Geçmiş yazılarımdan birine “Güncel Sanatı Genco Gülan Bitirecek” başlığını atmıştım. Kastettiğim Genco bıkmadan güncel-çağdaş sanat stratejilerinin referanslarıyla oynaması, bana yapılacak “hiçbir şey” sınırına kadar kadar gitme tavrını hissettirmesiydi. Hazır nesne, ironi, pastiş, parodi, kavramsallık ve buluntu nesne… Listeyi uzatabiliriz. Ya da artık bir formüle dönüşmüş yordamlarla oynama cüreti de denilebilir buna. Genco bir tarafıyla bir...
Son Yazılar:
Kira Kontratı (Öykü)
“Gündüz Rüyaları”ndan “Geyikli Gece”ye
AHMET GÜNEŞTEKİN’E URLA’DA MÜZE KIYAĞI MI VAR?
#eklitera Temmuz Şiir Seçkisi
John Ruskin: Modern Düşünce ve Yaşama Etkisi -II
HOLLYWOOD KAÇAĞI; JOHN BERRY ve KAYSERİLİ MUHBİR ELIA KAZAN
Fikret Mualla’nın 58. Ölüm Yıldönümünde Anlamlı Buluşma
YAPRAK SÖKÜĞÜ (ŞİİR)
ÜÇ KISA ÖYKÜ
‘üst’ün olmaya dair içsel çelişkiler
MOLACUNDA’DA “SANATLA MOLA 3”
Şahsi Bayramlar ve Bazı Sıradan Anlar (Şiir)
Doğunun Rodin’i: Ali Ghahari Kermani
METAMODERN ESTETİK
Odalık (Şiir)
YENİ SUPERMAN FİLMİ FİLİSTİN YANLISI MI?
“Chi Art Gallery Summer Selection: One”
HİKÂYE (ŞİİR)
Viraneler de Ağlar (Şiir)
Yazar: Ali Şimşek
The Gaze of Inertia: Wu Wei
“The eyes of animals have the power of a vast language.” M. Buber Heraclitus of Ephesus was certainly saying something novel when he said, “everything flows” or “you cannot step into the same river twice” in a Greek world filled with gods and myth. He was turning eyes directly towards nature itself. He was hinting...
Archetypical Critique: İlksel’in Hayaletleri
Arke- İlk ya da ilksel … Yunancadan günümüze geçmiş en zengin sözcüklerden biri. İlkin, atanın bilgisi anlamında arkeoloji gibi. Ya da Jung’un yaygınlaşmasında büyük katkıları olduğu “arketip” kavramı gibi mitoloji ve psikanaliz yorumlarına esin veren önemli kavramlardan sözediyoruz. Jung Freud’dan farklı olarak psişeyi üçlü olarak düşünme yanlısıdır. Ego, Kişisel Bilinçaltı ve bunlarla yakın ilişkide ama...
Parisa Nami Heykelleri: Bulunan Ağaçdaki Tin
Denizin bittiği yerde başlayan göğün mavisine inanırdım Bi de ensemde ki dövmeye inanırdım Kuş Ölür Sen Uçuşu Hatırla FÜRUĞ FERRUHZAD İranlı sanatçı Parisa Nami için ağaç, pürtük ve ahşap vazgeçilmez bir tutkudur. O ağaç parçalarını doğa ya da kentin en umulmadık köşesinde bulur. Bir karşılaşmadır bu tesadüfün zengin coğrafyasında. Yaban’ın ansızın Uygarlığa dönüşü. Çoğu...
Kaos Sevdalısı Beyaz Yakalılar: Uysallar
Netflix’in Uysallar dizisini seyrederken tekrar düşündüm orta sınıf ve sinema ilişkisini. Senaryosunu Hakan Günday’ın yazığı Onur Saylak’ın yönettiği dizi, Maslak plazalarından bir mimar, estetik ameliyatla eski güzelliğine kavuşmaya çalışan mutsuz işletme mühendisi eşi ve ailesi üzerinden, 80 doğumlu bir kuşağı ve orta yaş krizlerini anlatmaya çalışıyor. İlk bölümdeki ritm problemlerine rağmen diziyi sevdiğimi söylemeliyim. Günday,...
Dağların Eski Sahipleri: Yeniye Yükseliş
Binlerce yıllık mermer, kaya ve toprağın, ağaçların, börtü ve böceğin arasından süzülen bakışlar. Hera, Hakate, Nike ve de Pan yaprakların sararmaya başlamış yeşilliğine yapışıveren tanrısal işmarlar. Yıkıntılar arasından el eden, yağmurun buharıyla tütüveren tapınak sütunları. Oysa o yıkıntıya yapışmış iktidar ve modernlik te bakıyor gözbebeklerimize apansız… Burcu Perçin’in Merkür’deki “Yeniye Yükseliş” sergisindeki işleri dolaşırken bunları...
Yok’luğun “Var” Olan Renkleri: Angel Rainbow
Cam insanlık tarihinin en metafizik nesnelerinden ya da “şey”lerinden biridir. Yazı kadar eski bir tarihe sahip neredeyse… MÖ 3000’li yıllara uzanan insanlığın toprak ve kumla imtihanı bir tarafıyla. Cam “varlığı yokluk olan”dır. Kendini ancak yadsıyarak “var” olur. Yokluğu varsayılmazsa cama çarpmak kaçınılmazdır! Dışarıya açılan pencere ancak bu zorunlu “yok”luk ile “var” olur. Camın demokratikleşmesi ise...
Tarihsel Kısa Bir Döküm: Neymiş Bu Beyaz Türklük?
Bir köpek saldırısı dolayısıyla Recep Tayyip Erdoğan bizi yine bitmez bir kimlik ve hayat tarzı tartışmasına sokmayı başardı. Farkındayız 2013 Gezi sonrası sık sık yapıyor ve de yapacak; çünkü kendinin ve tabanın inandığı “boğazda viski içen masonik solcu”lara karşı tabanını mobile edecek en büyük kozlardan biri bu… Bir çocuğa yönelik üzücü bir pitbull saldırısı sonrası...
Komet: Pus’u Kuran Resim Sergisi
Komet’in Dirimart’taki sergisini dolaşıyorum ikinci kez. Bazı sanatçılar ile ilişkiniz başkadır elbette. Onlar size ilk gençliğinizden hatta çocukluğunuzdan itibaren eşlik ederler. Yani geçmişin rayihalı buharlarıyla ve buğularıyla yüklüdürler edebice söylersek. Komet’in çoğu 2020-21 yapımı yapıtlarının olduğu son sergisinin ismi dikkat çekiyor önce: Resim Sergisi! Magritte’in ünlü resmini hatırlarsak “bu bir pipo değildir.”. Ne bir kavram...
Aristokrasiye Neşter Atmak: Visconti
Sinemada aristokrasinin portresi söz konusuysa bana göre Luchino Visconti istisnasız en büyük yönetmendir. Kendisinin de köklü bir aristokrat sınıftan gelmesi filmlerine sınıfsal ve anlatım zenginliğini verir. Hatta yönetmene “Marksist Aristokrat” lakabını da kazandırır. Luchino Visconti Milano’da, 2 Kasım 1906’da, aristokrat bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Babası Kont Guiseppe Visconti tutucu biriydi.. Evdeki çatışmalar yüzünden Luchino, 18...