İdris Sezgin’in Yasakmeyve yayınlarından çıkarmış olduğu Doğu’nun Belleği (Ekim 2015 ) kitabı, doğunun izinden batıyı, batı izleğinden doğuyu, yaşanmışlıklar ve yaşanmamışlıklar arasından şairlerin ortak bir duyarlılığına yaklaştırır, var olma kaygısıyla hesaplaşır şiirlerinde. Birey olmanın getirdiği savrulmaları bir misafir gibi karşılar doğu belleğiyle ve teslim eder şiirini, ama insanın doğusundan gidemeyeceğini bilir de bırakır, kitaptaki...
Son Yazılar:
Fikirler ve Tarih: İdeolojilerin Devrimler Üzerindeki Etkisi
Zamanın Ruhunu Eleştiren bir Sergi: BURADAYIM, DERİNLERDE
KEREM QOSARÎ: “DİLERİM ÇOK DİLLİ SAHAFÇILIK HEDEFİMİZE ULAŞIRIZ.”
Hologram Etler
BİR KAR GECESİ (ÖYKÜ)
Sinemanın Sırları: Louis Malle
AŞK’IN KANAYAN HİKÂYESİ
Hasan Kıran’ın “Abuzambak” sergisi Brieflyart Galeri’de
Beyoğlu Film Günleri başladı
Yeni Dalga’nın Büyükannesi: Agnes Varda
KAÇ DUA BAĞIŞLATIR (ŞİİR)
“Arkası”–Nihat Özdal ve Ebru Ceylan’dan Fotoğraf ve Metin Arasında Bir Diyalog
RESSAM – TASARIMCI ROZA TULGA İLE SÖYLEŞİ
LABİRENT SANAT’TAN YENİ SERGİ “SUPERNATURA”
Hüzün Boşluğunda Bir Dünya: Kazan mı Yoksa Kaynayan mı?
Elif Karaosman: FIRTINAYI HİSSETMEK
SIR: WERNER HERZOG – SİNEMADA GERÇEKÇİLİK
İdeolojik Bir Tekrarın Kurgusu: Tienanmen’de İsyan
BENTO’NUN TUHAF HUYLARI
Kategori: Litera
Hepimiz Siyah Poşetten Çıktık…
Uzun zamandır söylemek istediğim bir şey bu. Kendi kendime düşünüp durduğum, abartmış olacağım ihtimalini göz ardı edemediğim, alalede bir şey… Bilirsiniz, “felsefe yapmak” dilimize olumsuz manada girmiştir. “Amma felsefe yaptın” deyiverirler alnının ortasına. Öte yandan, kahve köşelerinde, ayak üzeri sohbetlerde, ağız bulan konuşur. Dostoyevski, Gogol’e atfen; “Hepimiz onun Palto’sundan çıktık,” der. Ben de şöyle eğiyorum...
Temsil-iyet krizine bir geç-iş.
Jean-François Niceron, “Anamorphose: Louis XIII in front of the crucifix” 1638-42. “Görmekle her yer arzuya açılır, fakat arzu görmekle tatmin olmaz.” Jean Starobinski Temsiliyet, yargı gücünü iyi kullanan erklerin giyindiği toplumsal maskedir. Bir temsiliyet formu ve formlarının tarihsel çerçevede düşünülmesi ve sosyolojik olarak düzenlenişi, burjuva toplumunun çok değişkenli örülmüş (publicus) kamu modeline dayanır. Fakat genel...
HALA BAUDELAIRE KADAR YALNIZIZ
Sanatı endüstrileşmeyle birlikte düşündüğümüzde kabaca üç dönem saptıyoruz: Endüstri devrimi öncesi, endüstri devrimiyle kültür endüstrisi arası ve kültür endüstrisi sonrası. Bu dönemselleştirme, kapitalizmin geçirdiği aşamalara da denk düşüyor elbette: Pre-kapitalist dönem, sömürgeci kapitalizm, postkolonyal globalist kapitalizm. Her şeyi metalaştıran yeni bir paradigmanın evrensel ölçekte egemen hale gelmesiyle birlikte sanat yapıtı da ister istemez metalaşacaktı. Özerk...
Bitmedi Kavga, Bitmeyecek!
Duydunuz mu, Üreticiler Birliği işçi ücretlerinde indirim yapmış! O vadide binlerce işçi çalışıyor. Elma topluyorlar. Her yıl olduğu gibi yine geçici olarak bölgede kurulan çadır alanlarına yerleştirilmişler. Elma işinden sonra, çoğu güneye inecek. Pamuk toplama işine başlayacaklar. Çalışma koşulları zor. Yaşam koşulları zor o vadide. Çiftlik sahiplerinin adamları gün boyunca başlarından hiç ayrılmıyor. Şefler....
LORD BYRON’IN ROMANTİZMİNDE LİBİDO ve DESTRUDO
Shakespeare’den sonra, Dickens’la beraber muhtemelen en çok okunan İngiliz yazarı olan Lord Byron skandallarla ve kahramanlıklarla anılan sıradışı bir hayat yaşadı. Eğer 19. yüzyılda, 20. yüzyıldaki James Dean tipi bir “Hızlı yaşa, genç öl” felsefesi varsa, o kesinlikle Lord Byron’dan ilham almıştı. Byron 19. yüzyılın ilk çeyreğinin gerçek anlamda “rock star”ıydı. İnsanları şaşkınlığa uğratan sansasyonel...
HAYATI HATIRLAMAYA DAVET: MAHMUT ŞENOL VE BİZİM UNUTTUĞUMUZ ŞEY
Romanlarıyla bilinen edebiyatçı Mahmut Şenol’un öykü derlemesi Bizim Unuttuğumuz Şey, başkalarının yargılarıyla etrafı sarılmış hissedenlere terapi niyetiyle yazılmış sanki. Temposu yüksek, mizahı ince, şaşırtmacası son dakika gollerinde değil oyunun oynanış biçiminde. Mahmut Şenol tatlı bir alayla yatak odalarında, iş yerlerinde, bazen de Amerikan banliyölerinde gezinirken mizahının içinde âşıkları, arsızları, utangaçları eritiyor. Hangisi cevher, hangisi cüruf...
Bir Afrika Hikayesi: Kililana Şarkısı
Yayınlandığı dönem Quest-France ve Lucioles gibi ödüllere layık görülen Kililana Şarkısı Dokuzuncu Sanat yayınları tarafından geçtiğimiz yıl Türkçe’ye kazandırıldı. Muhafazakar toplumlar pek çok sıkıntıyla boğuşurlar, bunlardan biri de hikaye anlatımı. Her şeyi üstü kapalı bir şekilde yapmaya şartlanmış zihinler özgürce yaşama şansı tanındığında, ellerine imkan verildiğinde dahi açık olmayı başaramazlar, artık o yeti kaybolmuştur zira....
ASLI SERİN ŞİİRİ’NE YAKLAŞTIĞIM YERDE
Farklının ve yeninin kendini fazlasıyla hissettirdiği bir dönemdeyiz. Hayatımıza her yönüyle bir değişim eşlik ediyor. Muhatap olduğumuz teknik ilerlemeler sayesinde bilginin ve tecrübenin de boyutu değişti. İyi bir sosyal medya kullanıcısı nerdeyse her gün yüzlerce görüntüyle ve yazılı veriyle hemhâl oluyor. Ekran çağındayız ve şimdi verilerin akışkanlığından rahatlıkla söz edebiliriz. Malûmdur; bu durum akıllı aletlerin(!)...