Sabah Gazetesinin pazar röportajları ses getirmeye devam ediyor. İktidar gazetesi, Tuba Kalçık imzalı bu röportajlara genellikle AKP öncesi dönemin değer gören sanatçılarını, belli bir (lisan-ı münasip söylersek ‘özgül’) ağırlığı olan isimleri çağırıyor ve İsmet İnönü’ye, tek partili döneme, “tüm kötülüklerin anası” olan CHP’ye sövdürüyor, solun zaaflarını saydırıyor, halktan kopukluğa dem vurduruyor, sonra “sanat politik olmamalıdır”...
Son Yazılar:
Eksanat, Eleştirel Kültür-Sanat Seçkisinin 2. Kitabı Çıktı.
Zeki Demirkubuz’un Objektifinden: 1 Kasım’da CerModern’de Açılıyor
“Elit” ve Türevi Sözcüklerin Çeviride Yarattığı Zorluklar
Hafızanın Kartografyası: Nilhan Sesalan’ın Maddenin Poetikası Üzerine
7 ve anne (Şiir)
Jandarma (Şiir)
İçeriden Dışarıya: Bayburtlu Kadınlardan Hikâyeler
Yeni Kitap // Spinoza Marx’la Buluştuğunda // Tracie Matysik
GÜNEŞE UÇAN KANATLAR
İçteki Putların Çağı: Asaf Hâlet Çelebi’nin “İbrâhim” Şiiri Üzerine Bir Okuma
Ankara Film Festivali’nde ‘Taptaze’ filmler
YENİ KİTAP: OPERA VE BALEDE MİMARLIK
ÇÜRÜMELİSİN INGRID ÇÜNKÜ DÖNEM ÇÜRÜMÜŞ!
Yirmi Sekizinci Rüya: Bu, Çocukluktan Kalma (Şiir)
Pompei (Şiir)
Şairin Odası Nasıl Çalındı?
YAŞADIKLARIM ÜZERİNE BİR YAPBOZ DENEMESİ
Yahya Kemal Beyatlı ve Rindlerin Akşamı
Cinler Sınırımızdaydı Yapıştırılmış Kaşlarıyla (Şiir)
Kategori: Kritik
Bir Paradoks Olarak Modern Demokrasi
Grekçe’de Para/Dox “Karşı Kanaat” anlamı taşır: doğru gibi görünen yanlış çıkarımlar. Mesela Giritli Epimenides’in “Tüm Giritliler yalancıdır” fragmanı gibi. Halk kavramından başlayalım çünkü Demokrasi, atıf yapılan halkın niteliğine göre değişir. Siyaset Biliminde halk denilince akıllara, Herkes-Pek çok-Salt çoğunluk-Sınırlı çoğunluk-Organik/Organik Olmayan, gibi farklı kavramlar gelmektedir. Halkın, “Herkes” anlamında kullanılması, demokratik bir ölçüt değildir çünkü bazı toplumlarda...
RENE DESCARTES’IN İKTİSADA ETKİSİ
Rene Descartes 1596-1650 yıllarında yaşamış, yazdıklarıyla dünyayı kavrama şeklimizde büyük değişiklikler yaratmış bir düşünürdür. Genel olarak modern bilimin ve felsefenin kurucusu olarak anılmaktadır. Yazdığı eserlerde öncelikle gelenekten, batıl inançlardan arınmış bir düşünce sistemi oluşturmaya çalışmıştır. Batıl inançların, geleneksel olanın karşısına insan aklını ve rasyonel yöntemi çıkartmıştır. İnsan aklının merkeze alındığı düşünce sisteminde dünyayı kavramada insan...
‘Kendini Bil!’ Neşet Ertaş, Rousseau ve Felsefi Bir Emrin Anlam ve İçermeleri Üzerine
ÖZET İnsan kendisine bir aynada bakar gibi bakmaya başladığından beri, yani kendisini sanki iki kişiymiş gibi bölüp aynı anda hem gözleyen hem de gözlenen olma yetisini geliştirdiğinden beri ‘ben neyim?’ diye kendini ve dünyayı sorgular. Kendini bil! emri insanın kendi kedisine yaptığı çağrıdır aslında. İnsan kendisini ahlaklı olmaya çağırıyor. Bu yazı bu emrin veya çağrıya...
