Taksim artık laik orta sınıfın, cuma ve cumartesi geceleri eğlenmeye çıkan ofis-plaza çalışanlarının deşarj olabileceği bir cazibe merkezi olmaktan çıktı. O popülist tabirle ifade edersek “Araplaştı”, Arap turistlerin alışveriş ve konaklama ihtiyaçları doğrultusunda akına uğradı. Hepimizin malumu Türkiye’de hayli uzun süredir sosyokültürel bir dönüşüm yaşıyor. Bu dönüşümün kent ayağı da iktidarca “Beyaz Türkler” söylemine bir...
Son Yazılar:
MODERNİZMİN ÇÖKÜŞÜ: POSTMODERNİZM
G-art Galeri’den Yeni Sergi: Everybody Knows-Herkes Biliyor…
Pandemide evde kal(a)mayanların güncesi: Sonbaharda Ölmek
METAMODERN SANAT
Sinema Tarihinde Köşe Taşı: Alain Resnais
İKİ KİMLİK ARASINDA: BİR ÖĞRETMEN-YAZARIN HİKÂYESİ
ESSAOUİRA DÜNYAYA TANITILIYOR
Apollon ve Dionisos Arasında: Sandrine Prévot
Mavi Bir Gece
Özdemir İnce’ye Dil, Kimlik ve Edebiyat Üzerine Bir Cevap: Şiirin Uyruğu Olur mu?
Istanbul Concept Studio’dan Yeni Sergi: “İyi Yolculuklar | Have a Nice Trip”
ÂŞIK MAHSUNİ ŞERİF: HALKIN GÖNLÜNDE BİR DAĞ GİBİ
ARTCONTACT İSTANBUL 2025
Hasan Sarıtaş Galeri’den Yeni Sergi: Filiz Kallenci-“ESSE”
İRAN’DAN BİR FOTOĞRAF SANATÇISI: ALİ DAGHİGH
İlhan Koman: Akdeniz’e Doğru sergisi
Sait Faik’in adasında bir Hollandalı: Koenraad Marinus Van Lier
Çekirdek kabuğu
Ahşaptan Dijitale: “Mektup Selam Söyle…”
Kategori: Kritik
Dönüşlü Düşünce
Kararlı bir hale gelen, oluşan ve mevcudiyet kazanan herhangi bir madde için artık yokluk imkânsız gibidir; o düzensizlik içerisinde dahi bir düzenin/bütünün parçası olarak devam eder. Şeyler aynı zamanda kendi dışındakilerle de bir bütündür. O’nun farklı yapılarda farklı görünümler elde etmesi, başka mekânlarda başka bir manada neşet ve tezahür etmesi var olmadığı anlamına gelmez,...
Cengiz Gündoğdu’dan Eleştiri Şimşekleri
Ele-avuca sığmaz eleştirmen Cengiz Gündoğdu’nun Eleştiri adlı yapıtının birinci baskısını yıllar önce okumuştum. İncecik bir kitaptı. Boyutlarıyla ters orantılı biçimde etkileyiciydi ama. Nesnel-toplumsalcı eleştirinin hangi yollarla/yordamlarla mümkün olabileceğini, çok başka, benzerine kolay rastlanamaz bir biçemle gösteriyordu. Bir sanat-edebiyat yapıtına, hangi yöntembilimsel tutumla, hangi duyarlık açılarından nasıl sokulacağımızı, o “ışıldak-kitap”, bir bir, tâne tâne anlatıyordu. Sanat-edebiyat...
En İyi Arkadaşım Performans Sanatçısı
G-20 zirvesindeki zombili performans insanları çok etkiledi. Sırf bundan dolayı performans diye bir sanatsal eylemin farkına varan insanlar oldu; şahidim. Aslında şirketlerin dünya üzerindeki sömürücü egemenliğine karşı politik bir protestoydu. Fakat estetikti; özellikle de 11 Eylül sonrası pıtrak gibi çoğalan zombi filmlerine bilinçli bir gönderme taşıyordu. Walking Dead… Mesaj çok açıktı: kapitalizm öldürür ve bizi...
