Ana Sayfa Manşet

Kategori: Manşet

Yazı
İnsanın kendini tamir hikayesi: Askerin Dönüşü

İnsanın kendini tamir hikayesi: Askerin Dönüşü

1974 yapımı Zeki Ökten imzalı Askerin Dönüşü’nü ilk izlediğimde aslında 1980’lere sıçrama yapmış, her ne kadar askerden dönen orta sınıf bir adamın iç hesaplaşmasına yaslanmasına çalışmışsa da altında bir aydın bunalımı yattığını düşünmüştüm. Sonra filmin arka planıyla ilgili biraz araştırma yapınca Selim İleri’nin filmin senaryosunu ‘Öldürdüğüm Adam’ isimli bir Macar piyesinden uyarladığını öğrendim. Tabii piyes...

Yazı
Sanat, Eylemsizlik ve Siyaset (2. kısım)

Sanat, Eylemsizlik ve Siyaset (2. kısım)

Sanat, gerektiği takdirde ve bazı durumlarda, aynı zamanda siyasi bir önem kazanabilen, estetik bir tür insan faaliyeti değildir. Sanat kendi başına politiktir; çünkü işlevsiz insanın duyularını ve olağan eylemlerini tasarlayan ve uygulayan bir faaliyettir ve böylece onları yeni olası kullanımlara açar. Yücelik aygıtı, boş tahtın ihtişamında mükemmel monogramını bulur. Amacı, hükümet mekanizmasında kutsallığın nihai gizemini...

Yazı
Fehim Taştekin ile Rojava üzerine…

Fehim Taştekin ile Rojava üzerine…

Cumhurbaşkanı Erdoğan 10 Haz 2011 tarihinde NTV’de katıldığı programda “Bazı kitaplar vardır ki bombadan daha tesirlidir!” Yargı-polis teşkilatının kitabınızı Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi “bazı kitaplar” kategorisinde gördüklerine delalet mi? Erdoğan haklı. Kitaplar tehlikelidir ama diktatörler için. Aydınlanmaktan korkmayan insanların kitapları bomba olarak görmesi düşünülemez. Benim kitabım bu iktidarın Suriye’de işlediği suçlara değinerek sakıncalı bir alana girdiği...

Yazı
Phaselis Adağı: Yıkık Kentler Arasında Bir Düş Yolculuğu

Phaselis Adağı: Yıkık Kentler Arasında Bir Düş Yolculuğu

“Aslında denizin her anı birbirinden farklıdır. Aynı şeyleri her gün yapıyor gibi gözükse de o, bize görünen hâlidir.(…) Bizim ayırdına varamadığımız sonsuz bir devinim içindedir. “ (Phaselis Adağı, s.377) “Navigare necesse est” “Cesaret vermek için denizde yol almak kaçınılmazdır.” (s.526) Benim için Phaselis Adağı, tüylerimi ürperten soğuk bir denize girmek gibiydi. Kendimi aniden bıraktığımda daha...

Yazı
Beşir Fuad: Bundan tatlı ölüm tasavvur edemiyorum…

Beşir Fuad: Bundan tatlı ölüm tasavvur edemiyorum…

Nihilist kavramı, edebi külliyata ilk kez bu romanla girmiştir. Aşkı, şiiri, gelenekleri reddeder Bazarov; Puşkin’i alaya alır. Bilimsel soğukluktan kastedilen de budur. Tüm duygulanımlardan arınmış, coşkunluğun yerini ölçüye bıraktığı, mesafeli bakış… Mum ışığının cılız aydınlığında, çehresiz siyah canavarlar gibi gölgeler vuruyordu duvara. Nesnelerin gölgeleriydi bunlar; boşlukta sallanır gibi gözüken divit, mürekkep hokkası, kitaplar, karalanmış ve...

Yazı
Azmin İlmihali: Bruce Lee

Azmin İlmihali: Bruce Lee

Abartılı bir benzetme olacak: Zeki Müren’in sahneye taşıdığı yeniliklere yakın yeniliklerdir Bruce Lee’nin getirdikleri. Mesela dövüş sahnelerini ironiyle renklendirmesi kışkırtıcıdır. Ne vakit bir Bruce Lee filmi izlesem, aklıma Johannes de Silentio’nin şu sözü gelir: Çağımız, yalnızca ticaret dünyasında değil, idealar dünyasında da düzenli bir temizlik harekâtı örgütlemektedir. Hayata bulaştığından bu yana var olma mücadelesi içindeki...

Yazı
Vefa Saygın Öğütle ile Roy Bhaskar üzerine…

Vefa Saygın Öğütle ile Roy Bhaskar üzerine…

Roy Bhaskar’ın ölüm tarihi  19 Kasım 2014  çok yeni olmakla birlikte Türkçe yazında sanki “hiç yaşamamış” ya da 1900’lerde ölmüş algısı hakim. Sizce neden böyle? Türkiye özelinde kuşkusuz önemli bir gerçeklik payı var. Roy Bhaskar’ın aşama aşama teorik kariyeri entelektüel kamuoyunun gözü önünde cereyan ediyor aslında. İktisat teorisiyle başlayan düşünsel serüven Rom Harré’nin danışmanlığı altında (sosyal) bilim...

Yazı
NURİ BİLGE CEYLAN NEDEN SUSUYOR?

NURİ BİLGE CEYLAN NEDEN SUSUYOR?

Arka planının “derin” olduğu bu sessizliğe dair söylenebilecek birkaç şey daha vardır: Yılmaz Güney gibi bir “halk sanatçısı” olmanın, Cannes’da ona benzer pozlar vermekten çok daha fazla anlamı olduğu unutulmuşa benzemektedir. Şu sıralar Antalya’nın neredeyse tüm ilan panolarını bir afiş süslüyor. Karanlık zemini ve Venüs Heykeli olmaktan başka her şeye benzeyen görseliyle ikinci sınıf bir...

Yazı
Kötünün İlmihali: Lee van Cleef

Kötünün İlmihali: Lee van Cleef

Doğrusu, arkaik ve trajik figürlerin şiddet aracılığıyla adaleti sağlaması fikri, pek çok türde sürmüştür. Silah sanayisindeki teknolojik gelişmeler ise ölüme, dahası öldürmeye farklı ve yeni bir muhteva katmıştır; yeni bir davranış kalıbı inşası söz konusudur burada. Şu yoksul döşenmiş yeryüzünde, bir şey vardır ki, pek sık buyur ederiz hayatımıza: kötülük. Üstelik bu, insan üretimi bir...