Sinan bey, Biyoteknik adlı tekniğin yaratıcısınız. Bu teknik nasıl doğdu? Ben konservatuar klasik bale tabanlıyım. Klasik bale, vücut eğitiminde ve hareket matematiğinde çok önemli ve temel bir sanattır. Yine de ilk amaç sağlık değil estetiktir. Dolayısıyla, duruş için ne kadar önemli eğitim yöntemleri sağlasa da ayaklar, kas yapısı ve esneklik konusunda eksik kalan yönler var....
Son Yazılar:
KEREM QOSARÎ: “DİLERİM ÇOK DİLLİ SAHAFÇILIK HEDEFİMİZE ULAŞIRIZ.”
Hologram Etler
BİR KAR GECESİ (ÖYKÜ)
Sinemanın Sırları: Louis Malle
AŞK’IN KANAYAN HİKÂYESİ
Hasan Kıran’ın “Abuzambak” sergisi Brieflyart Galeri’de
Beyoğlu Film Günleri başladı
Yeni Dalga’nın Büyükannesi: Agnes Varda
KAÇ DUA BAĞIŞLATIR (ŞİİR)
“Arkası”–Nihat Özdal ve Ebru Ceylan’dan Fotoğraf ve Metin Arasında Bir Diyalog
RESSAM – TASARIMCI ROZA TULGA İLE SÖYLEŞİ
LABİRENT SANAT’TAN YENİ SERGİ “SUPERNATURA”
Hüzün Boşluğunda Bir Dünya: Kazan mı Yoksa Kaynayan mı?
Elif Karaosman: FIRTINAYI HİSSETMEK
SIR: WERNER HERZOG – SİNEMADA GERÇEKÇİLİK
İdeolojik Bir Tekrarın Kurgusu: Tienanmen’de İsyan
BENTO’NUN TUHAF HUYLARI
“SOLO BOTTER: BURHAN UYGUR” SERGİSİ, CASA BOTTER’DE ZİYARETE AÇILDI!
Adorno’yu Yanlış mı Anladık? Eleştirel Teorinin Günümüze Etkisi
Kategori: Röportaj
İsmail Cem Doğru: Edebiyat ortamına Bay Aksi geldi!
İsmail Cem Doğru, Bay Aksi adlı kitabıyla mizahın ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Öykülerini mizahi dokunuşlarla ören Doğru’nun ortaya çıkardığı resimde, Anadolu var. Zaten kitap da, Dersler ve Anadolu adlı öyküyle, Anadolu’da olup, Anadolu’yu haritalarda arayan bir gencin İstanbul’daki serüvenini anlatan Dersler ve Anadolu adlı öyküyle başlıyor… Doğru’nun öykülerine hakim olan mizahla...
Erkut Tokman: ‘İçimdeki ses, Lupoc’u çağırdı!’
Beşinci şiir kitabıyla şiire yeni bir alan açan Erkut Tokman, bütün dizelerini Lupoc üzerine kuruyor. Tokman’ın dizelerinin başat bir metaforu olarak Lupoc, kaybolan dili ve değerleri arıyor… Tokman çağırmış Lupoc’u; o da gelmiş… Tokman, şiirlerinin Lupoc’la olan serüvenini anlattı. Beşinci şiir kitabın, L-u-p-o-c orada mısın, diye başlıyor. Lupoc bütün uygarlıkların yarasını görmüş bir potansiyel varlık...
HASAN AKSAKAL İLE SÖYLEŞİ: “MUHAFAZAKÂRLIK DÜNYAYI YAVAŞLATMAYA ÇALIŞMAKTIR.”
Hasan Aksakal, İletişim Yayınları’ndan çıkan Türk Politik Kültüründe Romantizm ve Alfa Yayınları’ndan çıkan Türk Muhafazakârlığı: Terennüm, Tereddüt, Tahakküm adlı kitaplarıyla dikkat çeken bir siyaset bilimci. Türkiye’nin yanı sıra ABD’de ve Almanya’da akademik çalışmalarda bulunmuş olan Hasan Aksakal ile dünyada ve Türkiye’de muhafazakârlığın karakteri, süreklilikleri ve kırılma noktaları üzerine konuştuk. —————————————————————————————————- Hocam, davetimizi kabul ettiğiniz için...
