1989 yılında, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-TV Bölümü’nde, öğrenciliğime başladım. [Alsancak Stadı’nın yanındaki barakalarda.] Hayatımın, en özel ve en güzel dört yılını [1989-1993] o ders sıralarında, bahçesinde, kütüphanesinde ve kantininde geçirdim. Lisans eğitimim, birinci ve ikinci sınıfımda, Oğuz Adanır’dan ders almadım. Ders dışından kalan zamanım çoğunu, ikinci kattaki kütüphanede çalışarak geçirdiğim için, kendisiyle...
Son Yazılar:
Ankara Film Festivali’nde ulusal yarışmalara başvurular başladı
Geleneğin Trajedisi, Kapitalizmin Kısa Öyküsü: Karanfilsiz
Biz eskiden, İzmirFuar’da DagaDa da Raks ettik sevgili Nisyan!
ÖDÜL TÖRENLERİNE KATILMAYAN EN İYİ KADIN ve ERKEK OYUNCULAR FİLMİ
Çok mu karışık, Metamodernizm nasıl anlatılır?
AŞK HERŞEYİ EŞİTLER
boş vestiyer (şiir)
İRONİK YAPI ÜZERİNE
John Ruskin’in Eseri: Modern Düşünce ve Yaşama Etkisi – I
BİR YOLCULUĞUN GÖLGESİNDE: UZAKTA BÜYÜYEN ÇOCUK (ÖYKÜ)
Teşbih Çekerken Düşündüklerim (Şiir)
2. Yalçın Gökçebağ Resim Yarışması Başladı!
kiraz ağaçları (şiir)
11. GİO Ödülleri İçin Başvurular Açıldı!
AKM’DE YENİ SERGİ: KAOTİK KENTİN GÖLGESİNDE MANZARA
Defneli, Leylalı (Şiir)
Kalbim Sarsılır Ülke Olursun (Şiir)
Denizlere giden yılan (Şiir)
ÖYKÜM (ŞİİR)
Yazar: Ertekin Akpınar
HER ŞEY ÇOK DAĞINIK: YAVUZ ÖZKAN’SIZLIK
Dünya’dan gittiğiniz günden beri, kalbim ağrıyor. Hayattan bu kaçıncı sekişim, bilmiyorum. Hala nasıl yaşıyorum, onu da bilmiyorum. Nasıl bir güç varsa bu köhne kalbimde… Bu halde beni görseydiniz, çok kızardınız. “Boşuna izlemişsin filmlerimi, seninle konuşarak nefesimi gereksiz tüketmişim” derdiniz. Bundan eminim. O çünkü, Yavuz Özkan’dı. Güçlüydü, çok güçlüydü. Güçlü olmanın ne demek olduğunu, bana öğretendi....
BEKÇİ:14 HAZİRAN’DA SİNEMALARDA…
B Yönetmenliğini ve senaristliğini Durmuş Akbulut’un yaptığı, İde Yapım’ın yapımcılığını üstlendiği Bekçi, 14 Haziran 2019 tarihinde gösterime giriyor… İlk gösterimi 37. İstanbul Film Festivali’nde gerçekleştirilen Bekçi, 29. Ankara Uluslararası Film Festivali’nin de Ulusal Yarışma bölümünde festival seyircisiyle buluşmuştu. Kadrosunda, geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz usta oyuncu Turan Özdemir’in yanı sıra Koray Ergun, Pelin Ermiş, Serhan Süsler ve...
DÜNYA[LARIMIZ]DAN BİR AKTÖR GEÇTİ: TURAN ÖZDEMİR
2014 yılıydı. Yönetmen dostum Durmuş Akbulut ilk uzun metraj filmi, Bekçi’yi çekecekti. Senaryo, yer/mekan, oyuncular üzerine uzun uzun konuşuyorduk. Aklında filmin sadece bir tek sahnesinde olmayan, diğer bütün sahnelerinde oynayacak bir oyuncuyu arıyordu. Durmuş’un aklından geçen oyuncular vardı. Ama aklına bir türlü, ‘Bekçi’ karakterine uygun bir oyuncuyu tam olarak oturmuyordu. Bir gün Durmuş telefon edip,...
