SANAT BİR ÖLÇÜDE EZOTERİKTİR

Doğası gereği genel olarak sanat ve özel olarak da sanat dallarını tek tek ve detaylı olarak açıklamak çok zordur. Tanımlamayı genellikle dağarcığımızdaki sınırlı kelimelerle yaparız. Sanat; bilinçli ve bilinçaltı bedenimizden ve zihnimizde çok daha fazlasını gerektiren sözsüz bir aktivitelerin dışarıya yansımasıdır. Maddi varlıkları gözle görülen özellikleri nedeniyle kelimelere dökmek kolay iken, gayri maddi unsurları kelimeler dökmek ve kayda olmak zor ve başka bir sanat gerektirir. Örneğin; mutsuzluğu, ruhu vb. anlatmak bir ekmeği anlatmak çok zordur. Sanat; kelimelerle sınırlanamayacak ve kapsanamayacak kelimelerin ötesinde bir dile sahiptir. Sanat, sanatçıdan doğup sanatsevere doğru giden renk, çiziği, ses ve bedensel hareketler içeren bir dildir.

Sanatçının kullandığı dil ile ortaya koyduğu sanat eserini anlayabilmek, sanatseverin sahip olduğu sınırlı sanat diliyle zor bir süreçtir. Sanatçının genelin bildiğini çok genel olarak ve basitçe anlatmaya çalışması pek tercih edilen bir yöntem değildir. Sanatın doğasında; bilinmezlik, özel olma, anlaşılma güçlü mevcut olup, bazı sanatçılar bu özellikleri daha da abartarak sanatseveri yoğun bir baskı altına alarak etkilemeye çalışabilir. İyi şair, romancı ve öykü yazarı; çalışmasında tamamen açık, belirgin ve kolay anlaşılır sonuçları ortaya koymak yerine, insan varoluşunun karmaşık ve detaylı yönlerini vurgulamak için kelimelerle kolay olarak ele ele almak yerine, mümkün olduğunca az kelimeyle gizemli ve öz bir şekilde anlatım yapabilirler. Görsel sanatlar; kullandıkları imge, düşünce ve bedensel hislerdeki bilinçli ve bilinçaltı anıların, çağrışımların ve metaforların tek başına varlıkları yanında bir arada karmaşık bir şekilde iç içe geçmesinden oluşan özel bir yapıya sahip olup, bunlardan sanatçıya özel çok karmaşık eserler doğabilir. Sanatçı ve sanat eserinin özgünlüğünün kaynağının yol haritası sanatçının donanımıyla bağlantıdır. Genel olarak kavramsal sanat, ortaya konulmadan önce bir veya birkaç kelimede etrafında oluşan kavramda yoğunlaşır. Kavramsal sanat; kelime kavramları veya açık ifadeleri bir fikir olarak ortaya koyarak, sözsüz sanatların karmaşıklığını aşmak için çok zayıf bir girişimdir. Bu sanatçının sanat eserlerini nasıl yaratılacağına dair talimatları belirli sözcüklerle veren sınırlama ve planlamadır. Sözcükler henüz sanat eseri ortaya konulmadan önce ortaya konulmuş ve sanatsevere ulaşması için sanat dünyasına gönderilmiştir.

Lain Mc Gilchrist; Usta ve Elçisi adlı çalışmasında popüler psikolojinin bize beynin yarım küreleri hakkında yanlış ve tehlikeli bir izlenim verdiğini savunuyor. Sağ yarım kürenin daha önemli olduğunu ve bunu fark edemememizin hayatlarımızın anlamını ve mutluluğunu çalmakla tehdit ettiğini ileri sürmektedir. Bu yaklaşım; beynimizin sol yarımküresinin dar odağının, daha akıllı sağ yarımküremizin daha bütünsel gerçeklik genel görünümüne hakim olmasına izin verme konusu olup, ortaya çıkan aşırı vurgusuyla güncel Batı kültürünün mevcut durumunu yansıtmasının yeni bir sanat örneğidir. Kavramsal sanat; sanatını ortaya koyarken açık bilinçli rasyonalizm yerine, sanat yaratırken karmaşık ve daha nüanslı sezgilerimizin gerçeği inkârının bir örneğidir. Daha geniş kültürdeki ve dolayısıyla kavramsal sanata yansıyan bu eğilim, nörolog Lain Mc Gilchrist tarafından “Usta ve Elçisi” adlı kitabında köpeği sallayan kuyruk ve geçmiş imparatorluklardaki ve belki de kendi düşüşümüzün göstergesi olarak özetlenmiştir. Bu mite göre, sağ yarımküre yalnızca sanatsal yetenek, hayal gücü ve duygu gibi sözde gereksiz işlevleri temellendirirken, sol yarımküre akıl, dilsel anlayış ve aritmetik gibi hayati işlevleri temellendirir. Bu nedenle, popüler kültür genellikle sanatsal uğraşlara meyilli olanları “sağ beyinli” olarak adlandırırken, analitik uğraşlara meyilli olanları “sol beyinli” olarak adlandırır.

Ezoterizm kelimesi kadar yanlış kullanılan ve yanlış anlaşılan bir kavram yoktur. Bu çalışma dâhil ezoterik sanat konusunda yapılan birçok çalışmanın körlerin fil tarifi yapmasına benzetilebilir. Körler de; filin tuttukları küçük bir bölgesinden elde ettiklerini sandığı ve genelleştirdiği bilgiler üzerine hayal ve tahmin güçlerini kullanarak bir fil anlatısı yapmaktadır. Oysaki her bir körün tuttuğu ve dokunduğu bölge ile o bölgeye dokunan körün içsel özellikleri farklı olduğu için hiçbir anlatı bir birine benzemeyecektir. Çok kapsamlı, kapalı/gizli ve sübjektif unsurları içeren konular gibi ezoterik ve özellikle ezoterik sanat üzerine çalışmak oldukça zor bir çalışmadır. En büyük sorun ezoterizmin bilinmezliği/gizemi ortada iken bilinmeyen hakkında bilgi vermektir.

