Ana Sayfa Kritik

Kategori: Kritik

Yazı
Biz Bir Martıyız!

Biz Bir Martıyız!

Pürtelaş Tiyatro’nun yorumunda Martı’nın siyasi açılardan da altı çiziliyor. Aydın tabakasının ve toprak sahiplerinin güncel umarsızlıkları ile gelecek kaygıları birbirine geçip aşklarda somutlanıyor. Serdar Orçin bir zamanların popüler dizisi‘‘Behzat Ç.’ye girerken ünlü Rus öykücü Anton Çehov hakkında ilginç şeyler söylemiş, dahası Tolstoy’u tanık göstermişti. Doğrusu ince düşünülmüş, hoş bir sahneydi. Biri doktor diğeri hastabakıcı aynı...

Yazı
MUHAFAZAKÂR, YERLİ VE MİLLİ SANAT

MUHAFAZAKÂR, YERLİ VE MİLLİ SANAT

Geçmişten Gelen Tartışma Son on beş yılda kültür alanında yeterli dönüşümün sağlanamadığına dair tespitler, bana yıllar önce yaşanan “Muhteşem Yüzyıl” tartışmalarını anımsatıyor. Dizinin ilk günlerinde, henüz fragmanının yayınlanmasıyla kimi çevreleri ayağa kaldıran ve “maksatlı bir çabanın ürünü” olarak nitelendirilen yapıma ilişkin ilk tepkileri hatırlayalım: Bir sendika başkanı, dizinin “Türkiye’nin son yıllarda izlediği başarılı dış politikanın...

Yazı
David Hume: “Müntehirin Cenaze Namazı¨ meselesi

David Hume: “Müntehirin Cenaze Namazı¨ meselesi

Öyleyse hayatından bir sebeple bıkmış, acı ve sefaletini sürdürmek gücü kalmamış, o kadar ki ¨ölüm korkusunu cesaretle yenmiş, bu acımasız dekordan firar eden o adamı¨ suçlamak haksızlıktır. O evrenin ulu düzenini bozmuyor, belki de buna yardımcı dahi oluyordur. İntiharın insana ait en karmaşık ruh hâli olduğu apaçıktır. Kim bilir müntehirin gönlünde ne fırtınalar kopmuştur, hangi...

Yazı
Poe’nun Kuzgunu: İki Şiir, Bir Roman, Bir Ustura

Poe’nun Kuzgunu: İki Şiir, Bir Roman, Bir Ustura

  Yazar Taylan Kara’nın Sol Haber’de yayınlanan köşe yazılarının sanıyorum hemen hepsini okumuş olmalıyım ki, yazdığı kitapları merak ederek Poe’nun Kuzgunu ile yazarın kurgu dünyasına doğru devam ettim. Eleştirdiği yazar ve kitapları, neredeyse hiçbir açık bırakmayacak şekilde inceleyerek vasat edebiyat, kalitesizliğe övgünün çıkarlar doğrultusunda günden güne artması, kitapları okuma zahmetine dahi girilmeden verilen edebiyat ödülleri...

Yazı
Bir Değerlendirme: Bienal Biter, Şehir Sürer

Bir Değerlendirme: Bienal Biter, Şehir Sürer

Bu yazıda yer alan olumlu-olumsuz eleştiriler kurum ve şahıslar üzerine yazılmamıştır. Adı geçen kurum ve sanatçıların kişilikleriyle ilgili değildir, olamaz. Onları, etkinlik ve eserlerle buluşmak konusunda takdir eder ve yalnızca sanatsal bir deneyimin benzersiz vesileleri kabul eder, bunun başlı başına öneminin farkında olarak saygı duyar. Bu metin, sade bir bienal ve şehir izleyicisinin izlenimlerinden oluşan...

Yazı
Şener Şen: Köprüden Önce Son Çıkış

Şener Şen: Köprüden Önce Son Çıkış

Yol Ayrımı baştan sona ‘‘kör göze parmak’’ ilerliyor. Karakterlere derinlemesine inilmiyor. Tüm karakterlerin mazileri Mazhar’ın mazisinde eritilmiş ve o dönüşüp dövüşerek duyguları çözecek, tozu silkeleyecek, burjuva ailenin suçlu geçmişini aydınlatacak. Yavuz Turgul’un son filmi Yol Ayrımı vizyona girdi. Film, özünde Turgul’un, Lumière Kardeşler’in treninden inerek kendi vargeline kürek mahkûmu oluşunu haber veriyor bizlere. Yani Turgul’un...

Yazı
Dil ve Eleştiri

Dil ve Eleştiri

Dilimiz derken ne anlıyoruz? Dalgınlıkla içilen kahvenin yaktığı dilimiz mi, sözlerin zaman zaman ucunda kıvrandığı dilimiz mi, lisan mı? Sözün, yazının, fikrin ya da eleştirinin temeli mi yoksa? Dil, edebiyat ve sanat eleştirisinin yapı taşıdır; müzikte ses ve nota gibi. Türk Dili’nin tarihsel süreçlerini, eleştiri ve eleştirmenler üzerinden izlemek mümkündür. Türk Dil Kurumu’nun 2017 yılını...

Yazı
Mahallenin “kıllı” rövanşı: İvedik

Mahallenin “kıllı” rövanşı: İvedik

Peki kimdir İvedik? O sanayiide sigortasız çalışan, ürününüzün barkodunu okutan kasiyer pizzayı evimize getiren motokurye, tostumuzu basan lise terk çocuktur, çakma marka giysilerine bakarak çoğu zaman Apaçi deyip küçümsediğimiz. Kısacası İvedik “mahalleye dönüş” mizahının tehlikeli de olabilecek ilk arızalarından biridir. 90’larda Türkiye mizahında oluşan kırılmayı, “bakan” küçük insanın “bakılan” olmaya ve yeni orta sınıfların gözünden...

Yazı
Biz ve Contemporary: 3. Dalga Gelir mi?

Biz ve Contemporary: 3. Dalga Gelir mi?

Art İnternational ve Contemporary İstanbul fuarlarını dolaşırken geçen yıldan itibaren bir kavram telaffuz ediyorum. Bazen samimi arkadaşlarla açılışlarda paylaştığım da oluyor. Ama bugüne kadar yazmaya pek fırsatım olmadı. Kavram “3. Dalga”… Son 10-15 yıla yayılabilecek bir 3. Dalga derken neyi kast ediyorum açayım: Türkiye sanatında, galericiliğinde ve de koleksiyoner profilindeki 1. Dalga 1980 sonrasıydı. Özalcı...