Fragmanın Diyalektiği
1 “Yirminci yüzyılın rüyası kitlesel ütopyalar inşa etmekti”1 diyor, Sussan Buck Morss. Kitlesel ütopyalar, bitmek tükenmek bilmez modern zamanın getirdiği toplumsal devrimlere bağlıydı. Kamusal alanın vazgeçilmez bireyi ise, Walter Benjamin’in Rüya Alemi dediği kavramla yaşıyordu bir anlamda. Ama rüya alemi, modernlikle eş güdümlü görülürken diğer yandan sürekli olarak devrimci hayaller makbüldü. Rüya Alemi. Walter Benjamin...
İlişkisel Bir Gerçeklik Olarak Değer
Geçen yıl Das Kapital’in yayımlanışının 150’nci yılı idi. 2018 yılının son ayları itibariyle de bu dev eserin yazarının 200’üncü doğum tarihini geride bırakmış bulunuyoruz. Her iki tarih Marx’ı ve onun dev eserini yeniden gündeme getirmek için bulunmaz bir fırsat sunuyor. Bu vesileyle aşağıda Das Kapital’i ve bunun merkezi konularından biri olan değer teorisini konu edinen...
Francis Fukuyama: Sosyalizm geri gelmeli!
Tarihin Sonu yazarıyla Karl Marx’ın hangi konuda haklı çıktığını, liberal demokrasinin hasımlarını ve ABD-Çin savaşından neden korktuğunu konuştuk. Tarih, Fukuyama’dan intikam alıyor. Soğuk savaş sonrasının liberal coşkusu 1992’de zirvedeyken Amerikalı siyaset kuramcısı Tarihin Sonu ve Son İnsan’da şöyle yazmıştı: “Şahit olduğumuz şey… insanlığın ideolojik evriminin son noktası ve insan yönetiminin nihai biçimi olan Batılı liberal...
Demek Orhan Gencebay’ın yasaklanması doğruydu
Müzik telif kuruluşu Mesam’a devlet tarafından kayyum atandı. Gözler Orhan Gencebay’a çevrildi. Peki, ne alakası var Gencebay’la? Gencebay’ın desteklemediği, beğenmediği bir ekip yönetimde çoğunluktaydı. Gencebay’ın ekibiyle de kavgalıydılar. Diğer ekip Saray’a çıkanlardan değil. Gencebay ha bire Saray’da. Kendisi de zaten itiraf ediyor, “40 yıllık dostum” (*) diyor Cumhurbaşkanı’na. Neyse, Gencebay istifa ediyor, tak diye devlet...
NEOLİBERALİZM ve KENT MEYDANLARININ POSTMODERN ESTETİĞİ
Eski kent dramından geriye kalan sadece gösteriydi; pasif bir seyirci önünde sahnelenen, kendine saygısı olan yurttaşların bir zamanlar bulunduğu yeri profesyonel ucubelerin, akrobatların ve cücelerin gasp ettiği bir gösteri. (Lewis Mumford) Giriş Bu makalenin amacı, kentsel yaşamın en önemli kamusal mekanı sayılabilecek meydanların, günümüz sosyo-ekonomik koşullarına paralel şekilde dönüşürken tercih edilen estetik niteliklerin neoliberal...
Üç Rengin Esaretinde Cinnet ve Climax
Gaspar Noe’nin neredeyse tek mekânda, müzik-dans eşliğinde geçen ve uyuşturucu etkisiyle yaşanmış toplu bir cinnet vakasını gösteriye dönüştüren Climax, yönetmenin tam anlamıyla imzasını taşıyor. Film kışkırtıyor, hem seyircinin hem seyrin sınırlarını zorluyor ve elbette siyasal eleştiriler taşıyor. Climax’e geçmeden Noe’nin niçin “haylaz” sıfatıyla anıldığını kısaca hatırlamakta fayda var. Arjantin doğumlu yönetmen, özgün sinema dilini yaratırken...









