1970’lerde adını duyuran Yeni Alman Sineması yönetmenleri arasında Hans-Jürgen Syberberg’in hep özel bir yeri oldu. O giriştiği polemiklerde, verdiği söyleşilerde, ama en ziyade filmlerinde Almanya’nın yirminci yüzyıl tarihi ve Alman kimliği hakkında oldukça tartışmalı tezler ileri sürmüş bir sinemacı, yazar ve kamu entelektüeli. Düşünceleri kışkırtıcı ve tartışma yaratıcı. Tartışmalarını Bavyera Kralı II. Ludwig, Hitler ve...
Son Yazılar:
Bir Fethiye Sözlüğü: Dilce, Köyce, Anıca
NÂZIM HİKMET NEW YORK’TA (OYUN)
Ravel 150: Üç Usta Piyanistten Türkiye Turnesi
GIORGIONE – LA TEMPESTA (FIRTINA) ÜZERİNE BİR İNCELEME
Hasan Sarıtaş Gallery’de Yeni Sergi: Harun Acı-Bakmak & Görmek
AGORA (ŞİİR)
HALFETİ’DE BİR SERGİ: KOKUYU TAŞIMAK
VANESSA REDGRAVE: “ÇOK DAHA İYİ OLACAK!”
Zafer Malkoç Solo Sergisi Artweeks Istanbul’da
Sosyolojik Bir Okuma Bağlamında Kişi İsimleri
Sessizlik (Şiir)
Sivil İtaatsizlik Bilinci Üzerine
Temür Köran’dan Sezgiler ve İzler Sergisi
Edebiyat Tarihinin Bilinmeyen Sayfası: Baudelaire’in Hugo Nefreti
VEYAHUT YİNE DE (ŞİİR)
Sanatçı Olmanın Gündelik Yaşamdaki Hissiyatı Üzerine
Bağımsız bir sanatçı kolektifi olarak kurulan Istanbul Painters Club (IPC), ilk sergisiyle Paris’te
HAPİSE ATILAN İLK BELGESEL FİLMCİ: LEO SELTZER
ESTETİKTE HEGELCİ YAKLAŞIMLAR
Yazar: Halil Turhanlı
RAMON SENDER İLE SÖYLEŞİ
Ramon Sender, Körfez Yöresi elektronik müzik ekolünün yaratıcılarından biri. San Francisco Teyp Müziği Merkezi’nin de kurucularından. 1960’larda San Francisco yeni bir kültürün yuvası olmuş, her zaman yeniliklere açık bir olan şehir o günlerde yeni bir dönemin de başladığı mekâna dönüşmüştü. Sender şehirdeki bu iklimin de yaratıcılarından. Geçtiğimiz yıl Kasım ayında kendisiyle uzun süredir yaşadığı ve...
RUTH KADAR YABANCI, HAMZA KADAR YALNIZ
Robert Wyatt art-rock dünyasında çok özel bir yer edinmiş bir müzisyen. Müziğe Canterbury topluluğu Wildflowers ile başlayan Wyatt, Soft Machine ile kariyerinde hayli başarılı bir dönem yaşamıştı. Ancak bu dönemi onu tekerlikli sandalyede yaşamak zorunda bırakan trajik kaza, hastanede geçen uzun aylar, kimi kez karamsarlığa sürükleyen günler izledi. 70’lerin ortalarında müziğe başarılı bir solo albümle...
Mircea Eliade: DİNLER TARİHÇİSİNİN ÖTEKİ İLE SORUNLU KARŞILAŞMASI
Mircea Eliade insanın dindar bir varlık (homo religious) olduğunu, dindarlığın insanın ayırt edici nitelikleri arasında bulunduğunu vurgular. Bu çok yetkin dinler tarihçisi daha da ileri gider ve “insan olmak dindar” olmaktır” der.(1) İnsan “dinsel bir varlık“ olarak tanımlandığında dinler tarihçisinin çalışma alanı da belirlenmiş olur. O insanın özel varoluşsal durumunu inceler. Varoluş durumlarını sistemleştirir, birtakım...