Psikanalizin erken döneminde baskın olan, ancak artık çok tartışmalı olan görüş, insanda iki temel içgüdü olduğu yönündeydi. Bu ikisi, cinsellik ve saldırganlıktı. Anaakım sinema, temellerini psikanalizin bu erken döneminde oluşturdu ve belki de bu nedenle, ticari sinemacılıkta bu ikili olmazsa olmaz. Sanıldığının tersine, yalnızca birinin değil ikisinin de pornosu olabilir. Cinsellik pornosuna ek olarak, şiddet...
Son Yazılar:
KEREM QOSARÎ: “DİLERİM ÇOK DİLLİ SAHAFÇILIK HEDEFİMİZE ULAŞIRIZ.”
Hologram Etler
BİR KAR GECESİ (ÖYKÜ)
Sinemanın Sırları: Louis Malle
AŞK’IN KANAYAN HİKÂYESİ
Hasan Kıran’ın “Abuzambak” sergisi Brieflyart Galeri’de
Beyoğlu Film Günleri başladı
Yeni Dalga’nın Büyükannesi: Agnes Varda
KAÇ DUA BAĞIŞLATIR (ŞİİR)
“Arkası”–Nihat Özdal ve Ebru Ceylan’dan Fotoğraf ve Metin Arasında Bir Diyalog
RESSAM – TASARIMCI ROZA TULGA İLE SÖYLEŞİ
LABİRENT SANAT’TAN YENİ SERGİ “SUPERNATURA”
Hüzün Boşluğunda Bir Dünya: Kazan mı Yoksa Kaynayan mı?
Elif Karaosman: FIRTINAYI HİSSETMEK
SIR: WERNER HERZOG – SİNEMADA GERÇEKÇİLİK
İdeolojik Bir Tekrarın Kurgusu: Tienanmen’de İsyan
BENTO’NUN TUHAF HUYLARI
“SOLO BOTTER: BURHAN UYGUR” SERGİSİ, CASA BOTTER’DE ZİYARETE AÇILDI!
Adorno’yu Yanlış mı Anladık? Eleştirel Teorinin Günümüze Etkisi
Yazar: Ulaş Başar Gezgin
Trollere Mektup: Sen de Haksızsın Trol Arkadaşım, Sen de Haklısın
Orta Çağ’da binbir çeşit dikkat uyandıran davranışla ilgi çekenlere soytarı denirdi. Günümüzün sanal ortamlarında ise troller var. Ne kadar çarpıcı ve güldürü içeren bir paylaşım yaparlarsa, normları ve normali elinde tutan baskıcı çoğunluk o kadar çok paylaşır. Zaten köşeleri ahbap-çavuşlar tutmuşlardır; fakat internetin kapılarını da troller tutar ki gerçekler kimseciklere ulaşamasın. Çağımızda aydın düşmanlığı ileri...
Gelecek Tahayyülleri: Sigorta Diktatörlüğünden Feminist Ütopyaya
Bilgi çağı, uzay çağı, yapay zeka çağı, büyük veri çağı vb. Hep geleceğe ilişkin varsayımlara ve çıkarımlara dayanan ifadeler. Bunlar, çoğunlukla, teknolojik belirlenimciliğe yaslanıyorlar. Bunlara göre, teknoloji öyle ilerleyecek ki toplumu peşinden sürükleyecek. Bunu teknoloji fetişizmi izliyor. O herşeyin ötesinde, herşey teknolojiden sonra geliyor. Oysa toplumsal süreçlerden bağımsız bir teknoloji yoktur; çünkü yeni buluşlar da...
Anlatılan Senin Değil, Hepimizin Hikayesi: Psikolojikleştirmeye Karşı
Sermaye düzeni, aslında kimseye birey olarak davranmazken, insanlar üzerinde hep topluluksal ve toplumsal bağlamlarda etki ederken, bir yandan da, her birinin birey olduğu yanılsamasını yaratıyor. Aslında hiç bir koyun kendi bacağından asılmaz; koyunları sürüler halinde asarlar. Bu birey yanılsaması kendini en çok da psikoloji tartışmalarında gösteriyor. 3 örnekle bu yanılsamayı açıklayalım. İlk örneğimiz, Google’ın CEO’su...
