ARTWEEKS: SANAT FARKLI BİR VAROLUŞ TARZIDIR

Ülkemde sanatın yükselişini, kitlelere ulaşmasını gözlemek çok gurur verici. Artweeks organizasyonu toplumun görsel sanatlarla diyaloğa girmesini sağlayarak verimli bir varoluş biçimine liderlik yapıyor. Sanat yapıtı ve dolayısıyla sanat organizasyonları yeni bir uygarlık projesinin ortaya çıkmasına yollar açar. Estetik imge talep ve istektir. Toplumda hemen şimdi olup biten yanlışlıklara son vermek ister. Estetik imge dönüştürücüdür.  Tarih boyunca insanlığın geldiği noktada ne 17. yüzyıl Descartes felsefesi, ne de çağlar boyunca doğaya hükmetmeye çalışan bilim, ne de gelecek vaadlerin inandırıcılığı, insanlık için artık bir anlam taşımıyor. İnsanı; sıradan nesneye, robota çeviren toplumsal sistemlerin iflası; bize yepyeni girişimlere gereksinim duymamıza yol açıyor. Bu yeni yaşam ve varoluş tarzının “Sanatın Yüksek İmgesi”yle gerçekleşeceğini artık hepimiz biliyoruz.

Toplumların uygarlaşmasında en önemli yeri tutan sanat etkinlikleri her şeye karşın ülkemde giderek baş köşeye yerleşmiş gözüküyor.  Bu olguda başı çeken sanat fuarları içinde Artweeks’in yeri çok farklı. 90’lı yılların başlarında İstanbul Tepebaşı’nde başlayan Sanat Fuarları kendine has bir naiflik içindeydi. Giderek para merkezli bir döngüye giren ve ülkenin estetik tarihiyle bağdaşmayan bir yapı sergileyen Comtemporary sanat fuarının paraya dayalı politikasını ciddiye almazsak, Artweeks önemli bir boşluğu dolduruyor.

İnsanla toplum arasında yeni ilişkileri temsil eden sanat organizasyonları toplumu yaratıcı yeni ufuklara taşır, savaşları yok eder. Ancak şöyle bir olgu var ki; son yıllarda birden fazla sanat fuarının hedefinin “Para Kazanma yolu” olduğunu biliyoruz.

ARTWEEKS’E  ise sanat politikası olarak sanat imgesini ön planda tutuyor ancak yine de stantların yüksek fiyatları, sanat toplantılarının, ,söyleşilerin eksikliği gözden kaçmıyor. Yeni galerilere yer vermesi ise en çok alkışlanacak bir olgu. Astığı astık Sanhedrin Meclisi gibi sert bir yönetimi kurulu yok; oysa Comtemporary fuar girişi fahiş bilet ücretiyle dudak ısırtıyor. Ücret öyle yüksek ki “Buraya adım atmayın geri dönün” mesajı veriyor. Sanatın büyük burjuvayla olan ilişkisini çok önemsemiş ve abartmış gözüküyor. Oysa sanat Fuarları sanatın yaygınlaşması, kitlelere ulaşması için çok önemli bir role sahiptirler. Diğer sanat fuarlarından Artweeks’in farkı; fuarda yer alan stantlara herhangi bir baskı uygulamaması. Herkes özgür! Çünkü estetik sadece kavramsal, analitik ve görsel değil aynı zamanda paylaşımcı ve dolaysız bilgiye dayalı bir mekanizmadır. Artweeks bu birikimi yeni ilişkiler açısından rahatlıkla karşılıyor. Totaliter bir tutum sergileyen diğer sanat fuarlarından farkı da bu.

Artweeks stantlarında bu yıl yer alan eserlere göz gezdirdiğimizde genç ressam ve heykeltraş kuşağının yer aldığını ve bazı master sanatçılarının takipçilerine ve tilmizlerine rastlıyoruz. Örnekse; Ömer Uluç, Mehmet Güleryüz, Selahattin Yıldırım, Zekai Ormancı gibi ustaların tarzlarını benimseyen genç ressamlar; ustaların stillerini kendi has tarzlarıyla harmanlayarak devam ettiriyorlar. Bu tutum bazı sanat ekollerine yol açar mı ona zaman karar verecek! Artweeks mekanları böylece hafıza mekanlarına dönüşüyor ve güzelliğin tarihine katkıda bulunuyor.

Bir sanat eserine hegemonyacı bir bakışla değil, estetik imge düzeyinden bakmak esere yepyeni bir algı getirir. Fuarda sergilenen eserlerin genel duruşuna baktığımızda “Geç Modernizm” tarzının hala ressamları etkilediğini görüyoruz. ‘Çağdaş Dil’ henüz çok belirgin değil. Fuarda hem yeni ve genç sanatçılara hem de yeni galeri oluşumlarına yer verilmiş. Bu öncü bir tavır.

Fulya/ Birinci katın girişinde Uz galeri, biraz ilerde İstanbul Concept dikkat çekiyor. Uz Galeri kendi bünyesindeki genç sanatçılardan Özge Kahraman, Seydi Murat Koç, Veli Aras Yalçınkaya, Seda Dokumacı ön planda dikkat çekiyor. Akaretler’deki mekanlarda kendi özgün yaratı sürecini yakalayan sanatçılardan Gülin Hayat Topdemir’in çarpıcı tuvalleri, Sanatoryum standlarında Guido Casaretto’nun devasa beton çalışması ve genç kuşaktan Fırat Koç tuvalleri çok dikkat çekici. Odabaşı fotoğrafları ise; bir erkek gözünden modada kadın ya da kadının halleri üzerine ki biraz bayat bir tema.

 

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.