Toplu taşıma araçlarında insanların yüksek sesle telefonla konuşmaları ve bundan hiç rahatsızlık duymamaları şaşkınlık veriyor. Her yer ve her şey bizimmiş gibi davranıyoruz… Ruhsal çöplerimizin farkında değiliz. Özgürlük tüm insanların iyiliği için uyulan kuralların sonucu ortaya çıkıyor. İnsan özgürlük duygusundan yoksunsa hiçbir şey yolunda değildir. En teknik işler bile aksar. Peki nedir özgürlük? Özgürlük insana...
Son Yazılar:
Dijital Bilgi Ekosisteminde Tek Sesliliğe Doğru
Kurşunlu Han’da Başak Çoraklı’dan Kader Motifi Sergisi
NİLGÜN MARMARA: ARKA PENCERE LAL RENGİ BİR GEZEGENE AÇILIR
GİTTİ, ÖLDÜRÜLDÜ; TROÇKİ
MoMAS/ANTALYA (Alanya) METAMODERN SANAT MERKEZİ
Şiir, Hayvanlar İçin Sesini Yükseltiyor: 160. Kilometre’den Yeni Seçki: Hayvanlara Şiirler
Martch Art Project Sergi: Yeni Başlayanlar İçin Acil Durum Kiti
BİSİKLET SEVİNCİ (ŞİİR)
Miles Davis ile Bir New York Gecesi
Sandıkta Kalan Sesler: Saadet Sorgunlu’nun Yeni Sergisi
çerez (şiir)
TENTEN’İN “FAŞİSTLİĞİ” VE SÖMÜRGECİLİĞİ
SEMANTİK KOLAJ
Sıkıntılı Bir Zaman (Şiir)
YUSUF’TUR ANNEMİN ELLERİ (ŞİİR)
Sinağrit Baba’dan İrfan Alış anısına yeni tekli: Kirpi
ELEKTRİK KESİNTİSİ (ŞİİR)
Fransız Yetimhanesi’nde Dünya Fotoğrafçılık Günü
EKMEK KAVGASINDA KILICINIZI TIRNAKLARIYLA BİLEYEN GÜZEL İNSANLAR (ŞİİR)
Yazar: Arzu Kaya
miras (şiir)
bilmiyordu artık sözcükler ne için dökmek için mi çıtlatmak için mi sarmak dolamak yumak yumak örmek için miydi gözlerinden dökülen sözcükler şöyle bir şıngırdattı avizeyi ışığın suyu boşaldı ay karpuz kesilmiş gibi aktı aktı günlerce sokak beyazdı adım attı ilk adımlarını bebek biliyordu artık sözcükler bunun için bir bebeğin gittiği bembeyaz defterin sokağında adım adım...
YANLIŞ BİR HAYAT DOĞRU YAŞANIR MI YA DA PARAZİT
Salgın ile birlikte iyice edilgenleştiğimiz şu günlerde sorulması gereken büyük sorular var. İnsan tek bir birey olarak iyiliği hayatı değiştirebilir mi? Parazit filmindeki kaderini ona hediye edilen ağır bir taş gibi yanında taşıyan oğul, sistem içinde kurtuluş için, aç kalmamak için bir çare arıyor. Annesi, babası ve kız kardeşi için mücadele ediyor. Yanlış bir hayat...
Kira Kontratı (Öykü)
Ne zaman ölmek istesem garip şeyler olur. Bir keresinde grip olmuştum mesela. Bir keresinde de öylesine bir üşengeçlik çökmüştü ki üstüme, kalkıp etki süresini bir saatli bomba gibi saniyesi saniyesine ayarladığım ve son veda notuma da ona göre not düştüğüm, kalbimi birkaç saniyede durdurmaya yetecek, mutfaktaki tezgâhın üstünde duran ZepHelik ilacını içmeye üşenmiştim. Bir keresinde...
ÜÇ KISA ÖYKÜ
BERDUŞLAR Eğik de dursa yamuk yumuk da olsa bu bizim hayatımız. Kir pas içinde de olsak, hastalıktan dökülüyor, kırılıyor olsak da gerçekleşmemiş hayallerle de yatıp kalksak, koca bir ömür bi kez bile yaz tatili yapamasak yaz sıcaklarında güneş çarpmalarından havaleler geçirsek de sıcaktan buharlaşıp yok olsak da… Kışın üşümemek için on kat giydiğimiz için hayatlarımızın...
Yazma Oyunu
Birinin bir hikâyesi varsa bir müddet sonra o sizi çekmeye başlar. Bir müddet sonra sezgileriniz bu yollu çalışır. O sese doğru yönelirsiniz. İçsel bir sesle biri, bir sokak tamircisine seslenir gibi, “hey yazar bizim şu şeye bakıver…” demiş gibi yazar, kendini bir şeyden içsel olarak sorumlu tuttuğunda, “neye bakıver?” sorusuyla iç dünyasında baş başa kalandır…...
DÜŞÜNCENİN COĞRAFYASI
Yazan biri olarak bende düşünme sistemi tamamen mekânla oluşuyor. Örneğin otururken düşündüğüm şeyler, yattığımda organlara dağılan bir tas suymuşçasına gidiverir. Ama yeniden kalkıp oturduğumda geri gelir. İçinden çıkamadığım herhangi bir konu 6. 7. Kata çıkıp aşağı bakınca ya da gökyüzüne bakınca çözülür; aşağıdayken fark etmediğimin ne olduğunu anlarım, rahatlarım. Kendime ve olaylara karşı gerçekçi bir...
Körlük Üzerine
Körlüğün nasıl bir şey olduğunu hayal etmeye çalışıyorum. Gözlerimi kapatıp körlük provası yapıyorum. İlk anda hissettiğim boşluk. Sanki zemin yok oluyor. Her yer kuyu. Öyle bir korku. Yönsüz kalmak. “Herkes” olması en yakındakilerin bile. Körlük ilk anda bir darlık, sıkışmışlık… Gözü kadar bir yere hapsolması insanın… Yüzersiniz, yüzersiniz, nerede derinleştiğini bilemezsiniz… Öyle bir ürkeklik ilk...
KAHKANIN TARİHİ
“O nasıl gülme öyle?” “O ne biçim kahkaha? Uzun süredir düşünüyorum. Kahkahada insanları rahatsız eden ne var diye? “Açık giyme, şöyle yapma böyle yapma, öyle gülme…” Bir tiyatro sahnesini yönetiyormuş gibi insanlara direktif verenler de kimler böyle? Onları rahatsız eden ne? Işığı sevenler insanı görünmez istiyor, ne tuhaf… Görünüyorum. İşte kahkaham burada. Bir yere saklamam...
SELMAN NACAR’IN TEREDDÜT ÇİZGİSİ ÜZERİNE
Tereddüt ve çizgi sözcüklerinin bir araya gelişindeki şiirsellik bütün filme yansımış gibi. Biri kararsızlık, belirsizlik, müphem (tereddüt) diğeri keskinlik, kararlılık (çizgi) içeren iki sözcük… Katı bir sistem içinde (neredeyse yaşamsız, katı kurallar; yasalardan nihai sona yani ölüme kadar) oradan oraya koşturan bir çıkış yolu arayan insanın, günümüz insanının parçalanmış hikâyesini, yaşam çabasını görüyoruz filmde. Karakteri...