoğalt ona, saati kur
kedi ile yemeğe çık, taksiyle git
mamasından ye biraz, sev, okşa
kumundan taş yap kedinin, taşı parçala
camdan bir vazoda, iç suyunu–
kedi evden kaçarsa ona ev al
paran yetmezse sat kediyi
biraz biber domates,
patates ve soğan da al–
Resim: Barış Cihanoğlu


Bir Cevap Bırakın