Kalbin Eski Ahit’ten bir cümle kutsanmış harfleriyle ışıl ışıl Musa’nın hırkasında bir düğme inanacağımız ne varsa o işte. Kalbin dediysem elmalarla dolu bir bahçe ilk günahı işleyen kim ise onun olsun elmanın tarihinden uzundur aşk ilk kan, ilk sessizlik, ilk bağışlanma. Seni bana getiren o ruh derinliği benim de bahçemde ilk yasak meyve. Resim:...
Son Yazılar:
Yavuz Çetin’in Melodileri, Yıldızlarla Buluştu
Ketebe Çocuk Ağustos ayını üç kitapla karşılıyor
TOLSTOY: SANAT NEDİR?
Gönül Bağı (Şiir)
Mavi (Şiir)
Kasım’a notlar (Şiir)
…aşk? (öykü)
g o d o t (şiir)
Oksitosin (Şiir)
miras (şiir)
Deniz Kızı (Şiir)
İşte Çekiç: Aki Kaurismäki
Nietzsche ve Torino Atı Filmi Üzerine
Çürü Yen (Şiir)
alogos (şiir)
Notalardan Boyaya: Nino Varon’un Sessiz Melodileri
Fotoğrafçılıkta Estetikten Tanıklığa-Görünürlükten Gözetlenmeye
Tuğçe Diri’nin Kişisel Sergisi “Sessiz Tanıklar” Anna Laudel Bodrum’da
SANAT VE TOPLUMSAL İLETİŞİM
Kategori: Manşet
Yavuz Çetin’in Melodileri, Yıldızlarla Buluştu
Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nun taş duvarlarına gecenin karanlığı vururken, hafif bir rüzgar esiyordu. Yıldızlar, sahnenin üzerindeki dev perdeden süzülen loş ışıklarla yarışıyor; kalabalığın nefesi, yavaş yavaş bir senfoniye dönüşüyordu. Karanlık, hafifçe titreşiyor, sanki bir müzik notası gibi hayat buluyordu. Ve o notalar, sadece bir insanın değil, bir dönemin, bir ruhun yankısı gibiydi: Yavuz Çetin....
TOLSTOY: SANAT NEDİR?
Tolstoy, sanat nedir sorusunun yanıtını on beş yıl arar. Sanat Nedir[1] isimli yapıtındaki denemelerinde en çok bu soruya yanıt bulmaya çalışır. Verdiği yanıtsa; “Sanat, bir duyguyu yaşayan insanın, o duyguyu bilerek ve isteyerek başkalarına aktarma olayıdır.” der. (s.10) Tolstoy’un, gayet basit bir tanımla yaklaştığı bu soruya, Bernard Shaw’ın çok basit ve bir o kadar da...
Gönül Bağı (Şiir)
Bizi birbirine ulayan nedir? Belki bir sözcüktür, kırık hecedir… Köpük köpük akan gündür, gecedir… Yerden ağsın, gökten yağsın yalnızlık… Şükretmem yıldızına ey karanlık!… Resim: Ahmet Yeşil
Mavi (Şiir)
Gizem Pınar Karaboğa için Sustum ve sustukça iğdiş ediyorlardı ruhumu Ağaçlarla birlikte yürüyordum, kırda, ormanda. Beyazdı gönlüm gönlüme ateş ediyorlardı Kıstırıldım büyüyen çocukluğumun avlusunda. Zıplayan bir...
Kasım’a notlar (Şiir)
Derin bir iç çekiş. Arkama yaslanıyorum. Bir başınalık. Sen ömrümün en uzak yolu. Ne sevmekten vazgeçtim ne de sevginin sonsuz yükünü taşımaktan. Sen şimdi kış mısın, yoksa sonbahar mı? Yerlere bakıyorum; gökyüzü utanç. Kaybolan neşem birkaç meyvenin arasında, Çıkan sesin coşkusu hala büyük bir umut var ediyor. Ne dersin? Seni bir ağacın kovuğunda unutabilir miyim?...
…aşk? (öykü)
aşkın ne kadar yakıcı bir duygu olduğunu yeni öğreniyordum. hayat aynı yerden aynı şekilde beni sınıyor bense yine aynı tercihi yapıyordum. tek bir farkla, artık bilinçli bir tercih yaptığımı biliyordum. düşünülmüş özenle alınmış bir karar. her ne kadar can yaksa da, bedeninden tonlarca parçayı ardında bırakmış gibi hissettirse de bazen önemli olan tek şey doğru...
g o d o t (şiir)
umut kendiliğindenliğin rüzgarı altında yaşayanlar için hakikatten daha etkilidir onlara bir serüven yazın serüvene bir kahraman kötülüğün karanlık ile adlandırıldığı kasvetli gecede yükselen bir meşale onun suretinin hayali olsun çünkü çaresizlik geciktirir hakikati anlamayı gecikmeler bazen üç yüz yıl sürer bu yüzden iyilerin zafer hikayesidir umut kendini şenlikle taçlandırır dansla uçuşur aşk duygusuna benzer ateş...
Oksitosin (Şiir)
kimse değildi geçen rüzgar ve kuşlardan başka bugün ruhu avlanmış yeşilin bir gül yavruladı avcuma gülde oksitosin kokusu suda kırılan sen sıfırdın ben artı ağır ağır yok olan bir varlık ikindi yalnızlığı tıpası patlak ekinoks telaşında yanmadan yakar yüzü çillenmiş gözü mavi beyaz kedilerin sağır olduğunu bugün öğrendim kuyrukta bengoviller sıcak ama ürkek toprak hep...
miras (şiir)
bilmiyordu artık sözcükler ne için dökmek için mi çıtlatmak için mi sarmak dolamak yumak yumak örmek için miydi gözlerinden dökülen sözcükler şöyle bir şıngırdattı avizeyi ışığın suyu boşaldı ay karpuz kesilmiş gibi aktı aktı günlerce sokak beyazdı adım attı ilk adımlarını bebek biliyordu artık sözcükler bunun için bir bebeğin gittiği bembeyaz defterin sokağında adım adım...