DÖNÜŞÜM: İNSANCA OLAN HER ŞEY
“Ben bir insanım ve insanca olan hiçbir şey bana yabancı değildir.” Mehmet Gazioğlu hakkında daha önce yazdığımı bir yazıda Romalı Yazar Terentius’un bu cümlesini alıntılamıştım. Çünkü üzerine düşünülmüş, emek harcanmış, bir söylem geliştirme çabasında olan her yapıt, çağların değiştiremediği bu deyişin karşılığı gibi. Öte yandan onun yapıtları bana sanat tarihinde çok uzun zamandır izi sürülen...
Hakikati Ara-la-mak: Bir Endüstri Mirası
Safiye Başar, geçtiğimiz günlerde Galeri Mod’da ‘Hakikati Ara-la-mak:Bir Endüstri Mirası’ adlı bir sergi açtı. Sergisinde yakın geçmişimizin önemli bir parçası olan Yarımca Porselen kalıntılarına odaklanan sanatçı, özelleştirme süreciyle yok olan fabrikadan, bugün geriye kalanları bir arkeolog gibi araştırıyor, inceliyor. Başar, sergi kapsamında hazırladığı videolar, fotoğraflar ve fabrikaya dair çeşitli dokümanlar sunuyor. Açıldığı günden kapandığı güne...
İpek Yeğinsu ile İntergalaktik Sergisi Üzerine
Şuanda Anna Laudel Galeri’de devam eden ‘İntergalaktik’ başlıklı serginin küratörü, hem küratörlüğü hem sanatçı yönüyle önemli işlere imza atan sevgili İpek Yeğinsu ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Küratörlüğünden sanatçılığına, sanatın misyonundan devam eden sergisine pek çok konuya değindiğimiz bu söyleşiyi zevkle okuyacaksınız. Kısaca İpek Yeğinsü’yü tanıyabilir miyiz? Uluslararası İlişkiler ve Müzecilik okudum. On iki...
Yalnız Bir Simurg: Oğuz Adanır
1989 yılında, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-TV Bölümü’nde, öğrenciliğime başladım. [Alsancak Stadı’nın yanındaki barakalarda.] Hayatımın, en özel ve en güzel dört yılını [1989-1993] o ders sıralarında, bahçesinde, kütüphanesinde ve kantininde geçirdim. Lisans eğitimim, birinci ve ikinci sınıfımda, Oğuz Adanır’dan ders almadım. Ders dışından kalan zamanım çoğunu, ikinci kattaki kütüphanede çalışarak geçirdiğim için, kendisiyle...
Zeliha Demirel’le İstiklal Caddesi’ndeki performansları üzerine
“Sadece Kaz Dağları’ndaki altın aramalarına gönderme değil, genel olarak doğanın katline bir gönderme yapmaktı duygum. Altın ile doğa yer değiştiriyordu, her şey altındı çerçeveye yerleştirmedeki ağaç çok küçüktü ve gözden kaçtı. Doğa feda edilmişti, gözden kaçmakla kalmayıp, her şey yok oluyordu, allı pullu hayatlarımızda…” Sanatçı Zeliha Demirel altı gün arayla İstiklal Caddesi’nde iki farklı performans...
Yvan Guillo: Samplerman ve Çizgi Romanlar Üzerine
Samplerman mahlasını kullanan Yvan Guillo’nun tumblr sayfasında hakikaten -çizgi romanı güzel sanatlar ve tasarımla ilişkilendiren- bir çizgi roman devrimi sahneleniyor. Guillo çizgi romanlardan aldığı görüntüleri kullanarak -bunların çoğu Digital Comics Museum, Comic Book Plus gibi ücretsiz sitelerde bulunuyor- bu zamana dek internet ağında mahsur kalmış imgelerden nefes kesici, oyunbaz kaleydoskopik imgeler yaratıyor. Street Fight Comics’i...