“Devrim tarihi” vaktiyle bir ders ismiydi ve çok güzeldi. Gelgelelim 12 Eylül’de tank paleti altında can vermesinden iki yıl sonra, “devrim” sözcüğünün hayaleti bile belleklere musallat olmasın diye söz konusu dersin adı “inkılap tarihi” olarak değiştirilecekti. Ufak bir pürüz ortaya çıkmıştı yalnız: Dil, Freud’a rahmet okutacak biçimde “inkilap”a sürtüyordu. Yurt genelinde tarih öğretmenleri bu konuyu...
Son Yazılar:
KEREM QOSARÎ: “DİLERİM ÇOK DİLLİ SAHAFÇILIK HEDEFİMİZE ULAŞIRIZ.”
Hologram Etler
BİR KAR GECESİ (ÖYKÜ)
Sinemanın Sırları: Louis Malle
AŞK’IN KANAYAN HİKÂYESİ
Hasan Kıran’ın “Abuzambak” sergisi Brieflyart Galeri’de
Beyoğlu Film Günleri başladı
Yeni Dalga’nın Büyükannesi: Agnes Varda
KAÇ DUA BAĞIŞLATIR (ŞİİR)
“Arkası”–Nihat Özdal ve Ebru Ceylan’dan Fotoğraf ve Metin Arasında Bir Diyalog
RESSAM – TASARIMCI ROZA TULGA İLE SÖYLEŞİ
LABİRENT SANAT’TAN YENİ SERGİ “SUPERNATURA”
Hüzün Boşluğunda Bir Dünya: Kazan mı Yoksa Kaynayan mı?
Elif Karaosman: FIRTINAYI HİSSETMEK
SIR: WERNER HERZOG – SİNEMADA GERÇEKÇİLİK
İdeolojik Bir Tekrarın Kurgusu: Tienanmen’de İsyan
BENTO’NUN TUHAF HUYLARI
“SOLO BOTTER: BURHAN UYGUR” SERGİSİ, CASA BOTTER’DE ZİYARETE AÇILDI!
Adorno’yu Yanlış mı Anladık? Eleştirel Teorinin Günümüze Etkisi
Yazar: Hakan Sipahioğlu
BİR BAŞKADIR: GÜLÜN ADINI KOYABİLMEK
“Adın ne değeri var? Şu gülün adı değişse bile / Kokmaz mı aynı güzellikte?” Hıyar yoğunluklu demografimiz nedeniyle Türkçede daha çok “Salatalığa hıyar deyince adı değişir tadı değişmez” versiyonuyla [1] yer etmiş olan bu dizeler Romeo ve Juliet’te geçer. Söz konusu dizelerin, kült romanı “Gülün Adı”nın ismini koyarken Umberto Eco’ya ilham verdiği söylenir. Zaten kitap,...
İKİRCİKLİ BİR İZMİR ÜTOPYASI: DELİBO – II
Delibo incelemesinin ilk bölümünde İzmir’in post-Kemalizm sonrası dönemin sosyal yapısı için çeşitli öneriler içeren ikircikli bir ütopya olarak tanımlamış fakat bu ütopyayı program olarak önüne koyacak solun temsilinin problemli olduğunu belirtmiştik. Şimdi bunun detaylandırmasına girelim. Hangi Sol? Delibo’da, yazarının sol müktesebatı doğrultusunda, “sınıfsız imtiyazsız kaynaşmış bir kitle” olarak sunulmuyor İzmir. Konya-İzmir arasındaki kültür savaşına saplanıp...
İKİRCİKLİ BİR İZMİR ÜTOPYASI: DELİBO – I
Delibo aceleci bir roman. Telaşlı bir koşturmaca içerisinde, kayıp kahramanı Delibo’yla beraber kendi kendisini de arayan. Anlatının mekânında bir yere çıkmayacağı belli olan ara sokaklara girip girip geri dönen, bazen durup soluklanan, kimi zaman yatağını bulup aksa da sonra yine yolundan sapan. Biraz kederli, biraz öfkeli, biraz da gamsız bir “sarhoş metin”. Romantik birisi olsam...