Yaz gelince sanki Okur’un hâletiruhiyesi değişiyor zannedersiniz. Bütün yayınevleri ¨yaz okumaları¨ için kitap listeleri hazırlar ve siz sanırsınız ki, bütün kış okumak fırsatını bulamayan bu insanlar bir anda vitrinlere, raflara hücum edecek çantaları doldurmakla yetinmeyip koltuk altlarına sıkıştırdıkları kitapların sayfalarını daha kaldırıma adım atar atmaz yalayıp yutarak ne yazılmışsa hepsini hatmedecektir. Heyhat! Boşa yanılgı… Eski...
Son Yazılar:
Sergi: Maslak 310’da Rastlaşmalar
Yunanistan Sineması Günleri, 2 Aralık’ta başlıyor
SENDEN GERİYE KALAN’IN VE FİLİSTİNLİLERİN MAKUS TALİHİ
ÖĞRETMENLİK İLE ÖĞRETMEN OLMAK ARASINDA
Orhan Gürel Sulu Boya Resim Sergisi PonArt Akademi’de
Bağımsız Sinemada Bir Yol: Driveways
Predator: Vahşi Topraklar
Aklın ve Tutkunun Kıvılcımı: Nikola Tesla
PAOLO-VİTTORİO TAVİANİ KARDEŞLERDEN BİR “KAOS” ANLATISI
Franco: İspanya’da Hafıza Savaşının Elli Yılı
Bedia Ekiz: Yüzey ve Leke’nin Diyaloğu
Ayşen Savcı’dan “Mısralar” Atölye Sergisi
Tozan Alkan Seçiciliğinde #eklitera Kasım Şiirleri
HB Art Gallery’den Yeni Sergi: Süleyman Saim Tekcan-Zamanı Dizginlemek
Düzyazı Şiire Şeytan
Hasan Sarıtaş Galeri’den Yeni Sergi: “Çok Uzak, Fazla Yakın”
KADIN OLMAYI KUTLAYAN TEK FESTİVAL “FEMİNİSTANBUL” 8 YAŞINDA
Köylüler (Şiir)
sefih bir yaşam (şiir)
Kategori: Manşet
220. Doğum Yıldönümünde Fransa’nın Tarihçisi: JULES MICHELET
“İngiltere bir imparatorluktur, Almanya bir millet, bir ırk; Fransa bir kişidir.”1 1851’de College de France’daki hocalık görevinden ikinci ve son kez uzaklaştırılmadan önce Jules Michelet genç bir öğrencisine şöyle demişti: Bizim bugünkü çabamız kristal bir şişenin içine kapatılmış bir insanın yaptığına benziyor. Kişi kendi sesinin gayet güçlü duyulduğunu zannediyor çünkü sesi iç duvarlara çarpıyor ve...
“VARLIK” – BİR UZUN KOŞU
Huyumdur, boş zamanlarımda Varlık dergisinin eski sayılarını karıştırırım sık sık… Hani şu, “Memlekette bir tane hakikî san’at mecmuası yok,” deyip, “İnkılâbın, her sahada, yokluktan varlıklar yaratma işine girmiş olduğu bir devirde acısı hissedilen bu boşluğu doldurmak” gayesiyle 15 Temmuz 1933’te çıkan ve hâlâ okura ulaşan Varlık’ı… Sanki onu okumak, toplumsal dinamikleri okumak gibi bir şey...
OLAĞANÜSTÜ HÂLİN AGORAFOBİK MEKÂNI: ARRIVAL
Denis Villeneuve’nin Sicario (2015)’dan sonra, Blade Runner 2049’dan (2017) ise hemen önce çektiği Arrival/Geliş (2016) filminin kerteriz noktası, Sicario’da olduğu gibi bir “akıbet” durumudur. Anlatının merkezinde, dünyanın çeşitli bölgelerine inen uzay gemilerinin gündelik hayatın toplumsal ritmini felce uğratarak meydana getirdiği krizi çözümlemeye çalışan bir dilbilimci vardır. Uzay gemilerinin mugayir geometrilerinin ve derin sessizliklerinin yarattığı tekinsizliği...
Muhteşem Bir Romanın Okuma Keyfi Nasıl Bozulur?
