sevmek üzerine bir not Selim İleri bıkmadan, yorulmadan toplumdaki sevgisizliği yansıttı kitaplarında. Aslında benim de katilim oldu: Ben de diğer insanlar gibi gündelik ilintileri aşk ya da sevgi sanacaktım, ve bu bakışla sıradan/mutlu biri olacaktım. Oysa dünyanın en iyi, en güzel insanı tarafından sevildim. Çok rastlanır bir şey değildi bu. Yani Fromm’dan Selim İleti’ye...
Son Yazılar:
Foto muhabiri Ali Öz’den bale ve dans fotoğrafları sergisi
Titanik Harriet Quimby’nin Rekorunu da Batırdı
YENİDEN BAŞLAYAN AVANGARD: KAVRAMSAL SANAT
HALKÇI PAMUK PRENSES
Institut français Goncourt ödüllü yazar Leïla Slimani’yi ağırlıyor
Bir Fethiye Sözlüğü: Dilce, Köyce, Anıca
NÂZIM HİKMET NEW YORK’TA (OYUN)
Ravel 150: Üç Usta Piyanistten Türkiye Turnesi
GIORGIONE – LA TEMPESTA (FIRTINA) ÜZERİNE BİR İNCELEME
Hasan Sarıtaş Gallery’de Yeni Sergi: Harun Acı-Bakmak & Görmek
AGORA (ŞİİR)
HALFETİ’DE BİR SERGİ: KOKUYU TAŞIMAK
VANESSA REDGRAVE: “ÇOK DAHA İYİ OLACAK!”
Zafer Malkoç Solo Sergisi Artweeks Istanbul’da
Sosyolojik Bir Okuma Bağlamında Kişi İsimleri
Sessizlik (Şiir)
Sivil İtaatsizlik Bilinci Üzerine
Temür Köran’dan Sezgiler ve İzler Sergisi
Edebiyat Tarihinin Bilinmeyen Sayfası: Baudelaire’in Hugo Nefreti
Yazar: Ahmet Özbek
Elif Karaosman: FIRTINAYI HİSSETMEK
Sanatçı ruh fırtınadır. Onu dindirip rahatlar o, yapıt yaratırken; bazen de o fırtınayı yaşar/yansıtır. Çağın yeni deneyselcilerini seviyorum. Çünkü çağ insanı yıpratacak her şeyi deniyor; salgınları, teknolojik atakları, büyük savaşları. Buna olan tepkiyi, estetik derslerimizde aldığımız “teknoloji/sanat paralelliği” ilkesine göre yansıtmayı anlamlı buluyorum. Sanatın diliyle konuşma ülküsü tanıklık ise; bu olayı dengelemek de içinde yaşanan...
KIRIK BİR AŞK HİKÂYESİ GİBİ
-Selim İleri anısına- **** Sana hep yalan söyledim. Yani hep sevdim seni, dostluğunla ışık buldum, varlığınla, teninle sevdim seni. Bedensellik olmayan bir bedensellik vardı; bu çelişki değil, ruhu sevgide özgür bırakmaktı. Selim İleri’nin sevgiye o acılı bakışıyla bu sevgisiz toplumda şunu söylemek istedim: Her şeye rağmen bütün kötücül ilişkiler dünyasına direnip: “biz sevmiştik, sevebilmiştik. ”...
NATALIA (ÖYKÜ)
1. Mr. Ozbek bir konser için Bodrum –Türkiye’deyim. Sizi yakından tanımak, yüz yüze görüşmek için bunun iyi bir şans olduğunu düşünüyorum. Aramanızı bekleyeceğim. Sizin. Natalia Natalia…. Onunla Petersburg’da karşılaşmıştık. Ülkelerin müziksel geçmişi üzerine bir araştırma yapmak için oradaydım. Doğrusu sahnede harikalar yaratan bu narin genç kızı hayranlıkla izlemiştim. Bir buket çiçekle kutladığım bu...
SİNEMANIN FELSEFİ YÜZÜ
Sinemanın bir anlamda görsel bir sanat olduğunu unutmayan yönetmenler, ‘alana müdahalenin’ ne olduğunu iyi bilirler. Şöyle ki, ressamın tuvalinde sergilediği kompozisyonu renksel ve biçimsel olarak düzenleme şansı vardır. Bunun anlamı ise şudur: Biçimsel değerler uğruna fotografik gerçeklik feda edilebilir. Elbette buradaki amaç denge sağlamaktır. Plastik sanatlarda gerçekleşebilen bu dengenin, kameranın vizöründe de var olmasını bekleyen...
Yirmi yıl önceki bir aşkın tarafları için son dakikalar
Düşünce ve sanat, biçimsellik ve toplumsallıkla kaynaşınca ortaya doğrusu büyülü yapıtlar çıkıyor. Felsefe geliştikçe, çağdaş teknolojik ve yapısal değişiklikler oldukça, sanattaki anlatım biçimleri de –çağa tanıklık etme anlamında– klasik ve direkt bir dilden ayrılıp felsefi bir anlatım biçimine yöneldi. Tiyatroda Eugene O’neill, Henrik Ibsen tarzı anlatım dili, edebiyatta Virginia Woolf, James Joyce tarzına doğru kayış...
PERLA (ÖYKÜ)
Yer: Doktor H’nin ofisi.. –Sonra ne oldu Perla? Bu soru kafamda birkaç kez yankılanıyor… kapısız penceresiz boş bir odada hapistim. Ve beni oraya geçmişteki sevgilim zorla sokmuştu. Son kez minik bir pencere gördüm kaneviçeli perdesi rüzgârla savrulan: umut! –Peki sonra ne oldu Perla.. Kim konuşuyor peki. Oysa yapayalnızım burada. Hatta üst tarafım yarı çıplak…...
ETEKLERDE SEVDA İZİ (ŞİİR)
sahilde kayıp bir aşk izi adımlar/ adımlar. kan izi. yara izi. kalbime dokunur upuzun üşümüş yaprağınız ah, siz hangi mevsimlerin lalesi kış mevsiminde yalnız açan çiçek belki gökyüzü daha serseri bu gece don bitti. kafesine kondu kanarya belki yağmur geçecek bir plak çok eskilerden: unutamam seni unutamam/ siz belki sahilde etekleri savrulan lale ince bir...
Kırılgan Bilinç: Görselliğin Devinimli Yüzü
Çağdaş yapıtlar yaratmanın yolu da bu tür işlevlerle ilgilidir. Ve dönemin sanatının bizden beklediği anlatım dili de budur. Kandinsky, Modigliani, Miro bulundukları çağı tanımlamakta ustaydılar, bilgeydiler. Sanatlarına felsefe eklemişlerdi. Görsel Sanatlar’ın bütün sanat alanlarıyla olduğu gibi, felsefeyle de yakın bir bağı vardır yapısı gereği. Bu düşünceyi geçerli kılan şey çağdaşlık kavramıdır. Her dönemin kendi biçim...
İmgenin Görüntüsel Belleği: Sinemada Şiirsellik
Sinemaya şiirsel gözle bakmak bence akılcı bir şey. Çünkü her şiirin bir görüntüselliği söz konusu olduğu için, genel anlamda 'şiirdeki görüntüyü yakalamada' sinema çok iyi yardımcı olacaktır bize.