Dünyanın bir yerinde, zamanın akışının bir anında doğmuşuz. Doğduğumuzdan beri üstümüze kimlikler atılmaya başlıyor ve bizse onları sürekli üstümüze giyiyor- giyiyoruz. Yıllar geçtikçe toplumun, ailenin, koşulların üstümüze bindirdiği yükler ağırlaşıyor, önce hareket etmekte zorlanıyoruz, sonra ise nefes almakta.. Sonra bir bakmışız ki, üstümüze binen/bindirilen kimliklerin yaratığı sahte ben’liklerin, gerçekliklerin hamalı olmuşuz. Omzumuzu kaplamış yükler, çıkıyoruz...
Son Yazılar:
G-art Galeri’den Yeni Sergi: Everybody Knows-Herkes Biliyor…
Pandemide evde kal(a)mayanların güncesi: Sonbaharda Ölmek
METAMODERN SANAT
Sinema Tarihinde Köşe Taşı: Alain Resnais
İKİ KİMLİK ARASINDA: BİR ÖĞRETMEN-YAZARIN HİKÂYESİ
ESSAOUİRA DÜNYAYA TANITILIYOR
Apollon ve Dionisos Arasında: Sandrine Prévot
Mavi Bir Gece
Özdemir İnce’ye Dil, Kimlik ve Edebiyat Üzerine Bir Cevap: Şiirin Uyruğu Olur mu?
Istanbul Concept Studio’dan Yeni Sergi: “İyi Yolculuklar | Have a Nice Trip”
ÂŞIK MAHSUNİ ŞERİF: HALKIN GÖNLÜNDE BİR DAĞ GİBİ
ARTCONTACT İSTANBUL 2025
Hasan Sarıtaş Galeri’den Yeni Sergi: Filiz Kallenci-“ESSE”
İRAN’DAN BİR FOTOĞRAF SANATÇISI: ALİ DAGHİGH
İlhan Koman: Akdeniz’e Doğru sergisi
Sait Faik’in adasında bir Hollandalı: Koenraad Marinus Van Lier
Çekirdek kabuğu
Ahşaptan Dijitale: “Mektup Selam Söyle…”
Yunus Emre’de Sevgi veya Dostluğun Meta-Ekonomipolitiği
Kategori: Manşet
Baro Cengiz ile Sonsuz Tefrika
Smyrna’nın, Tenekeli Mahallesi’nde sokak aralarında, kavga ederek büyümüş. Okuduğu liselerden atılmış. Avrupa, Uzak Doğu, Afrika, Latin Amerika ülkelerinin ve Amerika’nın sokaklarında gitar çalarak yaşamış. Flamenko öğrenebilmek için, İspanyol Çingenelerinin arasında dalmış. İngiliz, Romen, Bulgar, Hollandalı Çingenelerle harikulade müziklere imza atmış. Amsterdam’da, taksi şoförlüğü yaparken bolca Dostoyevski okumuş. Hollanda ve İzmir’de gitar konserleri vermiş. Hollanda’da komedi...
Ali Şimşek ile Moby Dick
Ali Şimşek Cengiz Özdemir ve Ozan Sağsöz’ün hazırladığı Kültür-Tarih Sohbetleri’nde Herman Melville’in Moby Dick romanını analiz ediyor.
Claude Lévi-Strauss: Yaşayan tüm varlıklar saygıyı hak eder
Lévi-Strauss, insanın insan olduğu için saygıdeğer olduğu fikrine karşı çıkıp, bu sıfatı tüm canlıların hak ettiğini vurguluyor. “Bir türün soyunun tükenmesi, tüm Rembrandt eserlerinin ortadan kaybolması kadar fecidir.” ,Çeviri: İlker Kocael
MAGUBANE’NİN SÖZÜ
“Dünyanın Güney Afrika’da olup bitenleri görmesini istedim. Dünyaya göstermenin tek yolu fotoğraflardan geçti.” – Peter Magubane – ABD’nin Minneapolis kentinde George Floyd’un, polisler tarafından ırkçı bir acımasızlıkla boğularak öldürülmesi, hepimizin bildiği gibi Amerika halkını ayağa kaldırdı. Irkçı cinayetin işlendiği kentte başlayan gösteriler hızla ülke çapına yayılarak isyana dönüştü ve “Amerika’da iç savaş” değerlendirmelerine neden oldu. “Adalet yoksa...
HELEZONİK KREŞENDO: “Türkiye’de Muhalif Müziğin İzlekleri”
İzmir çıkışlı Helezonik Kreşedo, yaklaşık bir yıldır Türkiye’nin çeşitli kentlerinde aynı başlık altında bir sunu-dinleti düzenliyor, izleyiciyi Anadolu’nun direniş geleneğinden başlayıp günümüzdeki mücadele zeminlerine uzanan bir yolculuğu deneyimlemeye davet ediyordu. Ekip, video-röportaj serisinin amacını “muhalif müzik içerisindeki mevcut birikimi açığa çıkarmak, bugünün tartışmalarını geliştirmek ve bu yolla yarının muhalif müziğini güçlendirmek” olarak tanımlıyor. Pazar günleri...
Ölüm Reçetesi… (Şiir)
en temizi bir sonbahar çelişkisi oyalarken zihinleri bir sözcükten en kıymetli harfi söküp gitmek sessizce sabaha karşı veda etmek mesela, belki beklenmemiş bir ölüm garantisiydi gecenin sesine karışmamış her uyku terapisi, üstelik henüz adı konmamış otopsi tutanaklarını yıkan bir ölüm sebebi ikna etmişse herkesi, masaldır gerisi kinli bir kurşun lekesi olmadan ölebilmek ürpertmeden...
KEMAL TAHİR’İN ROMANLARINA YAPILIR MI BU?
Kemal Tahir’in ölüm yıldönümü münasebetiyle, 22 Nisan 2019’da Vakıf binasına yaptığım ziyarette; İthaki Yayınları’nın Kemal Tahir Külliyatı’nı yayınlamadaki gradolarını görmek için Bir Mülkiyet Kalesi’yle yanımdaki arkadaşım için de Hür Şehrin İnsanları romanlarını almıştım. Aslında her ikisini de Bilgi Yayınevi’nden ilk çıktıkları 1976 ve 1977’de alıp okumuştum. İthaki Yayınları’nda birinci baskısı 2009’da yayımlanan Bir Mülkiyet...
Lady Mary gerçekten güldü mü?
Anlatısı, eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, Cumhuriyet’in eski gazetecilerinden Fikret Otyam’a aitti, Âşık Veysel’le yaptığı sözlü tarih değerindeki söyleşilerinden kalmadır. Âşık Veysel’e soruyor Otyam: ¨Bunca saz çalıyorsun, hep dilinde aşk var, hep ondan bahsediyorsun, kısaca AŞK nedir?¨ Veysel, tebessüm ediyor; sanki bunu bilmeyecek ne var ki, gibi. ¨Oğlan kızı ister, vermezler aşk olur!¨ Bize de bu...
BİR YAZI YOLCUSU OLARAK FERİT EDGÜ METİNLERİ
Yazı evreninde “minimalist” veya “küçürek” öykü kavramının önem kazanmayı başladığı modernist edebiyat ortamında özellikle yazının rotasını, metnin eksiltilmişliği çerçevesinde kısa ama etkili bir bağlam kazanması dahilinde de ele almamız gerekir. Türk edebiyatında modernist çizginin anlatılan kadar anlatma halindeki farklılık ve özgünlüğü esas aldığı bu noktada kolaylıkla ifade edilebilir. Borges’ten Hasan Ali Toptaş’a kadar birçok modernist...