Taksim’deki Suriyeliler: Irkçılık, Ayrımcılık ve Sınıfsal Bakış Üzerine
Bir grup Suriyelinin Taksim’deki yılbaşı kutlamasına yönelik tepki dindi sayılır; ancak bu tepkilere yönelik tartışmalar sürüyor. Bu kutlamalara tepki gösterenlere genellikçe ırkçı deniyor. Bu yakıştırma, aslında ırkçılığın ne olduğuna ilişkin algının doğru olmadığını düşündürüyor. Bu nedenle, bu yazıda ırkçılık kavramını tartışmaya açıyor; ayrımcılık ve sınıfsal bakış noktalarını gündeme getiriyoruz. Suriye Irkı? Öncelikle, Suriyelilere yönelik bir...
ARETHA FRANKLIN’e Sevgiyle
Bir Değişim Geliyor Bir Değişim Irmak kıyısında doğdum, küçük bir çadırda, Ah o zamandan beri savrulup duruyorum bir ırmakçasına. Çok zaman oldu, çoook uzun zaman oldu Ama biliyorum bir değişim geliyor bir değişim, evet evet geliyor. Yaşamak çok yordu bizi, ama korkarım ölmekten yine de. Çünkü bilmiyorum ki, nasıldır öbür dünya, göğün ötesinde. Çok zaman...
Modern Yunanistan Tarihinde Bir Gezinti
Bir matematikçi, evrene baktığında sayılar arasındaki ilişkileri keşfederek ve kimi zaman da icat ederek temel örüntülerin (pattern) peşine düşer.1 Bir yazın araştırmacısı ise, anlatılardaki temel izlekleri (tema) inceler. Bu yazıda modern Yunanistan tarihinin temel izleklerini ve örüntülerini ele alıyoruz. Modern Yunanistan tarihi, 1821’de Yunanlıların Osmanlı’ya karşı kurtuluş savaşı başlatmalarıyla önceki dönemden ayrılır.2 Ancak 1821 ve...
Le Bon’un ‘Kitleler Psikolojisi’ Kitabı Neden Yanlış?
Gustave Le Bon’un (1841-1931) ‘Kitlelerin Psikolojisi’ (1894) kitabının başlığına kanıp da onu ilerici ve hatta devrimci bulanlar olabilir.1 Bu yazıda, kitaptan alıntılarla, Le Bon’un zaten çok iyi bilinen gericiliğini ve karşı-devrimciliğini ortaya çıkaracağız. Bu alıntılar ayrıca psikolojinin ve sosyolojinin neden marksizmsiz eksik olduğunu gösterecek. Egemen ve ezen sınıflar yanlısı, onları kayıran, toplumsal ve dolayısıyla değiştirilebilir...
Zihin Felsefesi: Beyinler, Zihinler ve Yarasalar
Bilişsel bilimlerin temel ayaklarından biri, zihin felsefesi. Ancak, bu felsefe dalının adı bile, bir varsayıma, zihnin var olduğu varsayımına dayanıyor. Böyle olunca bu alanın temel sorunu, zihin-beden sorunu oluyor. Sorun böyle konduğunda ise, temel soru, zihinle bedenin nasıl etkileştiği olacak. Özellikle Descartes’ta doruğuna ulaşan bu soru, ancak zihne ayrı bir varlıksal nitelik verenler için anlamlı....
Materyalizm ve Diyalektik: İçimizdeki İdealizmle Psikolojiyi Silmeden Hesaplaşmak
Sermaye düzeni altında yaşamak zorunda olduğumuz bir gün daha bugün… Peki sizce asıl sorun adaletin olmamasında mı? Adaletsizliğe yapılan bu vurgu, ‘Materyalizm ve Diyalektik Metod’ kitabının yazarına göre sosyalistler arasında yaygın olan bir idealizm örneği. Biz de ekleyelim: Aslında sosyalistleri sosyal demokratlaşmaya yönelten bir vurgudur bu aynı zamanda. Şöyle diyor yazar: “Ayrıca, idealist bir yaklaşım...