Hasan Kıyafet’in Ermeni Ninem öyküsü, 2018 Şubat’ında memlekette yaşanan soy ağacı inceleme çılgınlığının açıklaması gibi de okunabilir. Yıllar önce yapılmış bir açıklama. * Zafir, hep örnek aldığı on beş yaşındaki ablasının ardından düşe kalka koşuyor. Ama yetişmekte zorlanıyor. Ablası, elinden tuttuğu en küçük kardeşini peşinden sürüklediği halde, çok hızlı ilerliyor. Böyle kaçmak konusunda deneyimli gibiydiler....
Son Yazılar:
Orhan Gürel Sulu Boya Resim Sergisi PonArt Akademi’de
Bağımsız Sinemada Bir Yol: Driveways
Predator: Vahşi Topraklar
Aklın ve Tutkunun Kıvılcımı: Nikola Tesla
PAOLO-VİTTORİO TAVİANİ KARDEŞLERDEN BİR “KAOS” ANLATISI
Franco: İspanya’da Hafıza Savaşının Elli Yılı
Bedia Ekiz: Yüzey ve Leke’nin Diyaloğu
Ayşen Savcı’dan “Mısralar” Atölye Sergisi
Tozan Alkan Seçiciliğinde #eklitera Kasım Şiirleri
HB Art Gallery’den Yeni Sergi: Süleyman Saim Tekcan-Zamanı Dizginlemek
Düzyazı Şiire Şeytan
Hasan Sarıtaş Galeri’den Yeni Sergi: “Çok Uzak, Fazla Yakın”
KADIN OLMAYI KUTLAYAN TEK FESTİVAL “FEMİNİSTANBUL” 8 YAŞINDA
Köylüler (Şiir)
sefih bir yaşam (şiir)
Dönüş (Öykü)
ÇELDİREN AĞAÇ (ŞİİR)
YOLCU (ŞİİR)
“İBİD. ŞİİR” DERGİSİNİN 10. SAYISI VEVEYA.NET’TE
Yazar: Zafer Köse
Kanaat Teröristleri!
Çeşitli ortamlarda, özellikle internette etrafa kanaatler fışkırtırsınız. Yüzlerce sayfalık romanı, yıllarca çalışarak geliştirilen düşünceyi, bir ömür adanmış tavırları üç cümle ile yargılarsınız. Çoğu zaman o cümleleri de yanlış kurarsınız. Paragraf zaten kuramazsınız. Zaman ayırmaya değer bulduğunuz, anlık tepki vermek dışında ilgilendiğiniz bir konu yoktur. Anlamak umurunuzda değildir, hep anlatırsınız. Koskoca Aziz Nesin’i bile, sadece “Halka...
Güvercinler de Gitti, Hrant’ın Ardından
İlk ne zaman okumuştunuz o romanı? Kitapçıda gördüğünüz anda, daha okumadan sizi etkilemişti. O ne biçim roman adıydı öyle! “Kuşlar da Gitti”! Aceleyle eve gitmiştiniz. Hemen okumuştunuz. Zaten incecik bir kitaptı. Yaşar Kemal’in alışılmış boyuttaki romanlarından değildi. Çocuklar vardı romanda. Kuşları yakalıyorlar, kafeslere dolduruyorlardı. İnsanlar vardı, merhametli. Kafeslerin içine tıkılmış kuşları görünce üzülüyorlardı. İnsanlar vardı. Kafesteki...
Jack London: Ömür Boyu Mücadele
Jack London, 1876 yılında dünyaya geldi ve 40 yıl yaşadı. Hayatı serüven doluydu. Gemilerde işçilik, altın arayıcılığı, boksörlük, elektrik teknisyenliği, maden işçiliği, gazetecilik, istiridye korsanlığı gibi birçok alanda çalıştı. Günde 12 saat, hatta bazen 18 saat çalıştığı oluyordu. Fırsat buldukça da yazıyordu. Onun da bir günü sadece 24 saatti. Ama yaratıcı bir kişilikti o; zaman...
Küba Devrimi: Bir Yoldur, Granma
Küba’dan döndüm bu sabah … sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin 1961 yazı ortalarında Küba’nın resmini yapabilir misin çok şükür çok şükür bugünü de gördüm ölsem de gam yemem gayrının resmini yapabilir misin üstat Nazım Hikmet Granma adlı yat, 2 Aralık 1956 günü şafaktan önce Küba’nın güneydoğu sahiline yaklaştı. Aslında 12 kişilik bir yattı bu,...
Katil Belli!
Kırmızı Pazartesi’de “herkes” diye bir özne var. Santiago Nasar’ın öldürülmesi gerektiğini kimse kişisel görüşü olarak savunmuyor, ama “herkes” doğrusunun bu olduğunu düşünüyor. “Herkes”, tüm toplumların tüm dönemlerinde yaşıyor. O gün, Santiago Nasar’ın öldürüleceğini daha ilk cümlede öğreniyorsunuz. Pedro ve Pablo Vicario adlı ikiz kardeşler, genç adamı bıçaklayacaklar. Cinayetin nedenini de fazla merak etmenize gerek kalmıyor,...
Kadın Hakları ve Ekim Devrimi
Sosyalizm Batı’da bir “tehdit” olmaktan uzaklaştığı oranda, 1980’lerden itibaren emekçilerin kazanımlarıyla birlikte, kadın haklarında da gerilemeler ortaya çıkmaya başladı. Açıkça görülüyor ki, Batılı ülkelerde gelişen sosyal devlet anlayışı, sosyalist muhalefeti önlemek için verilen tavizlerden kaynaklanıyordu. Kadınlara eşitlik sağlamak için gerekli yasalardı bunlar: Oy kullanma, devlet işlerinde görev alabilme, boşanma, eşit işe eşit ücret, doğum öncesi...
- 1
- 2






