Ana Sayfa Manşet

Kategori: Manşet

Yazı
“Boşa mı gidecek bu kadar çaba/ içim ürperiyor ya evde yoksan!”

“Boşa mı gidecek bu kadar çaba/ içim ürperiyor ya evde yoksan!”

Çünkü yaşadığımız şirinler köyünde bu tip manzaralar yok!. Yalnızca başkalarının görebileceği Gargamel kâbusları bunlar. Dünyanın herhangi bir yeri işte… Bienal kapsamında İstanbul Kongre Merkezi ve Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayında gerçekleşen Contemporary sanat etkinliğine katıldım. Yukarıdaki cümle neden bu kadar uzun oldu ki? Üstelik geriye dönmeyi yolda düşürmüşken!? Sergideki çalışmaların fotoğraflarını telefonlarıyla çeken insanların...

Yazı
Hazzın günahı mı yoksa çalışmanın mı?

Hazzın günahı mı yoksa çalışmanın mı?

Tıpkı “Yengeç Dönencesi” kitabındaki gibi, “Clichy’de Sessiz Günler”de Henry Miller’ın Paris yıllarının izlerini taşır. Serseri bir hayatın hikayesi anlatılır bu kitaplarda. Nereye savrulacağı belli olmayan ama savrulacağı yerin nasıl olacağının bilindiği bir hayat… Max Horkheimer ve Theodor Adorno’nun 1956 yılında yeni bir Komünist Manifesto yazma niyetiyle gerçekleştirdikleri, üç hafta süren tartışmaları bir kitapta toplanmış ve...

Yazı
Osman Sınav: Bana Derin Olmayan Bir Devlet Söyleyin!

Osman Sınav: Bana Derin Olmayan Bir Devlet Söyleyin!

  Ekmek Teknesi dizisindeki kültür ve yaşamı biçimi aşındı. Yüksek binalar, rezidanslar mantar gibi yerden bitiyor ve insanlar bir kutunun içinde birbirilerini tanımadan yıllarını geçiriyorlar. Bir yaşama kültürü terkedildi nerdeyse ama bu böyle diye ortadan kaybolacak bir şey değil. Osman Sınav hep tartışılan bir yönetmen oldu. Daha çok eleştirenler tarafından muhafazakar ve geleneksel mahalle özleminden...

Yazı
BİR “MAĞDUR” OLARAK  SEMİH KAPLANOĞLU

BİR “MAĞDUR” OLARAK SEMİH KAPLANOĞLU

Hafızasıyla anılan bir toplum olsak da, görüldüğü gibi o kadar da “unutkan” değiliz. Üzülerek ifade edeyim ki, Semih Kaplanoğlu’ndan “mağdur” çıkmaz. 9 – 14 Ekim 2010 tarihleri arasında gerçekleşen 47. Altın Portakal’ı Emir Kusturica’nın merkezinde olduğu bir festival olarak nitelendirmek sanırız yanlış olmaz. Uluslararası Yarışma’nın Jüri Üyesi olarak festivale davetli olan Boşnak asıllı Sırp yönetmenin...

Yazı
KARANLIKTAN FRIDA’YA: BİR CANAN SERGİSİ

KARANLIKTAN FRIDA’YA: BİR CANAN SERGİSİ

Eski çalışmaları olmasa sanatçının Canan olduğuna inanılmayacak derecede süslü ve janjanlı bir sergi olmuş.  Kitsch’in sunduğu şekliyle izleyiciyi yormadan, düşündürmeden vermek istediğini doğrudan vererek sanatı, sanat nesnesi olmaktan çıkarmış bir sergi gibi yer yer. Sanat sezonu bu yıl Bienal, fuar ve yeni sergiler ile yoğun bir şekilde başladı. Özellikle 15.İstanbul Bienali devam ederken tüm galeriler...

Yazı
Nâzım Hikmet Putları Yıkıyor!

Nâzım Hikmet Putları Yıkıyor!

Ahmet Haşim’in Nâzım Hikmet’e kini çok öncelere dayanıyordu. Bu kinin ilk ayağı  Nâzım Hikmet’in Mehmet Emin’in milli şair olamayacağına dair yazdığı makaledir.  Gerçekten de Nâzım Hikmet edebiyatta putları yıkıyordu. Bu kadar düşman kazanması da olağandı. Nâzım Hikmet deyince akla ilk gelen özelliklerden biri de onun gerek edebi gerek de siyasal alanda bulunduğu noktaya dövüşerek, bedel...

Yazı
‘Sırça Köşk’te Sabahattin Ali Öykücülüğü

‘Sırça Köşk’te Sabahattin Ali Öykücülüğü

‘Sırça Köşk’ (1947), Sabahattin Ali’nin (1907-1948) 5. ve son öykü kitabı. Kitabın son bölümünde masallara da yer verilmiş. Üçüncü tekilden anlatılan ‘Portakal’ (1944) adlı öykü, bir denizcilik öyküsü. Bu izleği, Sabahattin Ali’nin ilk öykü kitabı olan ‘Değirmen’deki ‘Bir Gemici Hikayesi’nde de görüyoruz. Portakal sandıklarını gemiye yüklemek isteyenler, kaptanı ve diğerlerini ikna etmekte zorlanır. Gemi tıka...

Yazı
T bizde kalsın Emrah Serbes(t)

T bizde kalsın Emrah Serbes(t)

Bizim kızgınlığımız hataya değil riyayadır. Ülkeye bakıyorum da birçok değerli yazarı ya hapislerde ya sürgünlerde ya da işkencehanelerde çürütmüşüz. Birçoğunun hikâyesini bizzat kendilerinden dinlediğinizde önce yayıncıların, burnu büyük editörlerin onları değersizleştirdiğini, toplumun kavrayışının çok üstünde yazdığı için yazdıkları satmayacak diye kitaplarını yayınlatmadıklarını duyarsınız. Gerçi bu yayıncıların büyük çoğunluğu oldukça akıllıdırlar. İyi insanı ve nitelikli edebiyatı...

Yazı
YENİDEN ÇEKİMLER: TEKRAR VE NOSTALJİ

YENİDEN ÇEKİMLER: TEKRAR VE NOSTALJİ

Planet of Apes (1968) nükleer savaş hakkında iken, yeni uyarlaması bilimin masalsı bir pazarlama hikayesi şeklindedir. Star Trek (1966), kozmopolitanizmi ele alırken, 2000’lerin yeniden çekilen filmleri; global terör anlatısının uzaya uyarlanmış versiyonu olarak karşımıza çıkar. Geçmişe ait tüm popüler kültür imgeleri, izleyiciye ideal bir çocukluk ya da heyecanlı gençliğinin yeniden doğuşunun imkânını mı sunmaktadır? Ya...