Kara bir gölde yüzen kuğu gibiydin
Toroslardan aşağı kendine bakınca
Bütün baharları bir çuvala koyup taşımak istedin
Yer incinmesin diye yavaş yürüyen adamlara
Uzaklarda ışıyan bir köy gibi çocukluk
Birbirini tamamlayan iki imgeydi dağlarla
Ufukta kaybolan küçük bir noktaya döndü
Kendine yüklediğin bütün ödevler
İnsanlığın hâlâ nefes aldığı
Zulümden kaçan köylerde
Günbatımına ölülerin gölgesini asan
Nice peygamber saklıyor bağrında
Dağların ufkuna bakan taraçalar
İnsana sılanın ölçülerini veren
Her gecenin bir penceresi var orada
Yitip giden zamanın dokunuşuyla
Uyanır içinde görünmez bir dünya
Çünkü çok şeydir yollarda olmak
Varlık suresi olup kaynar yüreğinde her an
Her şey çoğalıyor, ölüm bile
Bir dahası olmayan, bir kerelik dünyada
Üç kaburgan birden kırılmış gibi
Derin bir acının çocukluğuna inersin
Alnında özgürlüğün yorgun öpüşü
İsyanları gemleyen yıllanmış bilgelikle
Uzanarak gurbetin sırlarını çözen
Hiçbir şeyin yok yollardan başka
Resim: Nuri İyem
Bir Cevap Bırakın