DURMUŞ AKBULUT: “BEKÇİ FİLMİMDE, RESME OLAN İLGİMİ SONUNA DEK GÖSTERDİM.”
Senarist-Yönetmen dostum Durmuş Akbulut’u, “bir ayrıntı işçisi olarak” tanımlamak yanlış olmaz. Resim, edebiyat, senaryo alanları üzerine kendisiyle yapılan bir söyleşi sırasında şunları söylüyor: “Sinema edebiyatın en zeki çocuğu, resmin asil kardeşi, mimarinin yakın akrabası, sosyolojinin sıkı dostu, psikolojininse tedaviye en iyi cevap veren hastasıdır.” Akbulut’un bu tespitine katılmamak elde değil. Ressamlar üzerine yaptığı belgesellerin yanı...
Ömer Kavur: Bir Duygunun Kısa Anıları/Anları…
1988 yılıydı. Lise 2. sınıftaydım. Gece Yolculuğu vizyona girmişti. Hiç unutmuyorum o filmi izlemek için ailemden habersiz, Adapazarı’ndan bir trene binip Haydarpaşa’da inip, Karaköy’den Beyoğlu’na çıkmıştım. Beyoğlu Fitaş Sineması’nda o filmi izlediğimde adını koyamadığım -gerçi hala Ömer Kavur filmlerine karşı aynı duyguyu hissediyorum- bir ruh hali içindeydim. Tuhaftı ama gerçek dışı değildi. Peki ne kadar...
HEPSİYDİ: KONT, ŞÖVALYE VE KEŞİŞ
Bir Fotoğraftan Kısa Anılar… – 2 1991 yılının, Nisan ayıydı. İzmir’den, İstanbul’a İstanbul Film Festivali’ne gitmiştim. Giovanni Scognamillo’yla, Beyoğlu’nda tanıştım. Lakabı, ‘Beyoğlu Kontu’ydu ama benim gözümde, bir ‘Şövalye’ydi ve beni sarsan bir sinema belleği vardı. Hatırlıyorum; Bir Levantenin Beyoğlu Anıları kitabını su içer gibi okumuştum. Türk Sinema Tarihi kitabı zaten ders kitabımdı. Dostluğumuz, 2016 yılında...
METİN ERKSAN: YALNIZLIK SİNEMASINDAN TUTKU SİNEMASINA
Bir Fotoğraftan, Bir Filme… Kısa Kısa Anılar… – 1 Benzersiz bir filmdir, Sevmek Zamanı. Benzersizliği, ‘yalnızlık’ ve ‘tutku’sundan kaynaklanır. Aynı zamanda, atmosferinden. Müşfik Kenter’in, Sema Özcan’ın, görüntü yönetmeni Kriton İliadis’in benzersizliğinden. Filmin çekildiği yıl, 1965’di ve ben henüz doğmamıştım. John Berger henüz Görme Biçimleri kitabını yazmamıştı. Susan Sontag, otuz iki yaşındaydı. Eugene Atget tam otuz...
ANSIZIN VE HEPSİ BİRDEN: TRAVMA, ÖFKE ve UMUT[SUZLUK]
“Şimdi ağlamak istemiyorum. Arkadaşlarım aklıma gelince ağlıyorum çünkü.“- sy. 18 Tarkovski, ilk filmini yapmaya nasıl karar verdi? Charles Baudelaire, Paris Sıkıntısı kitabını hangi ruh haliyle yazdı? Arthur Rembaud, Kıbrıs’a neden gitti? Edward Hooper ilk tablosunu yapmaya başladığında ne düşünüyordu ve ilk hangi rengi kullandı? Eugene Atget, Paris’in bomboş sokaklarını fotoğraf makinesiyle çekmeye karar verdiğinde, deklanşörüne...