Modigliani ailesinin demirden perdesini araladığımızda orada tüm dramların örüldüğü zehirli bir karınca yuvasıyla karşılaşıyoruz. Modigliani ataerkil ve anaerkilin birbirine karıştığı figürleri resmetti. Babaya ait bir imajı yeniden inşa etmek, fallik bir temsili şekillendirmek Modigliani’nin kaderinin meydan okumalarının ve yaratıcılığının kaynaklarından birini oluşturdu. Babası Modigliani’ye sosyal konformizmine mutlak itaati empoze ededursun, o, anne soyundan gelen liberal...
Son Yazılar:
Eksanat, Eleştirel Kültür-Sanat Seçkisinin 2. Kitabı Çıktı.
Zeki Demirkubuz’un Objektifinden: 1 Kasım’da CerModern’de Açılıyor
“Elit” ve Türevi Sözcüklerin Çeviride Yarattığı Zorluklar
Hafızanın Kartografyası: Nilhan Sesalan’ın Maddenin Poetikası Üzerine
7 ve anne (Şiir)
Jandarma (Şiir)
İçeriden Dışarıya: Bayburtlu Kadınlardan Hikâyeler
Yeni Kitap // Spinoza Marx’la Buluştuğunda // Tracie Matysik
GÜNEŞE UÇAN KANATLAR
İçteki Putların Çağı: Asaf Hâlet Çelebi’nin “İbrâhim” Şiiri Üzerine Bir Okuma
Ankara Film Festivali’nde ‘Taptaze’ filmler
YENİ KİTAP: OPERA VE BALEDE MİMARLIK
ÇÜRÜMELİSİN INGRID ÇÜNKÜ DÖNEM ÇÜRÜMÜŞ!
Yirmi Sekizinci Rüya: Bu, Çocukluktan Kalma (Şiir)
Pompei (Şiir)
Şairin Odası Nasıl Çalındı?
YAŞADIKLARIM ÜZERİNE BİR YAPBOZ DENEMESİ
Yahya Kemal Beyatlı ve Rindlerin Akşamı
Cinler Sınırımızdaydı Yapıştırılmış Kaşlarıyla (Şiir)
Kategori: Kritik
Troçkizm: Boğucu Kapitalist Dalgaya Ahlâkî Yanıt
Troçkizmin bu dünyaya direnme arzusunda dokunaklı ve romantik bir şey bulunuyor, çünkü Troçkizmin boğucu kapitalist dalgaya yanıtı siyasi olmaktan ziyade ahlâkîdir. “İktidar, iktidara düşkün olmayan ve iktidardan gelecek yararlara ihtiyacı bulunmayanlara verilmelidir.” Platon. Yıllardan bugüne gelen sömürü sorunu veya mücadelesinin onlarca yıl geriye uzanan arka planında Troçkist hareketin uzun vadeli, sabırlı bir örgütlenme iradesi...
Albert Camus ve Maria Casarès: Faşist Travmanın Kötürüm Ettiği Aşklar
İlişki kurmanın dinamikliği, sömürgeleştirilen, ezilen ve dümdüz edilen bir zemine yatırılarak hiyerarşinin tahakkümle ilgili düzenekleri yapı bozumuna uğratılıyor. Aşkın demokratikliğiyle herkesi eşitlemesinden herkesin bu durum karşısında aciz olmasından adeta bir memnuniyet duyulmaktadır. İspanya iç savaşından köksüzlüğe uzanan yürüyüş boyunca bireysel felaketlerin katmanları, kötürüm olmuş aşkları ele veriyor. Faşist travmalar sürgünü, sürgün köksüzleşmeyi, köksüzleşme mülksüzleşmeyi, mülksüzleşme...
İstanbul Eğleniyor, bize kalan hicran
Kimi zaman bir yazıya başlayabilmek günlerce, gecelerce uykusunu kaçırabilir insanın; hüzün labirentlerinde kaybolmasına, keder deryasına ve yürek ağrısına düşmesine neden olabilir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yayınları’ndan çıkan iki ciltlik devasa kitap İstanbul Eğleniyor için böylesi duygulara gömülmenin nedeni ne olabilirdi ki? Oysa şen şakrak, muzip ve nostaljik, bilgi dolu, hepimizin yaşamlarından tatlı hatıralar içeren bu muhteşem...