T bizde kalsın Emrah Serbes(t)
Bizim kızgınlığımız hataya değil riyayadır. Ülkeye bakıyorum da birçok değerli yazarı ya hapislerde ya sürgünlerde ya da işkencehanelerde çürütmüşüz. Birçoğunun hikâyesini bizzat kendilerinden dinlediğinizde önce yayıncıların, burnu büyük editörlerin onları değersizleştirdiğini, toplumun kavrayışının çok üstünde yazdığı için yazdıkları satmayacak diye kitaplarını yayınlatmadıklarını duyarsınız. Gerçi bu yayıncıların büyük çoğunluğu oldukça akıllıdırlar. İyi insanı ve nitelikli edebiyatı...
YENİ DERGİ FURYASI: ONURLANDIRILMIŞ GÜÇSÜZLÜK
Türkiye’de edebiyat ve mizahı, “yüksek” kültür ile popüler kültürü harmanlayan böyle bir tarzın ilk örneklerini 1991 sonrası Leman dergisi çevresinde pişen Hayvan ve Öküz dergilerinde görüyoruz. Ot, Kafa, Fil, Bavul, Kafka… Listeyi uzatabiliriz. Mutlaka unuttuklarım vardır. Neşet Ertaş ile Mayakovski’nin, Ahmet Kaya ile Edit Piaf’ın, Tanpınar ile Proust’un, Acıların Kadını Bergen ile Oğuz Atay’ın, Turgut...
KATHI WEEKS: Feminizm ve İşin Reddi
Çoğumuzun iş ile ilgili sorunları var. Bulunduğumuz yere bağlı olarak, aşırı-çalışmadan, işsizlik ve eksik istihdama kadar -ekonominin en çok ve en az imtiyazlı kesimlerinde çok farklı bir şekilde yaşansa da- hepimizi kapsıyor. Marksist düşünce çalışmalarınızı nasıl etkiledi? Evet, diğer entelektüel ve politik bağlarımın yanı sıra, kendimi bir Marksist olarak görüyorum. Kapitalist ekonomilerin ve toplumsal oluşumların...
Tavuk mu Yumurtadan Çıkar Yumurta mı Tavuktan?:
Asıl Kısır Olan, Tartışma Değil Tartışanlar: (Dikkat dikkat! Bundan sonrası espri değil felsefe içerir.) Evrim kuramına göre ikisi de doğru değil; çünkü birinin diğerinin öncülü olduğu, iki olasılıkta da bir ilk tavuk ya da bir ilk yumurtanın varlığı varsayılıyor. Evrim kuramına göre ilk tavuk da yok ilk yumurta da; çünkü tavuğun da yumurtanın da çıkışı,...
İran’da Sol Nasıl Yenildi?: Öznelerin Sorumluluğu
İran’da sol nasıl yenildi? Konuyla ilgili olarak, okunmadan edinilmiş kulaktan dolma bilgi, “siyasal İslamcılara kandılar, onları tehdit olarak görmediler” biçiminde. “İşin aslı öyle mi?” sorusunu yanıtlamak için Türkçe’de belli başlı 2 kitap var: Biri, Maziar Behrooz’un ‘Nasıl Yapılamadı: İran’da Solun Yenilgisi’ kitabı; diğeri ise, Türkiye’de bu kitaptan yaklaşık 20 yıl önce yayınlanmış olan Bahman...
Kiç hep ensemizde!
Kiç (kitsch) tehlikeli bir kavram; her an içinde bir aşağılama ve yargı tonu taşıyor. En kaba hatlarıyla kiç’i havai, süslü, fazla duygusal, kolay algılanabilir, seri üretilmiş olarak tanımlamak mümkün. Daha çok AKP’li bir belediye anıtı ya da etkinlik dolayısıyla tartışır olduk kiç’i… Ya da bir törende deprem yıkıntılarında ölmüş bir çocuğun varaklı çerçeveyle takdim törenlerinde,...