Gitmek istedim gidemezdim demiştin Kim istemez ki gitmeyi Demek ki Kopamadık birbirimizden Neydi o bağ aramızdaki Sanki görünmez bir pranga Hayatta nelerden vazgeçtik oysa Vazgeçemedik birbirimizden İyi mi ettik acaba? Boşver Fromm’u, Freud’u vesaireyi Kim bilebilir seni benden iyi Unut çözümlemeyi Neyse ne geçti mi elli küsur yıl Sen git şimdi istediğine bayıl Gitmek iste...
Son Yazılar:
EN KAHRAMAN RIDVAN
Işık Tanrısında Ucuz Edebiyat Radyasyonu
GİZ (ŞİİR)
Bir Sonbahar Sabahı Bedri Rahmi’yi Anmak
BİAT KÜLTÜRÜNÜN “ENTELEKTÜEL” AKTÖRLERİ
2025-08 YILDIZ CİNAYETİ ŞÜPHELİ İFADE TUTANAĞI (ÖYKÜ)
CASABLANCA: RICK’S CAFE
kıs(s)alar… (şiir)
CÜMLESİZ BİR ŞARKI (ŞİİR)
“90’lardan Beri Halı’dayız” sergisi Salt Beyoğlu’nda ziyarete açıldı
Rüzgârın Saçları (Şiir)
Gece Yarısı Kütüphanesi: Kaos ve Olasılıkların İntihar İhtimalinin Popüler Felsefesi
Gece Telefonu (Şiir)
Fatih Balcı’dan Bienal’e Paralel Etkinlik: Kör, Sağır, Çolak, Topal
SUNDANCE KID: ROBERT REDFORD
ÇİRKİN ADAM (ŞİİR)
Mizahın ve Paradoksun Peşinde: Daniele Sigalot’un ‘Ve Şimdi Tamamen Farklı Bir Şey’ Sergisi
YIRTICI ARYALAR (ŞİİR)
Kargaşa / Pêle-Mêle / Disorder Yasemin Şenel Solo Sergisi
Kategori: Litera
GİZ (ŞİİR)
Işığın gizlediği ne varsa onu taşıyorum, diyorsun diyelim kendi kendine konuşan bir eski gölge senin gölgen, kimsesiz bir çocuk gibi tutmuş elinden. Seninle yaz güllerinin güne uyanışı, kıvılcımların çığlığı seninle bir çağlayan düşüp dursa kendine, hırçın durgunluğunda ovanın o sular senin suların, duruyum, aşkın ne öğrettiyse yarın, bizimdir tayların sonsuzlukla yıkandığı bir beyazlık vardı hani,...
2025-08 YILDIZ CİNAYETİ ŞÜPHELİ İFADE TUTANAĞI (ÖYKÜ)
“Yaz: 21.08.2025 tarihinde ölü bulunan yıldızın katline ilişkin cinayet soruşturması kapsamında gözaltına alınan şüpheli şahsın ifadesi… Ne? Uzun mu oldu? Düzelt bakalım. Tamam, böyle dursun. Tekrar yaz: Şüpheliye adı soruldu. Adın ne lan?” “2005 yılının üstünden 20 yıl geçmiş olamaz. ’98 yazını, yani O’nun doğduğu yazı dünden daha iyi anımsıyorum hâlâ. Brezilya-Fransa finali vardı. İzlediğim...
CASABLANCA: RICK’S CAFE
İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla, tutsak Avrupa’daki birçok göz umutla, çaresizlikle özgür Amerika’ya yöneldi. Lizbon önemli bir kalkış noktası oldu. Ama herkes doğrudan Lizbon’a gidemediği için uzun ve dolambaçlı bir mülteci rotası çıktı. Paris’ten Marsilya’ya, oradan Akdeniz’i aşıp (Cezayir) Oran’a, oradan da Afrika kıyısı boyunca tren veya otomobille ya da yürüyerek Fransa’nın yönetimindeki Fas’ın Casablanca şehrine...
kıs(s)alar… (şiir)
saat 21.00 atardın kolunu sıra dağların omzuna ağaçları bırakırdı kuşlar gövdene gelirdi yuva yapmaya bir papatya güzellemesi başlardı dünyanın saç teline kadar saat 22.00 ne mezar ne toprak alırdı beni gömülebileceğim tek yer vardı kucağın saat 23.00 kaç parça kopardıysan benden birleştire birleştire bir başka sen yaptım saat 24.00 kendini yiye yiye bitirebilirdi insan bitti...
CÜMLESİZ BİR ŞARKI (ŞİİR)
Eksilen zamanın rüzgârlarıydık Her nereye yetişeceksek, Esip durduk, esip durduk Ayaklarımız kocamandı, dünya ufacık Bütün yolları sanki biz yorduk Kendimizi her yere ulaşır sandık Heybemizde hayallerle büyüttüklerimiz Güz dalında ayva, kış dalında nar Başka bahçenin malıydı onlar Kokusundan anlardık Bambaşka tatları vardı İbrişimden parlak renkleri Uzanıp koklamaya utandık Onlar bizim sadece uzaktan gördüklerimiz Cıvıltılarıyla oyalanırdık...
Rüzgârın Saçları (Şiir)
Rüzgârın sarı saçlarıyla gittin Kavruktu zaman Sular tünemişti bulutlara Ağıtlara gebe akşamlarla gittin Gittiğinde Ufkundan hançerlenmiş gök Kızıla kesmiş kanıyordu Rüzgârından ayrılmış bir bulut Çisil çisil ağlıyordu Gittin Dereler peşinsıra gitti Menekşeler rengine küstü İştar tammuza Tarla öküze küstü Ferhat erdi de şirine Gönül o kıza küstü Gittin Ay peşinsıra gitti Saçını yoldu güneş Yunus...
Gece Telefonu (Şiir)
– Martı olmak isterdim; özgürce çığlıklar atabilen bir martı. Üstelik bir İstanbul martısı… Hani vapurların arkasına takılır ve gökyüzünün alçaklarında çığlıklar atar ya İstanbullara aldırmadan… + Evet, martıların kadın çığlığına benzeyen bağırışları vardır: Aaa, cik cik… Ben de daha küçük bir kuş olmak isterdim. Gri bir serçe mesela. Yazmıştım bunu. Eski bir diyet şiirim kendiliğinden,...
YIRTICI ARYALAR (ŞİİR)
Yaşanmamış zamanları ele geçirmek ister aşk Sevda denilen körlük Gündelik hayata sinmiş savaş resimleri Gözlerinde sadece beni değil geçmişini arıyor yitirilmiş anlar Ölüm ile yaşam arası en kısa yol zamanla giz değiştirir fotoğraflar Gölge üstünde yer değiştirir pus ve ışık Gözlerini koru bakacak fotoğraf kalmaz sana Öğretilmiş bir duruşla bakıyorsun hayata Uzakta kalmış kolları bağlı...
dışarısı (şiir)
evvel de zamanın içinde iki hilal arasında dertleşir içimiz deniz, martıların sırtında kayıp bir zamana değeriz gecikmiş yaslar akar ağlaşır ruhumuz, akıttıklarımız ağustoslar anlaşamadığım uzlaşamadığım rüzgarlı günler sarılıp kokusuna annem’e üflendiğim sıcak, yakıcı zamanlar… belki de devrim olur. organ nakli kolaylaşır. trilyoner olurum. vadiye bakan o evi alırım. sahi, develer ne zaman tellal oldu? dışarısı...