Ezoterizm bazı insanlara göre; temelde bilimsel olmayan ve “spiritüel” içeriği olan olumlu anlamda iyi her şeydir, diğerleri içinse; irrasyonel ve bilimsel olmayan kötü anlamda her şeydir. Ezoterizm bir yandan çok geniş bir konu alanı, diğer yandan çok eski çağ topluluklarından gelen her şey “Ezoterizm”e atfedilen birçok konu içermekte olup, ezoterizmin gerçekte ne olduğunun bir parçası değildir. Ruhsal konulara ilgili birçok insan, neredeyse görmezden geldikleri büyüleyici dünyayı gerçekten bilmeden bu kelimeyi kullanır. Ezoterizm kavramını tam olarak yerine oturtamayan bazı kafası karışık kavramsal sanatçılar; açık sözcük kavramları genellikle insanlar için daha uyarıcı olan “zımni” kavramlar gibi kullanarak olağan sanat eserlerinin yerine veya sözde eşdeğeri veya yerine kullanırlar. Kavramsal sanat; örtük olanı açık olanla gasp etme yönündeki bir çabadır. Sanatçının kavramın sınırlayıcı ve daraltıcı olduğunu hissetmesi önemlidir. Sanatın içinde kavramlar vardır, ama esas olan sadece sözcüklerle veya açıkça ifade edilen kavramlar değil, insan zihninin/bedeninin tamamını harekete geçiren ve meraklandıran daha zengin, daha karmaşık ve nüanslı “örtük” ve henüz kelimelere dökülmemiş büyük kavramlardır. Gerçekçi sanat zaten soyuttur ve sözde soyut sanat her zaman gerçeklik deneyimimizle doğrudan bağlantılıdır. Tüm sanat kavramsaldır ancak bu sizin “kavramsal” kavramınıza bağlıdır. Ezoterik kelimesinin anlamı, yalnızca seçkin bir azınlığın erişebildiği özel bilgiyi barındırır. Sanat da doğası ve bu doğasından kaynaklanan özelliklerin kullanımı ve yansıtmasının gereği ve sonucu olarak bir ölçüde ezoteriktir. Özellikle görsel sanat ve müzikte, salt sözcüklerin bilginin ve gerçeğin ötesine uzandığını kabul edenler için bu özellik uygulama için mevcuttur. Sanatçı için kendi sanatını planlayarak uygulamak mümkün olmayıp, bir sanatçı için sanatının nerden gelip nereye gittiğini veya ne anlama gelebileceğini tam olarak bilmemeye rağmen sanat yapmaya soyunmak bir çeşit heyecan meydan okumadır. Ne kadar planlasanız da, sonucun nereye varacağını bilmek isteseniz de sonuçta her zaman şaşırtacak şeyler olur. Tıpkı hayatın kendisi gibi! Ezoterik sanat, renk, biçim ve kompozisyonun geleneksel görsel öğelerinin ötesinde iletişim kuran bir sanatsal türdür. Deneyimsiz gözlemciye hemen belli olmayan gizli anlamları veya bilgiyi aktarmayı amaçlar. Bu eserler genellikle ruhsal, mistik veya okült temalarla aşılanır ve tipik olarak yorumlayıcı içgörü gerektiren görsel bir anlatı sunar.

Tarihsel bağlam: Çeşitli kültürleri ve tarihsel dönemleri kapsar ve çoğunlukla dönemin mistik inançlarını ve uygulamalarını yansıtır.
Görsel semboller: Ezoterik sanat eserleri, kültürel veya inisiyatif bir bağlamda anlaşılan bir dizi sembol ve motif kullanır.
Hedef kitle: Ezoterik sanatta yer alan nüanslar, ilgili sembolik dil veya gelenek konusunda bilgili olanlara yöneliktir.

Daha genel düşünülürse; sanat, sanatçı ve sanat eseri de sanatsever için ezoterik niteliktedir. Özellikle soyut görsel sanat eserlerinin genelde ne anlama geldiğinin sözcüklerle sanatsevere açıklaması bekleyebilirler. Sanat, sözcükler gibi açık bir dil değildir. Zaten tüm sözcükler de her kesin çok rahat olarak anlayacağı nitelikte net, açık ve anlaşılır değildir. Görsel sanatların ve şiirin doğasında; imgeler, metaforlar, çağrışımlar ve bazı kelimeler aracılığıyla yaratılmış örtülü anlam katmanlar bulunabilir. Bunların hepsi genel olarak halkın çok rahat ve kolaylıkla anlayacağı düzeyde açık olmayıp, özellikle anlaşılması çok zor hale getirmek için planlanmış olması nedeniyle bazıları için ezoterik oldukları hissi doğabilir.
Bazı kurnaz sözde sanatçılar sanatın bu ezoterik yönünden faydalanabilir ve sanatlarını kasıtlı olarak daha erişilemez ve belirsiz hale getirebilirler. Bu “belirsizlik” satışları artırmak için halkın cehaletinden yararlanarak sahte gizem yaratmaktır. Bu tuzağa düşmemek için sanatçının manifestosuna bakmak yapılması gereken ilk adımdır.

Kaynaklar:

Esoteric Art – The World of Mystery and Symbolism

The Master and His Emissary by Iain McGilchrist: Overview


https://sorularlaislamiyet.com/ezoterim-nedir-islamda-yeri-var-midir

 

HİÇ BİR ADIMI KAÇIRMAYIN

EK Dergi Mail Bültenine Katıl

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.