Sonunda Türkiye’den de seri katil çıktı. Şaka yapıyorum tabii. Sadece bir diziden bahsedeceğim. Bir fenomene dönüşen ve internetten yayınlanan “Şahsiyet” adlı diziden söz ediyorum. Senaryosunu Hakan Günday’ın yazdığı, Onur Saylak’ın yönettiği ve Haluk Bilginer ve Hümeyra gibi oyuncuların rol aldığı dizi, kendi çapında büyük bir ilgi gördü sosyal medyada. Neredeyse fanları oluştu bile denilebilir. Hep...
Son Yazılar:
“Elit” ve Türevi Sözcüklerin Çeviride Yarattığı Zorluklar
Hafızanın Kartografyası: Nilhan Sesalan’ın Maddenin Poetikası Üzerine
7 ve anne (Şiir)
Jandarma (Şiir)
İçeriden Dışarıya: Bayburtlu Kadınlardan Hikâyeler
Yeni Kitap // Spinoza Marx’la Buluştuğunda // Tracie Matysik
GÜNEŞE UÇAN KANATLAR
İçteki Putların Çağı: Asaf Hâlet Çelebi’nin “İbrâhim” Şiiri Üzerine Bir Okuma
Ankara Film Festivali’nde ‘Taptaze’ filmler
YENİ KİTAP: OPERA VE BALEDE MİMARLIK
ÇÜRÜMELİSİN INGRID ÇÜNKÜ DÖNEM ÇÜRÜMÜŞ!
Yirmi Sekizinci Rüya: Bu, Çocukluktan Kalma (Şiir)
Pompei (Şiir)
Şairin Odası Nasıl Çalındı?
YAŞADIKLARIM ÜZERİNE BİR YAPBOZ DENEMESİ
Yahya Kemal Beyatlı ve Rindlerin Akşamı
Cinler Sınırımızdaydı Yapıştırılmış Kaşlarıyla (Şiir)
YANGI (ŞİİR)
Ankara Garı (Şiir)
Kategori: Kritik
Şahsiyet’in düşündürdükleri…
Son zamanların en kaliteli dizisi Şahsiyet konusu ve çarpıcı aforizmaları ile izleyiciyi daha ilk bölümden itibaren kendine çekmiş başarılı bir yapımdı. Dizi çok kısa sürdü; 12 bölüm oynadı ve bitti. Ancak “muhtevası” itibariyle izleyicide yarattığı etki kalıcı oldu. Şahsiyet, bir “Türkiye gerçeği” olarak izleyicinin karşısına çıktı. Konusu öylesine gerçek ve çarpıcıydı ki diziyi sadece “sayın...
İKİ, ÜÇ DAHA FAZLA YILMAZ GÜNEY
9 Eylül 1984 devrimci sanatçı Yılmaz Güney’in yaşamını yitirdiği tarih;her 9 Eylül Yılmaz Güney’e dair yeterince düşünülmemiş sağ ve sol liberal ithamların egzersiz günleri. Sosyal medyada peşi sıra atılan mesaj ya da postlarda Yılmaz Güney’e “maço”, “katil” “maganda” denildiğine tanık oluyoruz.. Otuz yılı bulan eylülist furyanın ekinleri toplumsal alanda hayat bulması devrimci solun dağınık ve...
Ölüm, Hastalık ve Metaforlar Üzerine
Hikâyeleri tamamlamanın sonsuz yolu vardır. Elbette yaşamak, doğumla ölüm arasında sıkışan vakti öldürmek olarak görülmediği gibi, gayesi hikâye yazmak olan yazar için de bu gaye “tamamlamak” biçiminde adlandırılamaz. İster doğum ve ölüm yaşamın, ister yaşam doğum ve ölümün bir eklentisi-getirisi biçiminde ele alınsın hemen hemen tüm hikâyeler yalnız bir doğumla başlar ve yalnız bir ölümle...
