Kısa bir süre önce Scarface’in yeniden çevriminin yapılacağı duyuruldu. Yönetmen koltuğunda Luca Guadagnino oturacağı filmin senaryosunu Joel ve Ethan Coen kardeşler yazacak. Filmin oyuncu kadrosunda ise henüz kimlerin yer alacağı belli değil. Yeniden çevrimin yapılacağı duyurulduğundan beri Scarface ismi çeşitli internet siteleri ve televizyonlarda yer aldı. Dr. Meliha Elif Demoğlu’nun değerli katkıları ile yazdığım yüksek...
Son Yazılar:
Sergi: Maslak 310’da Rastlaşmalar
Yunanistan Sineması Günleri, 2 Aralık’ta başlıyor
SENDEN GERİYE KALAN’IN VE FİLİSTİNLİLERİN MAKUS TALİHİ
ÖĞRETMENLİK İLE ÖĞRETMEN OLMAK ARASINDA
Orhan Gürel Sulu Boya Resim Sergisi PonArt Akademi’de
Bağımsız Sinemada Bir Yol: Driveways
Predator: Vahşi Topraklar
Aklın ve Tutkunun Kıvılcımı: Nikola Tesla
PAOLO-VİTTORİO TAVİANİ KARDEŞLERDEN BİR “KAOS” ANLATISI
Franco: İspanya’da Hafıza Savaşının Elli Yılı
Bedia Ekiz: Yüzey ve Leke’nin Diyaloğu
Ayşen Savcı’dan “Mısralar” Atölye Sergisi
Tozan Alkan Seçiciliğinde #eklitera Kasım Şiirleri
HB Art Gallery’den Yeni Sergi: Süleyman Saim Tekcan-Zamanı Dizginlemek
Düzyazı Şiire Şeytan
Hasan Sarıtaş Galeri’den Yeni Sergi: “Çok Uzak, Fazla Yakın”
KADIN OLMAYI KUTLAYAN TEK FESTİVAL “FEMİNİSTANBUL” 8 YAŞINDA
Köylüler (Şiir)
sefih bir yaşam (şiir)
Kategori: Manşet
MAHPUS CAN, CANAN: EVRENSEL BİR ARIZA OLARAK CAN YÜCEL ŞİİRİ
“Gömü bulmuş gibi oldum”, herhalde gelecek kuşakların Yücel’in şiirleriyle karşılaştıklarında söyleyecekleri şey bu olacaktır. Günümüzün en arabesk şiirleri arasında sayılıp, “dili kokulu” şakalara maruz kalıp malzeme olması, bu şiirin başına biraz da kendi siyasallığının getirdiği bir tarihsiz-talihsizlik. Halka mâl olma çabasındaki yüce gönüllü bir şairin, madrabazlaşan kalabalıklar nezdinde iç edilmesi. Yücel’in şiiri, şeyler ve...
RUSYA’NIN RUHU: ALEKSANDR PUŞKİN ve RUS ROMANTİZMİ
Orada Rus ruhu var… Orası Rus kokuyor! Ben de oradaydım ve bal şarabı içtim; Gördüm denizin kıyısındaki yeşil meşeyi; Altında oturdum ve bilge bir kedi Kendi masallarını anlattı bana. Aleksandr Puşkin, Ruslan ve Ludmilla, 1820 Ve sonunda doğacak mı yurdumun üzerinde Güzel şafağı bilginin ve özgürlüğün? Aleksandr Puşkin, “Köy”, 1819 Rusya’nın çalkantılı, uzun on dokuzuncu...
KISRAKLARI ÇOK YORMUŞSUN BE KARAKOYUNLU
“YORGUN MAYIS KISRAKLARI”NI OKUYUNCA… Yılmaz Karakoyunlu’dan şimdiye kadar pek bir şey okudum sayılmaz. Tek Parti Diktatörlüğü’nün 1942’de Alman Faşizmi’ne öykünerek Azınlıklar’a uyguladığı “Varlık Vergisi”nin konu edinildiği ve aynı adlı romanından çevrilen filmi “Salkım Hanımın Taneleri”ni izledim. Kitap olarak Karakoyunlu’dan salt “Mevsimler Eskidi Biraz” adı altında topladığı öykülerini okuduğumu anımsadım şimdi… Karakoyunlu bibliyografyasını az çok biliyordum:...
Kezban Arca Batıbeki
Yazan&Yöneten: Durmuş Akbulut Yapım: Picus Film
Ölülerin Facebook Profilleri
Çağların birbirine girdiği; uzak gelecek ile uğursuz geçmişin aynı anda yaşandığı tuhaf zamanların çocuklarıyız. Dünyanın bir yerinde yapılan deneyde “ışık hızı” aşılıyor, diğer bir yerinde ortaokul basılıp kız öğrenciler köle pazarında satılıyor. Bilimkurgu evreni ile Ortaçağ’ı aynı günde yaşayan bir çağın sancısı bu. Artık bir den çok yaşamımız var; doğayla iç içe bir yaşam...
Panoptikondan Kaçış: İzlenmeden Görsel Failliğe
Mevcut kontrol toplumlarının evriminin tamamlandığı ve katı yasaklamalar (juridico-legal) ve eylem tanımları (disiplin) üzerinden şekillenen toplumsal terbiyenin, nihayetinde teknolojinin verdiği nimetlere dayalı izleme ve yönetimsellik aşamasına devrolmasının bir virüs (Corona) aracılığıyla icraya yöneldiği bir andayız. Aslında Michel Foucault ve ardılı pek çok düşünür, Mayıs 68’le beraber kapalı disiplin toplumlarının şaşaalı çözülüşünü ilan etmişler ve gelmekte...
Kapı Aralığındaki Konuşma (Şiirler)
KAPI ARALIĞINDAKİ KONUŞMA Sabahın saat beşinde çalıyorum kapısını adamın. Kapıdan sesleniyorum: Siliska Caddesi’ndeki hastanede bir asker, oğlunuz, ölüyor. Adam kapıyı yarım aralıyor kilidin zincirini çıkarmıyor. Adamın arkasında karısı titriyor. Diyorum: Oğlunuz annesini çağırıyor Adam: Annesi gelmeyecek, diyor. Adamın arkasında kadın titriyor. Diyorum: Doktor şarap vermemize izin verdi oğlunuza. Adam: Bekleyin lütfen, diyor....
1820’LERDEN 1850’LERE FRANSA’DA ROMANTİK ÇAĞ
DELACROIX, LAMARTINE, BERLIOZ VE DİĞERLERİ Romantizmin, 18. yüzyılın son çeyreğinde Rousseau’nun eserleri aracılığıyla Fransa’da ilk kez dile geldiğini ve büyük ölçüde Klasisizm ve Neo-Klasisizmin sanat anlayışındaki mühendisliğe ve katı kurallara tepki olarak ortaya çıkan bir sanat akımı olduğunu bir önceki yazıda ifade etmiştik. 19. yüzyılın ilk bölümünde Chateaubriand, Lamartine ve Victor Hugo’nun eserlerinde en müstesna...
Eleştirel Çizgi
Prof. Dr. Halis Dokgöz her çarşamba çizgileriyle bizlerle.