TERS YÜZ 2: “AKILCI” (!) DAVRANMAK AKIL TUTULMASINA YOL AÇINCA…
Yakın dönemin en dikkate değer canlandırma filmlerinden Ters Yüz’ün (Inside Out, 2015) devam filmi Ters Yüz 2 (Inside Out 2) uzatmalı bayram tatilinin başlangıcından beri ülkemizde de sinemalarda gösterimde ve bu uzatmalı tatile denk düşen ilk haftasında 600,000’den fazla biletli izleyiciye ulaşmış olması, izleyicilerden büyük bir ilgi görmekte olduğuna işaret ediyor. Nitekim bu satırların yazarının...
SANAT VE SOYUTLAMA İLİŞKİSİ
Clement Greenberg’in deyimi ile modern sanat tanınabilir nesnelerin temsilinden uzaklaşmıştır. Nesnelerin biçimli olması zaman kavramı ile bağlantılıdır. Soyut sanat, 20. yüzyıl modernizminin başlıca ifade biçimi olmuştur.19. yüzyıl sonunda izlenimcilerden başlayarak gelişen soyutlama eğilimi sanatçıların görünen dünyanın gerçekliğinden kopuşunu da beraberinde getirmiştir. Tek bir sanatçıya ya da akıma affedemeyeceğimiz bu kopuşu, dış gerçekliğin yerine sanatın kendi...
2. DÜNYA SAVAŞI’NA FARKLI BİR PERSPEKTİF: NINGEN NO JÔKEN
2. Dünya Savaşı denilince sinema izleyicilerinin aklına ilk fırsatta gelen filmler, genelde ‘Hollywood’ sineması tarafından kodlanmış özelliklere uygun filmler olur hep. Bu filmler de genelde majör bir kahramanlığın yahut estetize edilmiş bir savaş şiddetini içeren filmlerdir genelde. Bu kıstası aşan ve sinema tarihine adını kazımış eserler de vardır elbette. Japon sinemasının hem tematik açıdan hem...
Devlet Ana Romanı Üzerine
Kemal Tahir’e göre, Osmanlı Batı tipi feodalizm özellikleri göstermez, Osmanlı için yapı tartışmaları, standart batılı kategorilerle değerlendirilemez. ATÜT kendi özelliklerimizi, yapımızı, kimliğimizi vb tanımamıza yardımcı olduğu ölçüde Kemal Tahir için çekici olmuştur. Kemal Tahir, Devlet Ana adlı eserini –arka kapağında da yazdığı üzere– hangi ilke doğrultusunda yazdığına dair bir konuşmasında; “Bir kere Batı’da roman nereden...
Thomas Ripley: Bir Öfkenin Arka Planı
Nisan ayının başlarında Netflix’in Originals serisinde listelenen Ripley (2024), aslında seyircinin çok yakından tanıdığı bir ismi, Thomas Ripley’i kadrajın merkezine yerleştiriyor. Thomas (Tom) Ripley, Patricia Highsmith’in beş polisiyeden oluşan roman serisinin başkarakteri. Hemen her dilde kalabalık bir okur kitlesine sahip Highsmith’in 1955 ila 1991 yılları arasında kaleme aldığı bu polisiye romanlar, bugüne kadar çok sayıda...
Nihilist Konformizmin Dayanılmaz Cazibesi
Foucault’cu heterotopyayı çağrıştıran gece kulüplerinin birine bir arkadaşın ısrarıyla gidiyorum. Terli kalabalıkların olduğu, vücutların birbirine yakınlığını itici bulduğum ve kulaklarınızda çınlayan desibellerin orayı terk ettikten sonra da kafanızda bir uğultu bıraktığı bu mekanlardan aslında hiç hazzetmem. Girmeden önce kapıdaki fedai bizi yarı dini, yarı hijyenik bir ritüelle didik didik ediyor ve sonra bir sekte kabul...









