sahilde kayıp bir aşk izi adımlar/ adımlar. kan izi. yara izi. kalbime dokunur upuzun üşümüş yaprağınız ah, siz hangi mevsimlerin lalesi kış mevsiminde yalnız açan çiçek belki gökyüzü daha serseri bu gece don bitti. kafesine kondu kanarya belki yağmur geçecek bir plak çok eskilerden: unutamam seni unutamam/ siz belki sahilde etekleri savrulan lale ince bir...
Son Yazılar:
KEREM QOSARÎ: “DİLERİM ÇOK DİLLİ SAHAFÇILIK HEDEFİMİZE ULAŞIRIZ.”
Hologram Etler
BİR KAR GECESİ (ÖYKÜ)
Sinemanın Sırları: Louis Malle
AŞK’IN KANAYAN HİKÂYESİ
Hasan Kıran’ın “Abuzambak” sergisi Brieflyart Galeri’de
Beyoğlu Film Günleri başladı
Yeni Dalga’nın Büyükannesi: Agnes Varda
KAÇ DUA BAĞIŞLATIR (ŞİİR)
“Arkası”–Nihat Özdal ve Ebru Ceylan’dan Fotoğraf ve Metin Arasında Bir Diyalog
RESSAM – TASARIMCI ROZA TULGA İLE SÖYLEŞİ
LABİRENT SANAT’TAN YENİ SERGİ “SUPERNATURA”
Hüzün Boşluğunda Bir Dünya: Kazan mı Yoksa Kaynayan mı?
Elif Karaosman: FIRTINAYI HİSSETMEK
SIR: WERNER HERZOG – SİNEMADA GERÇEKÇİLİK
İdeolojik Bir Tekrarın Kurgusu: Tienanmen’de İsyan
BENTO’NUN TUHAF HUYLARI
“SOLO BOTTER: BURHAN UYGUR” SERGİSİ, CASA BOTTER’DE ZİYARETE AÇILDI!
Adorno’yu Yanlış mı Anladık? Eleştirel Teorinin Günümüze Etkisi
Kategori: Litera
VEDA (ÖYKÜ)
“İşte orada, sedye gibi bir şeyin üzerinde. Üstüne beyaz bir örtü çekmişler. Kefen dedikleri bu mu? Hani kefen parası diye insanların ortalığı yıktığı… Basbayağı ucuz bir bez halbuki.” Morg görevlisi, genç adamı içeri aldıktan sonra kendisi dışarı çıktı, kapıyı kapattı ama kilitlemedi. “Ben bi sigara içeyim, on beş dakka sonra gelirim abi” dedi ve gitti....
DAĞLARIN FELSEFESİ (ŞİİR)
Dağlar da düşünürmüş; rengiyle endamıyla sıradağlara bakıp çözemedim sisin işaretini zirvelerin yükü bulutların tunç ağırlığıymış meğer yalnızlığın dili, yamaçlarda gizemli ağaçların elleri arasındaymış tepelerin başı kalanlar tutuyor gidenin morunu-mavisini eğri rüzgârların kırbaç sesi, cani uğultusu sadece kalanlar takılır ‘an’ zıvanasına, kâh gri, kâh kara ve kahverengi çağrışımı; ulu dağlar tanıktır kışa ve yakarışa; canlar için...
Symphonies for the Poppies (Şiir)
esmer güller çiziyorum gökyüzüne tanıdık güller kızıl güller katil güller çiziyorum ellerime aşina güller kor güller kupkuru bir yaz genzimde ve kanıyor dudaklarım Gökçeada (*Requiem Mass in D Minor, K. 626: III. Lacrimosa)
COSBİREY (ÖYKÜ)
“Hayatınızda bazı şeylere vakit ayıramıyor ya da hep geç mi kalıyorsunuz? Bırakın sizin yerinize hayatınızı biz yaşayalım! Yani, isteyin biz, siz olalım!” Potansiyel müşterilerimize gönderdiğimiz mail bülteninde şirketimiz kendini bu satırlarla tanıtıyordu. Biz kim miyiz? Cosbirey. Yani, isteyen müşterilerimize hayatlarının istedikleri alanlarında cosplay hizmeti sunan bir asistanlık şirketi. Ya da şirketiydik demem artık daha doğru...
Yağmurgülü (Şiir)
Yağmur doğum günüm benim Umuttu karanlığı delip büyümek Güneşe uzansam kızarlardı belki Gölgeye saklansam hüzün Biraz çıplaktım ve tek Kır uzakta, saksım dar Kuş olsaydım derdim, toprak gücenirdi Uslanacak gibiydim balkon göklerinde Hem meraktı hem korku gelecek Hüzünler sevinçlerle denk Kolay değil bir tohumdan dünyaya yürümek Öyle çok sevenlerim de vardı Okşarken...
İşte Baş İşte Gövde İşte Kemikler (Şiir)
Vulkan selamıyla uğurla beni, parmaklarının ucundaki hüthütle Yıldızım ol, uzayımda kal, güneşin doğuşuna, sokağın batışına, elhamrasına Yazılıp gel, yokluğunu yiğitliği bilmiş birinin hesap soruşuyla kederinden Bir yasak korkuyu yürüdüm düzlüklerde dağların bilmediği Her kaçak gülüşün kendi dalının çarmıhına gerildiğini gördükçe ümitsizce Bildim yolun kiniymiş meğer yolculuklar boyu göçtüğüm serüven Kendine çıkıyorsun yine kendin olma künhüne...
ŞİİRCİ NOTLARI-6
Biz büyük derinliği sadelikte yakalama peşindeyiz dediydi biri. Yakalanan parlak ve pulsuz şeyi gösterirlerse eğer, en çok ben sevinirim. Sadeliğe, çalışarak, didinerek ulaşmadıysanız, çoğu zaman sığlığa kayarsınız, dediydim bir yerde, ona cevap mıydı neydi arkadaşın söylediği. Artistik güzelliğin dışında, mutluluk bile sükunettedir, sadeliktedir bir bakıma. Ne ki sadeliğe sadelikten giriş yapmak, bir düş ...
Birgül’ün Düşü (Şiir)
Aramaya başladığında bulmuyorsun Aramayı bıraktığında başlıyor düşün Kimseyi bulmuyorsun Kimseler bulunmaz aradığında. Oldu şimdi bak Öldü içindeki bütün sevinçler Büyümedin, yürüdün sen Yürüdün geçtiğin yolları yeniden Yeniden katettin belki de. Büyüttün ya da içindeki çocuğu Ya da öldürdün onu. Kimseyi bulmuyorsun bak Yürümenin cazibesi bu. Mahkum ettin yeniden Yaşamaya kendini Yeniden...
HER ŞEY İKİNCİ KADEHTEN SONRA BAŞLAR (ŞİİR)
Her şey ikinci kadehten sonra başlar; Birinci kadeh ordadır, giriştir, ‘tat’dır, Dolanır çevrende, yoklar seni. Yoklanmak kimin neyine? Gururdur herkes. Her şey ikinci kadehten sonra başlar ve şarap Suçsuzluğunu bilerek akar kendi renginde. Resim: Morandi