Kamusalın Çöküşünün Bağrında: “Baba”ların Demokrasisi
1 Machiavelli’nin büyüklüğünü, Gramsci ve Althusser’in sürekli ve sürekli ona referans vermesini sağlayan şeyi, hatırlatarak başlayalım. Machiavelli bize şunu söyler: Siyaset, etik ya da bir başka alanın müdahale içeriğinden bağımsız bir formdur. Siyasetin bu anti-etik formu sıklıkla yanlış anlaşılmış ve bu devrimci hakikatin, “Makyavelist” tabirinin göndermede bulunduğu, kinik post-ideolojik öznenin araçsal aklını meşrulaştırdığı varsayılmıştır. Burada...
Şahsiyet aslında kimdi?
Türkiye’nin modernleşme sürecinde, ne Hristiyan Batı ile din/inanç uyuşmazlığı, ne de yaşantı farklılığıdır ayağımıza değen ilk taş. Açmazın temelinde, kadın meselesi olduğunu düşünürüm. Modernleşme, yontusuz tarifiyle tebayı birey kılmaktır. Birey olma hadisesi, yalnız erkek için değildir öte yandan; kadın da payını alır bu yeni dünya ganimetinden. Hal böyle olunca, erkeğin kadın üzerindeki mülkiyet hakkı da...
SAMİR AMİN’DEN BİZE NE KALDI?
Türkiye’de “eşitsiz gelişim”, “Avrupamerkezcilik eleştirisi” gibi kavramlarıyla büyük ilgi görmüş olan Samir Amin (1931-2018) yaşamını yitirdi. Aslen Mısırlı olan Samir Amin, Bağımlılık Okulu olarak bilinen, “bağımlı ülkelerin büyüme kapasitesinin bağımsız olamayacağı”nı savunan ekolün neo-Marksist düşünürlerinden biriydi. Türkiye solunun farklı kesimlerince izlenen Samir Amin, “emperyalizm”, “sömürgecilik”, “siyasal İslamcılık”, “Avrupamerkezcilik”, “eşitsiz gelişim” alanlarından dikkate değer tartışmalarda yer...
MARTIN BERNAL: Kara Athena’yı Düşünmek…
Martin Bernal, üç ciltlik eseri “Black Athena” ile Batı medeniyetinin Afrika ve Semitik soyunun, dönemin ırkçı anlayışına saplanmış 18. ve 19. yüzyıl tarihçileri tarafından Antik Yunan’ın kayıtlarından temizlendiğini savunarak akademik bir tartışmayı ateşledi. 1957 yılında King’s College, Cambridge’den mezun olan Bernal, 1960’da Pekin Üniversitesi’nden Çin dili diploması aldı ve 1963’te Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley’de ve 1964’te...
220. Doğum Yıldönümünde Fransa’nın Tarihçisi: JULES MICHELET
“İngiltere bir imparatorluktur, Almanya bir millet, bir ırk; Fransa bir kişidir.”1 1851’de College de France’daki hocalık görevinden ikinci ve son kez uzaklaştırılmadan önce Jules Michelet genç bir öğrencisine şöyle demişti: Bizim bugünkü çabamız kristal bir şişenin içine kapatılmış bir insanın yaptığına benziyor. Kişi kendi sesinin gayet güçlü duyulduğunu zannediyor çünkü sesi iç duvarlara çarpıyor ve...
SINIF SAVAŞI, TEORİ VE TARİH BİLİMİ
Popüler olanın ve onu izleyen yüzeyselliğin etkinlik kazandığı koşullarda elbette ki teorik olana verilen önem azalır. Ancak entelektüel dünyada çoğu zaman günceli ve yüzeyseli aşan, teorik tartışmalara olanak veren çalışmaların bir adım öne çıktığı görülmektedir. Matt Perry’nin Marksizm ve Tarih (İletişim Yayınları , 2010) adlı çalışması bunlardan birisi. Perry çalışmasında #Marx’ın ve Marksistlerin tarih görüşünü açıklarken aynı...









