-bir öfke şiiri-
camı buzlanmışsa önündeki sayfanın
sil bir yandan, kalemtraşla rendele ucunu
bende bitsin söylediklerin
yeni sayfanı efsane adreslere postala
anlayan bulunur, içini köpürttün
yazdıkların yılan kamerada
elleri üşümesin senden ötesinin
dede toprağındaki arkadaşlardan kim kaldıysa
anlat herkese bu yaprak dökümünü
önce geldik sopa atar gibi yeryüzüne
ekşili çorbalar içtik ayak altında
inandığımız kuluçka tepeciği birliktelikler
sofrada güler yüz, herkesten birbirine
has mutfakta yenen yemekler
yeraltından ölüler döndü etrafımızda
ben tünel kazdım, donmaktan kurtuldum
sıcak sular içtim, bir sürüsünü sokağa döktüğüm dostların
olmadı tel dolaplarda sakladım, mayaladım
sakallı aslanları, kavga niyetine önüme çıkan herkesi
içine girilmez bir yaştan bahsediyorum
sonrası var mı? üç beş yıl ekşi yonca
genç gladyatörler ıslık çalıyor belli yaşa varınca
çiftliği kapattım, açtığımız kuyuda dostları
yüksek tavanlı bir odaya hapsettim
hayatı yavaşlatalım dedim hepsine,
adına kokteyller hazırlanan bir dönemdeyim
kaya tırmanma kursları boşuna
ben sizin yedeğinizim dedim, yüzümü kaydedelim
buğulandım can sıkıntısından, arı sürüsü günleri
ödünç alabilirim, gizli kalan saatlerin yarısını
hani yol kestiniz, sevdiklerime engel oldunuz
hep keder eklediniz bana, işe yaramadınız
otobüste yer verdim, oturmadınız
yastığımın bir ucunu size uzattım: kara karanlık!
ne sabahınız sabah, ne öğleden sonraları vardınız
sis çamurdan farksızdı
ayaklarımdan kelepçeledi beni: sizle geçirdiğim zaman
iki kişinin sevgili olması imkânsız diyerek
üçlü beşli kumandayla kapattınız kaderimi
toplu iğne başı kadar hükmü yok, ne kaldıysa geriye
o matemde arayıp bulun hadi
eriyen kutuplar bitirir eserimi
kırmızı bir çizgi çektim değerime
Redsim: Kitaj
_____
NOT
ELEŞTİREL KÜLTÜR (EK Dergi) sitesinin edebiyat editörü Erkan Karakiraz’ın seçtiği eserler, sitenin edebiyat bölümü Litera’da yayımlanıyor. Matbu ya da dijital herhangi bir ortamda yayımlanmamış öykü ve şiirlerinizi, literaoykusiir@gmail.com e-posta adresine gönderebilirsiniz.
.
.
.