Siyahlara bürünmüş bir kadın, soğuk eylül gecelerine aldırmadan, karanlık çökmeye başlayınca her gün okulun yüz metre güneyinde kalan harabe evin bahçe duvarının dibine siniyordu. İçindeki derin acıyı dindirmek için duyduğu çığlıkları dinleyerek gözyaşı döküyordu. Yine o siyahlara bürünmüş kadın; bir akşamüzeri söylene söylene, beddua ede ede, içten içe ağlaya ağlaya, o duvara doğru yürürken kapı...
Son Yazılar:
‘üst’ün olmaya dair içsel çelişkiler
MOLACUNDA’DA “SANATLA MOLA 3”
Şahsi Bayramlar ve Bazı Sıradan Anlar (Şiir)
Doğunun Rodin’i: Ali Ghahari Kermani
METAMODERN ESTETİK
Odalık (Şiir)
YENİ SUPERMAN FİLMİ FİLİSTİN YANLISI MI?
“Chi Art Gallery Summer Selection: One”
HİKÂYE (ŞİİR)
Viraneler de Ağlar (Şiir)
Bedreddin’den Gezi’ye- Anadolu’da Halkçı Kültürün Şafağı ve Tasfiye Girişimi (1)
Robinsonad (Şiir)
Okul Şiiri
Saf Laylom (Şiir)
KORİKOS KALESİNDE KAÇ AKŞAM (ŞİİR)
Uriel’in Izdırabı (Şiir)
Yazma Oyunu
PEKİ SUNUCU KİM OLACAKTI? BEN GAZZARA
SIFIRDA YÜZMEK (ŞİİR)
Kategori: Litera
KENDİ MÜREKKEBİNDEN DOĞAN BİR ŞAİR: FARİS KUSEYRİ
İlk kitabı Orontes Mensurları ile bir kentin dününü ve bugününü, Antakya’yı Âsi Nehri’nin sularına serpiştiren, sonra da okyanusa ulaştıran bir şair Faris Kuseyri. Akdeniz’in sihirli ve kandan sıcak sularında yıkanan şair, sözün kitaba düşman olduğu, söyleyenin menkul ve makbul olduğu devirlerin hazinelerinin ve sırlarının anlatıcısıdır. Onun şiiri, yeminlerin üzüm, incir ve zeytin üzerine yapıldığı bir...
Geride Kalanların Hikâyesi: Anayurt
20 Aralık 1973’te ETA militanlarından biri Başbakan Luis Carrero Blanco’nun arabasını Madrid’in göbeğinde havaya uçurur. Carrero, 50’li yıllardan beri Franco’nun en güvendiklerinden biridir. Bu eylem ETA’nın tarihinde en çok yankı bulan eylem olur; ancak İspanyol solunun önemli bir çoğunluğu için durum pek iç açıcı değildir. Eylemin yapıldığı gün ve saatte İşçi Komiteleri (CCOO) mensupları mahkemeye...
ÖMÜR ÜZERİNE (ŞİİR)
Hoş geldin yaş Islatarak geçiyorsun Süzülerek Öyle geçiyorsun ki Pullarını döken kertenkeleyi düşünüyorum Hafızadan dağılanlar toplanmayacak Akan telaşın içindesin nasılsa Kibrit çaksam yanmayacak Yeni damlaya kavuşunca Aynada konuşacak parçalar Ürkme Susmak için gölgesini kovalayansın Oturmuşsun üzerine benliğin Eskiyen şarkılar buluşunca Kelimeler urgancı Hep yalnızlık vaktinde kertenkeleyi düşün Sürünce gövdesini yere İlerliyor biraz biraz Dinlen Sanrılar...
SANTRAL GARI (ŞİİR)
kayıp sokaklar günışığından gizliydi santral garında bekliyordum belki üçüncü geceydi adımları sayıyordum görünmez köşelerde karanlık dehlizlerde sesler boğuluyordu duyamıyordum artık nabzını meydanların kırık taşlar inliyordu olanaksız izlerde ben burada değildim kimse geçmiyordu yanımdan dokunan ben değildim hâlâ sıcak bir tene köhne kuleler delip geçerken sessizliği bekliyordum santral garında belki beşinci geceydi yürünmemiş yollar mıydı göğsüme...
Levent Karataş Yaşadığını İtiraf Ediyor
Bir şair için Pablo Neruda’nın ‘Yaşadığımı İtiraf Ediyorum’u bir kitaptan çok daha fazlasıdır. Poetik çözümlemenin yardımcı kaynağı olmasının yanında şiiri inşa eden birikime dayalı bir meydan okumadır. Sırtını sürece dayayan bu dönemeç şiirin genetik haritası gibidir ve bu dönemeç her şairin kaçınılmaz olarak yoluna çıkar. Levent Karataş’ın son kitabı ‘Ona Yaşadığımı Söyle’ Öteki Yayınları’nın alışılagelmiş...
Güzel Bir Ömre Ağıt (Şiir)
Dünyanın sonu bu. Hiçbir şey kalmaz ama ayrılık Orada bir mezar kazacağım Yırtık bayrağınla taşı sarılı Ve sonra hoşça kal diyeceğim. İstilalar çağı geçmiş, yoldaşlar da ölmüşler ve yine öksüzüz biz Ne yapabilirim mezarının üzerine iki çiçek koymaktan Ve ayağımı bağlayan zincirleri koparmaktan başka Seni izledim düşün başlangıcından beri Çaresizliğin başlangıcından bitişine kadar, Yerine getirdim...
(DOSYA) Ruskin, Aydınlanma ve Modernite
İskoçyalı bir ailenin tek çocuğu olan John Ruskin on dokuzuncu yüzyılın entelektüel filozof figürlerinin en önemlileri arasında yer almaktadır. Yüzyıla damgasını vuran diğer önemli isimler Thomas Carlyle, Ralph Waldo Emerson ve Robert Browning ile birlikte Ruskin radikal fikirler ortaya koyan dört büyük düşünürden biridir. Büyük toplumsal kahramanlar devrinin son temsilcisi ve Viktorya Çağı’nın çılgın bilginidir....
Kasaba (Öykü)
Lütfiye Kadın yüzlerce kilometre uzakta büyük bir şehirde öğretmen olan oğlunu görmeye giderken arkasından dualar edilmiş, soğuk sular dökülmüş, selametle git selametle gel dilekleriyle uğurlanmıştı. Bir ay sonra geri geldiğinde de sanki hacdan gelmiş gibi hoş geldin yarışına girmişlerdi kasabalılar. Aslında Lütfiye Kadın dönüşüyle yeni bir sorun da getirmişti. Kasaba dört tarafı dağlarla çevrili düzlük...
ERİNÇ BÜYÜKAŞIK: ÖTEKİ’Yİ ANLATMAK/HEP UZAK
“Öteki”yi anlatmakla başlıyor hikaye. Edebiyat dünyasının kahramanı, anlatıcıyı kavrama çabasında bir yol haritası sunmaya çalışan “Hep Uzak”, kitabın arka kapağındaki yazıda da söylendiği gibi dünyanın renklerine, dillerine, inançlarına ve farklı hayatların “uzak” olma hallerine ulaşıyor her öyküsünde. Kapı komşularımız, sokaklarımız, mahallelerimiz o kadar çok öyküyü, tanıklığı, toplumsal kültürel baskının yarattığı dışlanmışlıklarıyla insan portrelerini içinde barındırırken...