Benim ettiğimi, siz sakın yapmayın; e mi! Hârika bir roman okuyorsunuz, diyelim ki, keyiften keyfe sürüklenmektesiniz; oh ne âla… Roman sizi her yanınızdan kuşatmış, hani hep söylendiği gibi, ¨elinizden bırakamıyorsunuz! ¨ Okuduğunuzun filmi çekilmiş mi diye merak ettiniz; olur a! Sakın merak etmeyin, kitap bitsin sonra meraka düşersiniz; her şey sırayla olmalı. Hazır eliniz altında...
J. D. Salinger’ın Bilinen Tek Kaydı (1944)
Çavdar Tarlasında Çocuklar’ın yazarı J. D. Salinger, gördüğü ilgiden rahatsız olarak insanlardan kaçmış, münzevi bir yaşam sürmüştür. 2010’da yaşamını yitiren Salinger, son kitabını 1965’te yayımlamıştır. Salinger’a ait tek kayıt, 1944’te Paris’in Kurtuluşu sırasında alınmıştır. Düzenleme: Ümid Gurbanov Müzik: Luigi Rubino, Oltre la voce. Twitter: http://twitter.com/umidgurbanov Blog: http://birnevidipnot.blogspot.com Facebook: https://www.facebook.com/birnevidipnot Vimeo: https://vimeo.com/umidgurbanov
ÇİRKİN HAKİKAT: ÇİRKİNLİĞİN GÜZELLİĞİ
Londra National Gallery’deki en popüler resimlerden biri 16. yüzyıl usta Flaman ressam Quentin Matsys’e ait, Çirkin Düşes’dir; kemik düzensizliği hastalığı modelin yüzünde korkunç deformasyona sebep olmuştur. National Gallery mağazasında Çirkin Düşes kartpostalları en az Monet’in Nilüferler’i kadar satar. Güzellikten hepimiz zevk alırız. Ama bunun için çirkinliğin hakkını da vermek gereklidir. Güzel ve çirkin birbirine karşı değil,...
Adolf Hitler’in Sanat Koleksiyonu (Naziler ve Sanat VIII)
III.Reich’da üst düzey siyasetçilerin önemli kısmı bir sanat koleksiyonu oluşturmaya çalışmış, bu doğrultuda gerek kamu kaynakları gerek sahip oldukları statünün getirdiği gücü kullanmışlardır. Statülerinin gücü oranında III.Reich rejimi altında gerçekleştirilen sistematik sanat hırsızlığından pay alan siyasetçiler kısa sürede sanat tarihinin en görkemli sanat koleksiyonlarını oluşturmuşlardır. Koleksiyonların büyüklüğü III.Reich’daki hiyerarşik düzenle orantılıydı. En büyük koleksiyona Adolf...
Ahlat Ağacı: Harç Bitti Yapı Paydos!
Bana göre Yeni Türkiye Sineması Zeki Demirkubuz’un Masumiyet (1997) filmindeki “kapı gıcırtısı”ndan çıkmıştır bir tarafıyla. Yusuf hapisten çıkacaktır; son bürokratik işlemleri beklemektedir ürkekçe… Yıllar geçmiştir. İşte tam o yoğunlaşmış bekleme süresine eşlik eder kapı gıcırtısı… Endişe, örtük bir umut ama en önemlisi Devlet Kapısı’nın ahvalı ve yoksulluğudur en çok.. Kederli bir iç çekişitir… Devlet dairelerinin...
Osman Erden- Naziler ve Sanat (Tüm Yazılar)
Sanat tarihçi Osman Erden’in yazdığı 10 yazının linkleri: Naziler’in Modern Sanat Karşıtı Politikaları (Naziler ve Sanat I) Tarihin En Kirli Müzayedesi (Naziler ve Sanat II) Nazilerin Sanat Politikalarında Sanat Tarihçilerinin Rolü (Naziler ve Sanat III) Adolf Hitler’in Sanat Yaşamı (Naziler ve Sanat IV) Nazilerin Kadına Yaklaşımının Sanata Yansıması (Naziler ve Sanat V) Nasyonal Sosyalist Çevre...









