Harold Pinter’ın Git Gel Dolap adlı tiyatro metni Mitos Boyut Tiyatro Yayınları tarafından 2013’te yayımlandı ve birçok kez farklı yorumlarla sahnelendi. İki kiralık katilin bir binada aldıkları yeni iş için bekledikleri zaman aralığındaki diyalogları tek perdelik oyun düzeninde anlatılıyor. Yolculuğun ardından bu mekâna gelen, kiralık katil olarak çalışan iki arkadaşın iletişim biçimleri absürt tiyatro metinlerine...
Son Yazılar:
SANAT EVRENİNDE EDEBİYAT
Kira Kontratı (Öykü)
“Gündüz Rüyaları”ndan “Geyikli Gece”ye
AHMET GÜNEŞTEKİN’E URLA’DA MÜZE KIYAĞI MI VAR?
#eklitera Temmuz Şiir Seçkisi
John Ruskin: Modern Düşünce ve Yaşama Etkisi -II
HOLLYWOOD KAÇAĞI; JOHN BERRY ve KAYSERİLİ MUHBİR ELIA KAZAN
Fikret Mualla’nın 58. Ölüm Yıldönümünde Anlamlı Buluşma
YAPRAK SÖKÜĞÜ (ŞİİR)
ÜÇ KISA ÖYKÜ
‘üst’ün olmaya dair içsel çelişkiler
MOLACUNDA’DA “SANATLA MOLA 3”
Şahsi Bayramlar ve Bazı Sıradan Anlar (Şiir)
Doğunun Rodin’i: Ali Ghahari Kermani
METAMODERN ESTETİK
Odalık (Şiir)
YENİ SUPERMAN FİLMİ FİLİSTİN YANLISI MI?
“Chi Art Gallery Summer Selection: One”
HİKÂYE (ŞİİR)
Yazar: Aytuğ Tolu
Geleneğin Trajedisi, Kapitalizmin Kısa Öyküsü: Karanfilsiz
Adalet Ağaoğlu’un Karanfilsiz öyküsü; kamyon vb. araç kasalarını süsleyen, geleneksel zanaatını usta-çırak ilişkisi bağlamında dededen beri sürdüren bir esnafın; kaporta boyama iş kolunda -seri üretimin kapitalist biçimde yayılmaya başladığı tarihsel aşamada- geleneksel zanaatın hükmünü yitirmesine neden olan süreçten olumsuz etkilenmesi üzerine kuruludur. Öykü, “İşim mi?.. Eh işte…” sesini kalabalık bir caddede duyan bir gözlemcinin aktarımıyla...
Ahşaptan Dijitale: “Mektup Selam Söyle…”
Günümüz Türk edebiyatının en üretken ve usta isimlerinden Haydar Ergülen’in “Mektup Selam Söyle…” kitabı (128 sayfa) Çınar Yayınları tarafından yayımlanıp Nisan 2025’te okuyucuyla buluştu. Mektup türündeki kitaba adını veren, bir halk türküsü. Kitabın türküyle ilişkisi adaşlık düzeyinde tutulmayıp kitaptaki birçok mektupta türkülerden dizelere ve saz âşıklarına yer veriliyor. Kitabın kapağı ise okuyucunun karşılaşacağı metinlerin içeriği...
Sosyolojik Bir Okuma Bağlamında Kişi İsimleri
“Hiç ışık almamış ruhların/ kopyaları hâlinde çoğalıyor nurlu nüfusumuz” (Murathan Mungan) İnsanın, dil yetisini geliştirip içinde bulunduğu çevreyle/türdeşleriyle anlaşabileceği ortak sözcükleri keşfettiğinden beri nesnelere, canlılara ve kişilere isim verilmeye başlanmıştır. Mağara duvarlarına çizilen resimler olayların, durumların ve varlıkların kayda geçirilmesinin yanı sıra isimlendirilemeyen varlıkların görsellerinin resimler aracılığıyla aktarımına işarettir, çok yönlü tartışma içinde bu sadece...
İdeolojik Bir Tekrarın Kurgusu: Tienanmen’de İsyan
Totaliter olduğu iddia edilen rejimler çöktükten sonra emperyalizmin globalleşme saldırıları karşısında insan, özgürlük yanılsamasına kapılarak daha fazla sömürülüp yalnızlaştırılmıştır. 1972 doğumlu Çinli yazar ve ressam Shan Sa’nın Tiennanmen’de İsyan adlı romanı 2001’de Goncourt İlk Roman Ödülü’ne değer görülür. Sinem Yenel tarafından Türkçeye çevrilip Can Yayınları’nın yayımladığı 120 sayfalık Tienanmen’de İsyan romanı 1989’da Pekin’in Tienanmen Meydan’ında...
KLASİK ŞİİRİN GÜNÜMÜZE IŞIK TUTAN BEYİTLERİ
Tanzimat dönemiyle yoğunlaşan Batılılaşma hareketleri edebiyat alanında etkisini gösterirken “aydınlanma, modernite, ilerlemecilik” gibi eğilimler Türk şiirinin merkezine yerleşir. Bu süreçte “eski” bir gelenek olarak kabul görüp çağın gerisinde kalan şiir anlayışı diye değerlendirilen Divan şiiri/klasik şiir bir tür bastırılma aşamasına geçer. Bu bastırma sürecinin özneleri kendini “ilerici” bir konumda görürken karşısına aldığı klasik şiir taraftarlarını...
Toplum “İçinde” Beyaz Mantolu Bir Adam
Beyaz mantolu adamın yargılanmasına neden olan toplumsal kodların her biri kumaşçı dükkanının camekânında açığa çıkarır. Beyaz Mantolu Adam, Oğuz Atay’ın Korkuyu Beklerken adlı kitabının ilk öyküsüdür. Öykünün özeti genel hatlarıyla şu şekildedir: Bu öykü “Kalabalık bir topluluk içindeydi. Başarısızdı. Parası yoktu. Dileniyordu. Caminin önündeydi.” (s.11) cümleleriyle başlar. Öykünün ilerleyen bölümünde dilenmeyi de “beceremeyen” bu karaktere...
EŞİKTEKİ İNSAN
İnsanın yeryüzünde var olduğu andan beri en temel amacı yaşamda kalacak imkanları oluşturabilmektir. İlk insanların doğadaki tehlikeler karşısındaki ilk “icadı” kolektivizmi keşfetmiş olmasıdır. Alet yapımına dayalı icatlar bugünkü gibi tekil bir mucide dayanmayıp ortak aklın ürünüdür. Kümülatif bilginin ve kolektivizmin gelişme sürecinde el-beyin-dil birlikteliği insanın yaşam becerilerini geliştirir. Sirenlerin Ezgileri ya da Baldaki Zehir “zaman...
Sınıfsız Sömürüsüz Düzen Yolunda Ermeni Bir Şair: Aram Pehlivanyan
Aram Pehlivanyan’ın şiirlerine emekçi sınıflar ve yoksullar için güvencesiz bir yaşam ve bu durumun neden olduğu kaygı dile getirilir. Yoksul ailelerin çocuklarının sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı olmadığından halk hekimliği onlar için tedavi adresidir. 1917’de Üsküdar’da doğan Ermeni şair Aram Pehlivanyan’ın şiirlerinin ve yaşamı hakkındaki yazıların yer aldığı Özgürlük İki Adım Ötede Değil adlı kitap Aras...