Yargının kıvrımları, Açılır, bir çift ceviz kabuğu Bölünmüş bir şey bu Boruların üflendiği saatte Yorgun bir hurdacının bas bas bağırdığı Bir sokağın köşe başına benziyor: Burada, sadece karın boşluklarından söz etmeyiz Sadece, yorulmuş atların Cinsel organlarından, ...
Son Yazılar:
Saf Laylom (Şiir)
KORİKOS KALESİNDE KAÇ AKŞAM (ŞİİR)
Uriel’in Izdırabı (Şiir)
Yazma Oyunu
PEKİ SUNUCU KİM OLACAKTI? BEN GAZZARA
SIFIRDA YÜZMEK (ŞİİR)
ÇAVLAN (ŞİİR)
DÜŞÜNCENİN COĞRAFYASI
CENK MISIRLIOĞLU’DAN KUŞADASI’NDA SERGİ: ‘ADANMIŞ ZAMANLARA BİR DÖNÜŞ’
RUHUMDA HASAR TESPİT ÇALIŞMALARI (ŞİİR)
Dejavu (Şiir)
VAROLUŞ REFLEKSİ: EDEBİYAT
SOYSUZ AT (ŞİİR)
Omeomeria (Şiir)
DENİZLERİN DOĞRULUĞU (ŞİİR)
Körlük Üzerine
Bir Entelektüel Harita: Baudrillard’ın Nietzsche’den Simülasyona Yolculuğu
G-art Galeri’den Genç Sanatçılara Alan: ‘Artist at the Corner’
28 YIL SONRA: ERKEKLİĞE DEĞİL OLGUNLUĞA GEÇİŞ YOLCULUĞU
Yazar: Yiğit Özdemir
Miskinler Tekkesi (Öykü)
Çoğu zaman tek hayaller kuranın kendimiz, benzerlerimiz olduğu vehmine kapılırız. Hâlbuki kardeşlerimizin uykuya daldığı sırada hepimiz biliriz ki, gerçekte durum oldukça farklıdır. Yüzyıllardır insan hayaller kurar, kimisi bunu gerçekleştirmek ister, bu uğurda çabalar. Hatta bazen denebilir ki bir halkın, umumun düşleri, gerçekliğini biçimlendirir. İşbu öykü de tam olarak böyle bir yüzyılda, yani her yüzyıl gibi...
BİR BAŞKA ‘BİR BAŞKADIR’ YAZISI: BURASI NERESİ?
En sonda söyleyeceğimizi en başından söylersek dizi, tam da bütün huzursuzluğumuzun tekinsiz bir sakinlik içinde olduğu bir zaman aralığında suyu bulandırarak bana kalırsa yapması gereken şeyi en iyi şekilde ifa etmiş görünüyor: bizi kendi açmazlarımız, duygu durumlarımız, ön yargılarımız ve kabullerimiz üzerine düşünmeye ve paylaşmaya itmek. Her şeyden önce Berkun Oya’yı bir kere bu açıdan...
KÖR YUSUF (ŞİİR)
Kör ebe kör ebe, Kör bir derinlikten çektiğim su Kaçış izleri yüzünde Biriktirdiğim, bu ıslak suret bir gün Eğri bir ağacın gövdesi olur. Yücelir, buhar olup tavanda Nemli ve çay kırmızısı, toprak mavisi lekeler Eşelerim bir sırma suyu, Yine bu kör derinlikten çektiğim Çıplak vücudu. Sırça bir surette, ışık hiç eskimez, Renkler...
AVANGARD’IN BİR ZAR ATIMI: SANAT TARİHİNDE KÖTÜ ŞANS (I)
Bedri Rahmi Eyüboğlu, yaptığı Amerika seyahatleri sırasında resimlerini izleme ve tanışıp imza alma fırsatı bulduğu Mark Rothko üzerine, seyahat dönüşü dönemin sanat dergilerine bir yazı kaleme alır. Yazıda Rothko’nun renk tutkusundan, çağdaş resmin renk ile olan deneyiminden bahsediyordur. Yazının bir yerinde, sanatçılar özelinde sanat tarihinden bahsederken (mealen) şöyle bir cümle kurar: sanat tarihi içerisinde kendisine...
Bir Genet Klasiği: Giacometti’nin Atölyesi
Jean Cocteau İkinci Savaş sonrasında verdiği bir röportajda Picasso’yu gizemli yapanın ne olduğunu soran Amerikalı gazeteciye şu soruyu sorar, “Sanırım bilekleri, onları hiç gördünüz mü?” Böylesi bir soruya verilebilecek en gerçekçi cevaptır bu belki de. Son derece gerçek, son derece sıradan bir detayı hatırlatarak sıyrılır sorudan. Daha sonra bu soruya verilen bir başka cevap da,...
Modernler, Caz ve Fikret Mualla
“Versay Antlaşmasını takip eden on yılda, Rousseaucu ‘vahşilik gibi bir şeye dönüş’ döneminde Benin, Polynesia ve Kolomb öncesi Amerika’nın sanatlarının hepsi bir rağbetin keyfini çıkardı ve cazın içerisine sığabileceği düşünülen çerçeve de buydu. Bu varsayım ondan kaynaklanmış olmasa bile caz kaydı yapmış ilk orkestra (Şubat 1917) ve aynı zamanda Birleşik Devletler dışına seyahat etmiş ilk...
Madun’un Yüzü
Erdoğan Özmen’in Birikim Dergisi’nin son zamanlarda yayınladığı enteresan biçimde en kısa, pasajvari yazısına odaklanırsak, uzun zamandır olduğu gibi yine müthiş bir Levinasçı gibi konuştuğunu söylemek mümkün. Bahsettiğim yazı “Yüzümüzü Kaybettiğimizde” başlığını taşıyor. Yüzlerce, binlerce yüzün birbirini ve ötekiliğini anladığı bir başlangıç anı mitosuna dayandırılan bir “tanıma” ilişkisinden söz ediliyor, Dr. Özmen’in psikanaliz pratiği de onun...
Büyük Yazarların Küçük Eserleri
Şu bana hep enteresan geliyor mesela, yani, büyük yazarların haddinden fazlaca büyük, kalın ve oylumlu eserler verdikten sonra kenarda kalmış küçük ancak çok daha özgül bir ağırlığa sahip eserlerinin dilimize tercümesi. Tabii, çevre modernleşmelerinin sıkıntılarından biridir bu, başlıca eserler, başlıca yazarlar bilinir ancak ara katlarda neler olup bittiği pek bilinmez. Belki de bu kasıtlı...
TZARA VEYA BRETON: ISLAK KÂĞITTAN KAPLANLAR
Edebiyat tarihinin sayfalarından bir origami misali yapılmış bu kaplanların güneşlerinin battığını haber veriyorum. Tabii, henüz düşlerin en nemli saatinde, sizi tarihçelere boğmayacağım. Bırakalım ılık yaz sabahlarının meltemiyle kurusunlar. Onlar, kısa ömürlü ancak uzun vadeli her düş gibi acı içinde öldüler. Sanatın otoriter, doktriner, yapısal ve açıklamacı, kısacası betimleyen ve tasdik eden her alanından uzak durmak...